Kılıçdaroğlu: Parayı gereksiz israfı da olağan karşılayan bir yönetimle karşı karşıyayız
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Murat Yetkin'in sunduğu Gündem programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Koronavirüsten vefat edenlerin sayısı açıklanan resmi rakamlardan daha fazla. Hayatını kaybeden vatandaşların raporları belediyelere gidiyor, cenaze töreninden sonra defin işlemi gerçekleştiriliyor. Rakamı düşük göstermek için rapora salgın hastalıktan ötürü ölüm yazılıyor. İktidardaki partinin halka doğru bilgi vermemesi kabul edilemez. Bilim Danışma Kurulu’nun bir sözcüsü olması gerekir. Bakan saraydan aldığı talimatlarla açıklama yapıyor. İstanbul’da bir günde 200-300 ölü var siz bunun yarısını bile koronavirüs saymıyorsunuz. Defin işlemlerinde de aynı şey yapılıyor. 15 günlük bir kapatmada piyasa duracak buna devletin katkı sunması gerekiyor.
Ben olsaydım yarın hemen ekonomik sosyal konseyi toplardım. Biz vaka sayıları açısından 1'inci duruma geldik neredeyse. Bu işin tek başına devletin bütçesiyle karşılanması çok zor. Halka ne yapmalıyız diye sormalı. Merkez Bankası orada. 56 milyar bastınız 156 milyar basın. Topluma güven verdiğiniz sürece sorun çözülür. Erdoğan müşterek bir karar almalı. Bugün izlenen tabloyla geldiğimiz nokta hükümetin koronavirüs sürecini yönetemediğidir. Yoğun bakım hemşiresinin aylığına ilave edilen para 7 TL idi. Yönetemiyorlar çünkü hiç kimse karar alacak pozisyonda değil. Hiç kimsenin karar alma iradesi yok bir kişinin var o da Erdoğan. Erdoğan'a çağrıda bulunuyorum, ekonomik sosyal konseyi toplasın, bakanlarını yanına alsın, sorunu yaşayanları bir dinlesinler. Sonra bakanlar kurulu oturup bu talepleri ne kadar karşılayabileceğini tartışmalı.
"Reform yapamazlar"
Reform yapmalarını çok isterim ama yapamazlar. Merkez Bankası’nın bağımsızlığını sağlayacaklar mı? Ekonomik veriler vatandaşlarımıza saydam bir şekilde aktarılıyor mu? SGK’nın açığı ne kadar? Tam bir karadelik ama hiç ses etmiyorlar. Bütçe açıkları karşılayamaz durumda şu anda. Parayı gereksiz israfı da olağan karşılayan bir yönetimle karşı karşıyayız. İsraf örneğinin en somutu Erdoğan’ın 13 uçağının olması. İsraf devleti itibarsız kılan temel olgudur. Yaşamı boyunca itibar eksikliğini hisseden kişiler devletin mal varlığını güç olarak kabul edip kendilerine itibar kazandırdıklarını sanırlar.
"Tek adam rejiminde liyakat olmaz"
Şehit ailesine bağlanan para 192 TL 59 kuruştur. Halk 52 milyon lira bağış yaptı bunu vermediler 192 milyon veriyorlar. Bu maaşı emekli sandığı bağladı ama onu bile bilmiyorlar. Liyakatli bürokrasi anlayışını bıraktılar. Tek adam rejiminde liyakat olmaz zaten. Gemimizi durdurdular 5 saat yanıt beklediler. 5 saat kimse Erdoğan’a ulaşamadı. Devletin itibarını sıfırladılar. Erdoğan kibirli bir insan. Bana açılan bütün davaları kazandım. Havuz medyasının yayın organı Sabah gazetesine bir dava açtım para kazandım. 5 kuruşluk davayı kazandım. O gazetenin 5 kuruşluk olduğunu yargı kararıyla tescil ettirdim.
Fuat Oktay’a gazetelerin tirajlarını denetletin dedim. Havuz medyası iktidarın gölgesi altında devleti soyuyor. Saray bu yolsuzluğa çanak tutuyor. Fakir fukaranın tüyü bitmemiş yetimin parası yeniyor. Keşke Basın İlan Kurumu buna vaziyet etse. Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor, gazetelerin tirajlarını saptadı dese keşke.
"TÜİK rakamları doğru vermiyor"
TÜİK doğru rakamları vermiyor. Bunu sayın Davutoğlu söylüyor. Davutoğlu’nun partisinden eski TÜİK başkanı ifade ediyor. Devlet Planlama Teşkilatı’nı yeniden inşa edecekler mi? Ne reformu yapacaklar ekonomide? Bizde planlama teşkilatı kalmadı. Hesap Uzmanları Kurulu'nu Maliye Teftiş Kurulu'nu kapattılar. Devlet Planlama Teşkilatı'nı kapattılar ama o kurumda yetişen bir kişiyi bugün Hazine ve Maliye Bakanı yaptılar. Bir ülkenin ekonomide başarılı olup olmadığını belirleyen unsur istihdam yaratıp yaratmadığıdır. Ekonomik reform yapacaksanız kadro yetiştirmeniz lazım. Rüşvet aldığı bilinen kişileri büyükelçiliğe atadınız.
Hukuk ve yargı reformu
Yargı reformu yargının, siyasi otoritenin etkisinde olmaması demektir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı 1 hafta önce geldi. Herhangi bir kararın altına imza atmadı. Okuyacak dosyası yok. İrfan Fidan’a bir Yargıtay kararına dahi imza atmamış pozisyonda olan bir kişiyi biz Anayasa Mahkemesi’ne gönderelim diye 101 Yargıtay üyesi imza atıyorsa merkezden aldıkları talimatladır. Benze olay FETÖ döneminde de yaşanıyordu. Oraya bir de 140 militan atadılar, aynı tablo bugün de var. İrfan Fidan iddianamelerinde intihal yaptı. İntihal suçtur. İntihal yapan bir adamı Anayasa Mahkemesi gibi bir makama nasıl getiriyorsunuz? Hukuk reformu olarak hiçbir şey beklemiyorum. Hukuk reformu yapacak olanlarda adalet duygusu olması gerekir. Yargıda reform yapacağız diye cümleye başlıyor arkasından HDP’nin eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a ağır bir suçlama yapıyor. Reform demesinin tek bir sebebi var. Avrupa Birliği’nin bize yaptırım uygulamaması.
"Benden korkuyorlar"
Cumhurbaşkanı’nın saldırıya ilişkin tepki göstermemesi onayladığı anlamına gelir. Benden korkuyorlar. Saldırı yaparsak halka gerçekleri söylemem sanıyorlar. CHP’nin köklerinde hukuk var adalet var. 3-5 çapulcu bir mafya bozuntusu saldırdı diye biz davamızdan Türkiye sevdamızdan vazgeçmeyiz. İstedikleri kadar saldırsınlar biz inandığımız yolda devam edeceğiz.
Erdoğan ile uzlaşma şartları
Böyle bir ihtimalin olması için Erdoğan’ın her şey benden sorulur anlayışını bırakması lazım. Bu anlayışı kabul ederse reform yapılır tabii. Bir partinin genel başkanı hakim tayin edemez. Ederse o hakime ben de güvenmem başkaları da güvenmez. Uzlaşma ihtimali onlara bağlı. Biz Türkiye’nin çıkarı için her şeyi yaparız. Şu an yargı camiasını onlar yönetiyor, emir ve talimatla yargı yönetiliyor.
Taciz iddiaları
Böyle bir ihbar geldiğinde örgütlerden sorumlu olan arkadaşımız genel başkan yardımcısını gönderiyoruz. Tacize uğrayan kadına avukat ve psikolojik destek soruluyor. Parti üyeliğini sorguya alıyoruz. Partiden uzaklaştırıyoruz ve atıyoruz. Bu konuda hiçbir işlem karşılıksız kalmamıştır. Tacize uğrayan kadın isminin deklere edilmesini istemezse bunu söylemeyiz.
Adaylık tartışmaları
Bir ittifak yapmışsanız ittifakı dışlayıp bağımsız hareket ederseniz yanlış yapmış olursunuz. Cumhur İttifakı’nda itaat kültürü var zaten. İkinci bir aday asla çıkamaz. Ben ittifaktan bağımsız hareket etmem. Millet İttifakı olarak bir araya gelip konuşuruz. Tek bir adayla mı yola çıkacağız yoksa her parti kendi adayıyla mı yola çıkacak bunu netleştirmek gerekir.