Zeliha'nın öldüğü kazada sürücü: Maktul bisikleti ile kamyonetimin sağ tarafına çarptı!
Davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmaya sanık S.Ç. ve hayatını kaybeden Zeliha Güneş'in yakınları katıldı.
"Olay günü kullandığım 17 UR 284 plakalı kamyonetim ile Gökçeada'dan Eceabat istikametine gidiyordum. Kamyonetim boştu. Olay yeri olan eski toprak mahsulleri ofisi mevkiine geldiğimde yolun sağ tarafında yani tali yolda 2 bisikletliyi gördüm. Bisikletliler yan yana tali yoldaydı. Kamyonetimle en fazla 60-70 kilometre hızımla seyir halindeyken birden maktul bisikleti ile kamyonetimin sağ tarafına çarptı. Sola manevra yapmaya çalışsam da kazaya mani olamadım. Bisiklet sürücüsü birkaç metre sağ tarafa savruldu. Az ileride durdum. Hemen düşen yolcunun başına geldim. Baktığımda maktul cansız vaziyette, genç bir delikanlının kucağındaydı. Hemen 112'yi aradım, ambulans çağırdım. Ambulans geldi, onları alıp götürdü ve jandarma geldi. O sırada alkollü değildim. Ehliyetimi 2012 yılında aldım. Daha önce hiç kaza yapmamıştım. Suçsuzum. Kazada kusurum yoktur. Bu nedenle beraatimi istiyorum. Ben de trafik kazasında 4 yaşındaki torunumu kaybettim. Bu acıyı bilirim, huzurunuzda müştekilerden özür diliyorum, acılarını paylaşıyorum, başsağlığı diliyorum. Kazadan sonra kendilerine ulaştık. Taziye için görüşmek istedik fakat kabul etmediler. Buna da saygı duyuyorum. Müteveffanın anne babasının varsa maddi, manevi zararlarını karşılamak isterim" diye konuştu.
3 EVLADIM VARDI, 1'İ BU ŞEKİLDE VEFAT ETTİ
Duruşmada hayatını kaybeden Zeliha Güneş'in babası Satılmış Güneş ise "Kızım Zeliha Güneş kazada vefat etmiştir. Evladım 23 yaşındaydı. Kazayı görmedim. Kazadan sonra sanık hiçbir şekilde bize ulaşmadı. Bir başsağlığı dahi dilenmedi. Perişan olduk, akıl sağlığım bozuldu. 3 evladım vardı, 1'i bu şekilde vefat etti. Acım çok büyük. Kendisi üniversite öğrencisiydi. Kızım çocukluğundan beri bisiklet kullanır. Yeşilay'ın tertip ettiği bisiklet maratonuna dahi iştirak etmiştir" ifadelerini kullandı.
'MANEVİ ACILARIMIZI BİR NEBZE HAFİFLETMEK İSTİYORSANIZ BU KİŞİNİN TUTUKLANMASINA KARAR VERMENİZİ TALEP EDİYORUM'
Anne Gülsüm Güneş de "Kızımın olay sırasında üzerinde bulunan sırt çantasını size gösteriyorum. Kızımın ayakkabıları ve her yeri kana bulandığı halde sırt çantasında en ufak bir kan izi yoktur. Ve gördüğünüz gibi sırt çantasının askıları kopmuştur. Bu çantayı delil olarak dosyaya sunuyorum. Demek istediğim kamyonetin aynası veya başka bir yeri sırt çantasına takılmış ve sırt çantasının bağcıkları, askıları böylelikle kopmuştur. Kızımın bütün kemikleri kırılmış, çok feci halde can vermiştir. Kendisi durduğunu ve 112'yi aradığını söylemektedir fakat bu beyan yalandır. Olay yerinden kaçarken motosikletli bir çocuk kendisini durdurmuş. 112'yi de oradan geçen bir kadın avukat aramış, buna dair çokça görgü tanığımız vardır. Bu avukat kadın bizimle iletişime geçmiştir. 5 aydır 1 saat uyku uyumuş değilim, acım çok büyüktür. Kendisi tutuklanmamıştır. Bizim manevi acılarımızı bir nebze hafifletmek istiyorsanız bu kişinin tutuklanmasına karar vermenizi talep ediyorum" dedi.
Tarafların dinlenmesinin ardından hakim S.Ç.'nin adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasına, 4 Kasım'da olay yerinde keşif yapılmasına ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesine karar verip, duruşmayı 6 Aralık'a erteledi.
Kaynak:Demirören Haber Ajansı (DHA)