Kahvecioğlu: Cumhurbaşkanına haber vermeksizin Maraş’ın yerleşime açılacağını ilan ettiler

Kapalı Maraş'ın seçime 5 gün kala açılacağının söylenmesi sonrası hükûmet ortağı Halkın Partisi koalisyondan çekildi ve hükümet düştü. Gazeteci Kahvecioğlu ise "Maraş hazırlıkları Türkiye’nin başını belaya sokmaktan kurtarmak amaçlıdır" dedi.

Kapalı Maraş'ın seçime 5 gün kala açılacağının söylenmesi sonrası hükûmet ortağı Halkın Partisi koalisyondan çekilme kararı aldı. Halkın Partisi'nin çekilmesiyle birlikte KKTC hükûmeti düştü. Halk TV'de Can Coşkun ile Gündem Özel programında Emekli Büyükelçi Uluç Özülker ve gazeteci Hasan Kahvecioğlu Maraş'ın açılacağını duyurulması ve hükümetin düşmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundular. Kahvecioğlu, "Yeni gelen hükümet Tatar ve Özersay hükümeti ne yazıktır ki sayın Cumhurbaşkanına haber vermeksizin Maraş’ın yerleşime açılacağını, envanter sayımı yapılacağını ilan ettiler." diyerek "Maraş hazırlıkları Türkiye’nin başını belaya sokmaktan kurtarmak amaçlıdır" değerlendirmesinde bulundu. Emekli Büyükelçi Uluç Özülker ise Kıbrıs üzerinden Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

"Cumhurbaşkanına haber vermeksizin Maraş’ın yerleşime açılacağını ilan ettiler"

Gazeteci Hasan Kahvecioğlu şunları söyledi:

"Temmuz 2017’ye Crans Montana’da iki toplum arasındaki o beşli görüşemenin masasının bozulduğu noktaya gitmek gerekiyor. Biliyorsunuz 2015’te son cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmıştı. 2017 Temmuz’unda beşli konferansa kadar yükselmişti seviye. Kıbrıslı Türkler 1960’tan beri ilk kez beşli bir konferansta temsil ediliyor ve haklarını arıyor durumdaydılar. Ne yazık ki orada Rum tarafının katı tutumu yüzünden anlaşmaya ramak kalmışken gerçekleşemedi. Hemen arkasından Temmuz ayı içerisinde Türkiye dış işleri bakanı Kıbrıs’a geldi tüm siyasal partileri topladı Cumhurbaşkanlığı gözetiminde sarayda bir önemli toplantı yapıldı. Sayın Mustafa Akıncı Maraş’la ilgili konuyu açtı ilk kez orada. Çünkü 2015’te Akıncı’nın seçim manifestosunda Maraş’ın Ercan ve Mağusa havalimanlarına karşılık BM kontrolüyle hizmete açılması teklifi vardı. O toplantıda ortak bir karar alındı ve denildi ki “Bu konu üzerinde herkes düşünsün ve Maraşla ilgili ileride bir araya gelinsin” ne olduysa ondan sonra oldu. Ve ne yazık ki hükümet düştü, başka bir hükümet kuruldu. Yeni gelen hükümet Tatar ve Özersay hükümeti ne yazıktır ki sayın Cumhurbaşkanına haber vermeksizin Maraş’ın yerleşime açılacağını, envanter sayımı yapılacağını ilan ettiler. Sayın Özersay’ın toplumda haklı bulunmama sebebi de bu. Bu iki siyasal ortak sayın Cumhurbaşkanını Maraş’la ilgili yapılan konferansa da davet etmediler.

"Tek davet almayan kişi Cumhurbaşkanı"

"Bütün taraflarla Türkiye Barolar Birliği başkanının himayesinde “Maraş açılımı” adında bir toplantı yapıldı. Bu yüzden bu bilgileri Türkiye kamuoyu ile paylaşmak istiyorum; o toplantıda bi tek kişi davet almamıştı o da Cumhurbaşkanı sayın Akıncı. Dolayısıyla Maraş iki yıldan beridir bizim iç siyasetimizde böyle bir yere konumlandırıldı."

"Maraş hazırlıkları Türkiye’nin başını belaya sokmaktan kurtarmak amaçlıdır"

"Aslında Kıbrıs’ta hiçbir siyasal parti Maraş açılmasın demiyor. Ancak başında sayın Özersay’ın projesi gibi lanse edilen ve “Ezber bozduk” denilen bu proje başında Kıbrıs-Türk Vakıflar İdaresi’nin bir Maraş teziyle ortaya atılmıştı. Mağusa Mahkemesi vakıfları taraf yapmıştı, Maraş mallarıyla ilgili. Arkasından bu tezlerle ortaya çıktı Özersay. Önce “vakıf malıdır” denildi. Tatar “Maraş Türk malıdır, Maraş Osmanlı’dan kalan vakıf malıdır“ dedi. Kasım 2019’da Lefkoşa yüksek mahkemesi Rum mallarına ilişkin olarak kurulmuş olan mal komisyonunun bu konularla ilgili olarak, ‘vakıfların da taraf olmasını kabul etmediği’ kararını verdiği ortaya çıktı. İşte bu karardan sonra hem Özersay hem Tatar 1974'deki eski hak sahiplerinden söz etmeye başladılar. Ve geçenlerde asıl bomba patladı ve ortaya çıktı bütün bu Maraş hazırlıkları Türkiye’nin başını belaya sokmaktan kurtarmak amaçlıdır. Onu da şöyle izah edeyim; 281 Rum mal tazmin komisyonuna başvurarak Maraş’taki mallarının iadesini talep ettiler ve tazminat istediler. Bu davalar AİHM’de çok ciddi tartışmalara yol açtı. Maraş’ın sivil yerleşime açılıp bu Rum mal sahiplerinin mallarının iadesi gündeme geldi. Bu sözünü ettiğim proje milyonlarca sterlinlik bir proje ve Türkiye Cumhuriyeti’nin başını çok ciddi anlamda ağrıtacak bir proje."