Hıncal Uluç'tan Ahmet Hakan'a 'sosyal medya' tepkisi: İşin ucu kaçtı Ahmet Hakan

Hıncal Uluç'tan Ahmet Hakan'a 'sosyal medya' tepkisi: İşin ucu kaçtı Ahmet Hakan
Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni ve köşe yazarı Ahmet Hakan'ın pazar günkü "sosyal medya" ile ilgili yazısını eleştirdi.

Sabah yazarı Hıncal Uluç, bugünkü "Hangi Jüri Ahmet Hakan?. Hangi Jüri?." başlıklı yazısında, Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni ve köşe yazarı Ahmet Hakan'ın "sosyal medya" ile ilgili iki gün önce yazmış olduğu yazıya tepki gösterdi. 

Ahmet Hakan, yazısında "Bir süredir adı konulmamış bir jüri sistemine geçmiş bulunmaktayız. Bizdeki jürinin adı şudur: Sosyal medya jürisi!" ifadelerini kullanmış; davaların sonuçlarının üzerinde sosyal medyanın büyük bir etkisi olduğunu iddia etmişti. 

Hıncal Uluç ise bugünkü yazısında Hakan'a yanıt verdi. Uluç, Halil Sezai ve Deniz Akkaya olayları üzerinden Hakan'a şu göndermeyi yaptı: "Aynı şiddeti köşende ve gazetende ilk günden beri sen de uyguluyorsun dostum.. Köşeni ve gazeteni o "Jüri" dediğin "Sosyal Medya" jürisi yönetiyor çünkü.. O jüriden uzaklaştığında hem gazeten, hem eklerin, hem köşen harika oluyor.. Sana kaç kutlama mesajı attım. Kaç kez telefon ettim.. Köşemde de yazdım..Ama ipin ucu kaçtı Ahmet Hakan.. 

Sosyal medyaya hoş görünmek için "Masumiyet Karinesi"ni ayaklar altına alıp, peşin hükümler vermek vicdanını yaralamış olmalı ki, "Sosyal Medya Jürisi" yaratarak yaptıklarına hukuksal bir maske takma gereği duydun..
Halk Mahkemeleri tarihine bir bakar mısın, Ahmet Hakan?."

Hıncal Uluç ayrıca mahkemelerin değil Hürriyet gazetesinin de jürisinin sosyal medya olduğunu belirterek; verdiği haber örnekleri ile Hürriyet'i eleştirdi. 

İşte Hıncal Uluç'un yazısından ilgili bölüm:

'Artık bizim hukukta Jüri Sistemi var" demiş Ahmet Hakan dostum" pazar günkü yazısında..
"Malum, bizde Anglosakson mahkemelerinde olduğu gibi jüri yok.

Ama bir süredir adı konulmamış bir jüri sistemine geçmiş bulunmaktayız.
Bizdeki jürinin adı şudur: Sosyal medya jürisi.
Halil Sezai'yi tutuklatan bu jüridir" diyor..
Haklı.. Kendisi de örnekler vermiş..
Yığınla.. Son zamanlarda, Anayasa'nın temel Üçüncü Gücü Yargı'nın üstüne çıkan ve ona istediği kararları aldıran bir jüri bu..


Kimleri, hem de kimleri tutuklamayan Yargı, Halil Sezai hakkında da "Tutuksuz Yargılama" kararı alınca, sosyal medyada kıyamet koptu ve karar değişti. Halil Sezai şimdi içerde..
Ali Eyüpoğlu, Milliyet'te "Jüri" yerine "Twitter mahkemesi" demiş.
"Önce Twitter Mahkemesi, sonra Yargı Halil Sezai için 'Tutuklama' kararı verdi" diye yazmış o da..
Yani ikisi de hukukun üstünde bir gücün varlığının farkında.
Peki hukuk ne diyor, olayda?.


Yargıcın elindeki yasalarda, aslında "Tutuklama Kararı" için gerekçe yok. Ali'nin verdiği örneğe bakın..
"Arda Turan-Berkay olayında kırık bir burun, hastanede edilen bir el ateş var, ama tutuklama yok" diyor..
Hem de tetiği çekilen tabancayı silah saymayan yargı, Halil Sezai'nin elindeki odun parçasını "Silah" kabul ederek, tutuklama kararını yasalara uydurabildi.
Şimdi bir yanda kavgada Berkay'ın burnunu kıran ve ardından hastaneye gidip silahını ateşleyen ve tutuksuz yargılanan Arda.