Aytun Aktan
Yoksa Siz Hâlâ Fringeleyemediklerimizden Misiniz?
Okullar açılıp da çoğumuz büyük şehirlere döndüğümüze göre sanat sezonu resmen başlayabilir. Beklenen son öğrenciler ise tiyatronun en büyük izleyici kitlesini oluşturan üniversiteliler. Pandemiden bu yana ‘‘üniversiteli olmak’’ epey yara aldı. "Bir arada olmanın" sağladığı zihinsel ve ruhsal üretim eksildikçe eksildi. Çünkü her fırsatta üniversiteliler yerlerinden edildiler, birbirlerinden uzakta eğitildiler. İşte tam da kültürel etkinlikler bu zayıflamış halkayı tamir eden, güçlendiren bir alan. Gel gör ki bu kez de ağır ekonomik gerçekler kapıyı omuzlamışken gençler de payına düşen kadarını alıyorlar. Önce barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak ve sanat gene ‘‘lüks tüketim maddesi’’ olarak listenin sonlarında, sıranın kendisine gelmesini bekleyecek. O sırada canım tiyatrolar da ‘‘hayatta kalmanın elli tonunu’’ deneyecekler.
Bu hafta çoğunuzun belki ilk defa duyacağı ‘‘Fringe’’ (firinc) kelimesiyle sizleri tanıştırmak isterim. İstanbul’da beş yıldır devam eden ve eylül ayının üçüncü haftası başlayan bir festival var. Bu yıl 16-23 Eylül tarihleri arasında, İstanbul’un neredeyse her yerine yayılmış şekilde planlanmış İstanbul Fringe Festival’ini anlatmazsam üzülürsünüz. Çünkü onların yeni kitlelere, bizlerin de yeni tatlara ihtiyacı var diye düşünüyorum.
Festivale ismini veren “fringe”, sınırlarla oynayan ile alternatifi keşfeden anlamına geliyor ve Latince’deki “fringere” fiilinden türemiş bir kelime. Aslında sözlüğe baktığımızda sınır, kenar, çeper, marj, saçak gibi anlamaları da var ama konu sanat olunca alışılmışın dışında kalan diye düşünmek gerekiyor. İstanbul Fringe Festival 2023, isminin kökenini aldığı, Latince “fringere” eyleminden hareketle, “içerisi-dışarısı”, “ana akım-alternatif”, “merkez-çeper” gibi diyalektik tartışmalarla ‘‘sınır fikri’’nin kendisini sorguluyor.
Bizde 5, dünyada 76 yaşında olan bir festival Fringe. Tarihçesi çok ilgi çekici. İskoçya’nın başkentinde, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa'nın kültürel yaşamını kutlamak ve zenginleştirmek için oluşturulmuş bir girişim olarak Edinburgh Uluslararası Festivali başlatılmış. Ancak 1947 yılında düzenlenen Edinburgh Uluslararası Festivali’nde sekiz tiyatro grubu davetsiz olduğu halde festivale gelmiş, yılmamış ve gösterilerini festivalin dışında bir alanda sahnelemişler. Sonra da bu deyimi Edinburgh Festival Fringe olarak adlandırmışlar.
Artık Fringe, o tarihten bu yana her ağustos ayında Edinburgh’da düzenlenen üç haftalık bir sahne sanatları festivali olarak devam ediyor. Bu kendiliğinden gelişen diyebileceğimiz sanatsal hareketin doğuşundan itibaren milyonlarca kişi, her tür sanatın (dans, tiyatro, performans…) tadını çıkarmak ve üretmek için Edinburgh Festival Fringe’e adeta akın ediyor. Benim de ilk kez geçen ağustos deneyimlediğim bu festival gerçek bir şölendi. Sanatın bir şehre üç hafta boyunca nasıl büyük bir değer kattığını görünce tabi ki canım İstanbul ve biz sanatseverler için kalbim sızladı.
Tarihçeye devam. 1958'de büyüyen bu trendin başarısına yanıt olarak dünyada Festival Fringe Topluluğu kuruluyor. İstanbul Fringe Festival de bu topluluğun üyelerinden. Bugün dünyada, farklı şehirlerde 300 kadar Fringe festival düzenleniyor desem, ne dersiniz? Topluluğun tüzüğünde nereden doğduklarını unutmadıkları bir ahlak anlayışları var. Diyorlar ki ‘‘Dernek, festival programının incelenmesinde hiçbir rol almayacak. Bu politika bugüne kadar festivalimizin merkezinde yer almaya devam ediyor ve anlatacak bir hikayesi olan ve onları ağırlamak isteyen herkesi programımıza dahil etmekten gurur duyuyoruz.’’
Gelelim İstanbul Fringe Festival’inin ortaya çıkışına. Daha önce yurt dışındaki Fringe festivallerini deneyimlemiş, takip etmiş bir grup İstanbul’da bir Fringe festivali hayali kuruyor. 2017’nin son aylarında yoğun bir çalışma ve World Fringe Network ile iletişim neticesinde, 2019 yılında ilk festival hazır oluyor ve İstanbul seyircisinden gördükleri ilgi beklentilerinin çok ötesinde gerçekleşiyor. Eylül 2019’da dünyanın farklı köşelerinden ve Türkiye’den toplamda 100’ün üzerinde sanatçıyı, 20 farklı gösteride ağırlayan ve 4 bin kişinin üzerinde bir seyirci kitlesine ulaşan festival ayrıca atölyeler, söyleşiler ve partiler de gerçekleştiriyor.
İlk yılından bu yana European Festival Association (Avrupa Festivaller Birliği) üyesi olan İstanbul Fringe Festival, toplumla ilişki içinde olan ve uluslararası diyaloğun gelişimine katkıda bulunan Avrupa’nın dikkate değer sanat festivallerine verilen EFFE logosuna sahip.
Festival ekibi geçen bu beş yılda türlü zorluklarla karşılaşıyor ama pandemide henüz ikincisi olacak festivali iptal etmek yerine tüm programı online sistemde gerçekleştiriyor ve bu tavrıyla European Festivals Association’ın pandemi koşullarında sanatçılarıyla ve katılımcılarıyla bir araya gelmenin yeni ve yaratıcı yollarını bulan festivallere verdiği özel EFFE 2021 Innovation Label ödülü ile onurlandırılıyor.
Bu yıl beşinci kez gerçekleşecek festival için hayaller sınırsız olmasına karşılık bütçe bu hayallerin çok gerisinde olduğundan tercihler maalesef büyük prodüksiyonlar yönünde kullanılamıyor. Yaratıcı ancak mütevazi bütçeli işler için ‘‘polyannacı kabulleniş’’ ile festivalin tadını çıkartacağız. Dün akşam Performance UK ile ardışık iki gösteriyi Alan Kadıköy’de seyircisine sunan festival resmi olarak başlamış oldu. Zor şartlarda, büyük emekle hazırlanan program ve biletler için https://www.fringeistanbul.com/istanbul-fringe-2023 sayfasını ziyaret etmeniz yeterli.
Festivale Türkiye’nin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Birleşik Krallık, İsrail, İtalya, Hollanda, Hindistan, Japonya, Kanada ve Yunanistan olmak üzere 10 ülkeden ekipler katılıyor. Performanslar İstanbul’un karakteristik sanat mekanlarına ve kamusal alanlarına yayılacak. Bu yılki festivalin mekân destekçileri Arter, Barış Manço Kültür Merkezi, BeReZe Gösteri Evi, Caddebostan Kültür Merkezi, Çıplak Ayaklar Dans Akademisi, DasDas, ENKA Sanat, Fişekhane, Hope Alkazar, Kadıköy Belediyesi Alan Kadıköy, Karga, Sakıp Sabancı Müzesi ve Tuhafier. İstanbul’un her köşesine saçılan bu gösteriler için koşturmaya hazır olun. Özellikle birçok etkinliğe yürüme mesafesinde ulaşan Kadıköylülerin rahatı da biraz bozulsa fena olmaz.
Avrupa dans ağı Aerowaves da üyesi olan İstanbul Fringe Festival, 25 Yılları onuruna hazırlanan Enya Belak imzalı “Aerowaves 25” adlı belgeseli Türk seyircisiyle buluşturacak.
Festival ayrıca, üyesi olduğu European Festivals Fund for Emerging Artists (EFFEA) hibesi için seçilen, Matyas Marofka’nın “2084 Projesine’’ de ev sahipliği yapacak. Proje, Türkiye ve Almanya’da festival kapsamında “work in progress” gösterimi yapacak.
İstanbul Fringe Festival Kültür Politikaları Direktörü Zeynep Uğur’un atölye çalışmalarına ilişkin verdiği bilgiler şöyle; ‘‘Gerçek bir kültürlerarası etkileşim ve uluslararası atmosfer yaratmak için gösterilerle birlikte yan etkinlik programına hep önem veriyoruz. Her sene olduğu gibi sanatçıların birbiriyle iletişim kurması için bir Artist Speeddate yapacağız. Atölye programında BeReZe Gösteri Evi’nde Doğa Nalbantoğlu yürütücülüğünde gerçekleşecek fiziksel tiyatro odaklı Hareket ve Oyun Atölyesi, Arter’de geçen sene bizi hipnoz eden ve bu sene yeni işleriyle festivale katılan Becca Hoback’ın Somutlaştırılmış
Doğaçlama Atölyesi, Çıplak Ayaklar Stüdyosu’nda Sofia Casprini’nin Dinamik Zemin Tekniği Atölyesi ve HOPE Alkazar’da Cansu Ergin’in Çağdaş Dans ve Hareket Atölyesi yer alıyor.’’
Bu yıl festivalin resmi sponsoru Paribu. Onun dışında destek sponsorları, kurumlar, partnerlerle festival devam edebiliyor. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hollanda Krallığı, British Council gibi kurumsal destekler de alınıyor. ‘‘Gençler Ayakta’’ adlı projeyle, tiyatroya katılımı arttırmak için Kadıköy Belediyesi tarafından Alan Kadıköy etkinliklerinde, 18-30 yaş arasındaki gençlere, performansları balkon kısmında ve ayakta seyretmeleri durumunda bilet fiyatları 30 tl olacak. Daha ne olsun. Tabi yanınıza kimliklerinizi almayı unutmayın.
Bu okuduklarınızdan sonra beğeninize uygun performanslara denk gelirseniz, artık siz de ‘‘fringe’’ lenmiş olacaksınız.
Önemli bir hatırlatmayı yazımın sonuna ekliyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İBBŞT) metin oluşturma çalışmalarını milat alırsak şubat ayından bu yana dev bir prodüksiyon için hazırlandı. Neredeyse tüm İBBŞT oyuncuları ile dört yönetmen ve dramaturglarla çalışılarak, orkestra ve dansçı destekleri alınarak, yaz sıcağında seyirciler dinlenirken, teknik ekip dahil herkesin terler dökerek hazırladığı, Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşına yaraşır ‘‘Bu Memleket Bizim’’ projesi hayata geçti. Prömiyeri büyük bir coşkuyla dün gece Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda gerçekleşen Cumhuriyet projesini seyredebilmek için bu akşam saat 21 de bir şansınız daha var. Tabi bu şans daha önceden biletlerini alabilenlere. Dilerim bu dev prodüksiyon gelecek olan yoğun talep sebebiyle en azından birkaç kez daha seyircisiyle buluşabilir. Yüzüncü yıl projesinin hayalini kuran, bütçesini yaratan ve Türk tiyatrosunun çınarı olan Darülbedayinin bütün mirasçılarına, kısacası emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
İSTANBUL RİNGE FESTİVAL PROGRAMI:
Fringe Açılış 2023
Project 2084 - Arrival of the Golden Age
The Princess & The Showgirl
My Favorite Person
Bunker + Vault & Reprise
Hansel & Gretel Alteration
Ahretlik
Aşalım Bunları
On Wednesdays We Wear Pink
Birth Preparation Course
My Home at the Intersection
Herkes Yolunda
Yokmuş Gibi
Her Şey Gözümüzün Önünde Oldu
Fringe Kısalar 2023
Kaçak Çay Performansı
VE ATÖLYELERİ:
Hareket ve Oyun Atölyesi
Somutlaştırılmış Doğaçlama Atölyesi
Dinamik Zemin Tekniği Atölyesi
Çağdaş Dans Hareket Atölyesi
Çağdaş Dans ve Doğaçlama Atölyesi