CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'den ayrılarak Gelecek Partisi'ni kuran partinin genel başkanı Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret ediyor. 

Ziyarette Kılıçdaroğlu'na Seyit Torun, Bülent Kuşoğlu, Selin Sayek Böke ve Oğuz Kaan Salıcı eşlik etti. İki lider görüşmenin ardından bir basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Kılıçdaroğlu ve Davuoğlu görüşmesinin ardından ortak basın açıklaması şöyle:

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları: 

Size ve arkadaşlarınıza yürekten teşekkür ediyoruz. Aydınlık bir genel merkeziniz var, hayırlı uğurlu olsun. Siyasette ilk adımları atan, gelenek oluşturmaya çalışan Gelecek Partisi yöneticilerini yürekten kutluyoruz. Türkiye'nin sorunlarını, ekonomiyi, demokrasiyi görüş alışverişinde bulunduk. Özellikle demokrasi konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunmamız ve ortak söylem oluşturmamız çok önemliydi. Biz Türkiye'de herkesin düşüncesini ifade edebileceği bir Türkiye özlemini dile getirdik. Önümüzdeki süreç içerisinde belki önemli sorunlar olduğunda da görüşebileceğimizi ifade ettik.

Davutoğlu'nun açıklamaları: 

Sayın Genel Başkana ve heyetine nazik ziyaretleri için teşekkür ediyorum. Bölgemizde büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemde hepimizin en çok ihtiyaç duyduğu husus siyasi liderler olarak sık sık bir araya gelmek, görüş alışverişinde bulunmaktır. Ancak maalesef son dönemde öyle bir siyasi atmosfer hakim ki sanki siyasilerin sohbet etmesi, müzakare etmesi bazen de medenice tartışması olağanüstü bir durummuş gibi kutuplaştırıcı bir dil hakim oluyor. Böyle dönemlerde zihinlerdeki dogmatik kalıpları kırmak gerekir. Biz partimizi kurarken de yaptığımız çağrı hepimizin en önemli sorumluluğunun bütün vatandaşlarımızı kucaklayacak bir siyasi iklimin oluşması idi. Sayın genel başkanın ziyareti güzel bir başlangıçtır. Biz kendisiyle başbakanlık dönemim boyunca da medenice siyasi rekabette de bulunduk bazen eleştirilerde bulunduk ama bunları hep siyasi nezaket içinde yapageldik. 

Soru ve yanıtlar

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Mustafa Kemal Atatürk sorusuna yanıt: 

Dün bu konuda basın toplantısı yapan genel başkan yardımcımız gerekli açıklamayı yaptı. Benim merak ettiğim nokta; Türkiye'de milyonlarca insan çöp konteynırlarından geçinirken özellikle belli bir medya grubunun bu konuyu öne çıkarmasını anlamış değilim. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan herkesin ortak değeridir.

(İttifak sorusu) Görüşmede ittifak konusu gündeme gelmedi 

Seçim yasasıyla sürekli oynayan iktidar gidici demektir . 

Davutoğlu: Liderlerin görüşmesini olağanlaştırmamız lazım 

Kılıçdaroğlu'ndan Doğu Akdeniz açıklaması

Dış politikada Türkiye yalnızlaştı. Mısır'da Suriye'de büyükelçimiz yok. Dolayısıyla bir dönem Türkiye istikrarın temel aktörüydü. Oruç Reis neden çekildi? Bakım varmış. Dışişleri Bakanı 90 gün gemi orada görev yapacak demedi mi? Bugün dışişleri bakanı kim? Asıl sorulması gereken bu. İbrahim Kalın mı?

"Oruç Reis Yunanistan'ın isteği üzerine çekildi"

"Yunanistan neden sevinçli, Oruç Reis onların isteği üzerine çekildi de onun için. İlk adımı attınız diyorlar, ondan sonra masaya oturacağız diyorlar. Hangi kahramanlık Allah aşkına? Türkiye kendi çıkarlarını, Kıbrıs'ın çıkarlarını, Doğu Akdeniz'in çıkarlarını savunmak zorundadır.

Türkiye en haklı davasında yalnız kaldı. Bütün bunları defalarca söyledik. Erdoğan'ın konuşması lazım. Türkiye'nin çıkarlarını savunması lazım. Rusya'yı Mısır'ı karşımıza aldık. Eskiden bunlar bizim yanımıjzda dururlardı. Gerçekten tam bir komedi. İktidar bu tablonun farkına varması lazım. İçeride oturup kahramanlık sergiliyorlar. Türkiye Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını savunması lazım. 

Dış politikada en son söyleyeceğimizi en başta söylerseniz manevra alanınız ortadan kalkar. Söyleyecek söz kalmaz.

Türkiye'yi bu noktaya kim getirdi düşünmek gerek. Dış politikayı şahsileştiremezsiniz. Türkiye Doğu Akdeniz'den vazgeçemez. Kendi çıkarlarını savunmak zorundadır. Mısır'la süratle bir araya gelmek zorundadır. Bu tablo kabul edilemez. 

Davutoğlu'ndan Dış politikaya ilişkin açıklamalar

 Azerbaycan dışında Türkiye'ye destek veren tek ülke yok

Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Libya'daki politikası doğrudur. Ama şunu söylemek gerekir, Türkiye'nin politikası ne kadar haklıysa yürütülen diplomasi de o kadar yanlıştır.