Yargıtay Balyoz kumpası cezalarını onamıştı! Komutanlardan karara itiraz

AKP iktidarı, DEM Parti İmralı heyeti aracılığıyla terör örgütü PKK lideri Öcalan’la iletişimi sürdürürken Yargıtay 3’üncü Ağır Ceza Dairesi, yeniden görülen FETÖ’nün Balyoz kumpas davası kapsamında yargılanan Çetin Doğan, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, İhsan Balabanlı, Erdal Akyazan, Emin Küçükkılıç verilen hapis cezalarını 20 Mart’ta onadı. Doğan ve Küçükkılıç, karara itiraz etti.
Yargıtay onama kararında sanıkların; “İktidardaki AKP hükümeti yerine Milli Mutabakat Hükümeti kurmak, somut yer ve isim belirtilmek suretiyle İstanbul Büyükşehir ve diğer il ve ilçe belediye başkanlıklarına atamalar yapmak, gözaltılar ve tutuklamalar gerçekleştirmek...” suçlarını işlediği ileri sürülürken “temyiz istemini esastan reddedilmesiyle hükmün onanmasına" hükmedildi.
“SİYASİ NİTELİKTE BİR KARARA İMZA ATILMIŞTIR”
Cumhuriyet'ten Aytunç Ürkmez'in haberine göre, Doğan ve Küçükkılıç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı 68 sayfalık itiraz başvurusunda “kararın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda değerlendirilerek bozma kararı verilmesini” isterken komutanların avukatı Hüseyin Ersöz tarafından yapılan itirazda; “Sanık sıfatını taşıması mümkün olmayan saygın Türk askerlerinin yaklaşık 15 yıldır somut delil durumuna göre değil; varsayımsal değerlendirmelerle ülkenin içinde bulunduğu siyasi konjonktüre göre yargılandığı; sırasıyla mahkumiyet, onama, yeniden yargılama, beraat, bozma ve yeniden mahkumiyet kararına şahit olduğumuz davada, İstanbul Anadolu 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, başlangıçta görevli İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki hukuka aykırı süreçten farksız siyasi nitelikte bir karara imza atılmıştır” ifadelerine yer verildi.
Yargıtay onadı: Emekli generallere cezaevi yolu göründü!
"VATANSEVER ASKERLERE YÖNELİK BİR KOMPLOYDU"
Yapılan itirazda davanın geçmişine yönelik “Kamuoyunda ‘Balyoz Davası’ adıyla bilinen iş bu yargılamaya dayanak soruşturma Mehmet Baransu isimli sözde ‘gazeteci’ tarafından 30 Ocak 2010 tarihinde Beşiktaş’ta bulunan İstanbul Adliyesi’ne bir bavul içerisinde getirilen sahte ve manipülatif bilgi, belgenin halihazırda FETÖ’ye mensubiyetleri nedeniyle meslekten ihraç edilmiş, haklarında ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla yargılamalar yürütülmüş ve arama kararları bulunan savcılara teslim edilmesiyle başlamıştır.” denildi.
İtirazda ayrıca, “Bu yargılama sürecinde, Mehmet Baransu’nun savcılığa teslim ettiği 5 No’lu hard disk ile Eskişehir’de sanıklardan Hakan Büyük’ün evinde yapılan aramada bulunan flash belleğin sahte olarak üretildiği ve planlı olarak yerleştirilmiş oldukları somut olarak ortaya konulmuştur. Böylelikle söz konusu davanın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vatansever askerlerine yönelik bir komplodan ibaret olduğu tescillenmiştir” ifadeleri kullanıldı.
KARARI VERENLER FETÖ’DEN YARGILANIYOR
İtirazda, kapatılan Yargıtay 16’ıncı Ceza Dairesi’nin 14 Haziran 2021 tarihli bozma kararının ardından mahkemelerde bir “tezatlık” olduğu vurgulanırken tezatlığı oluşturan nedenin ise 9 Ekim 2013’te sanıklar hakkında kurulan hükümleri “düzelterek onayan” Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi’nin başkanı Ekrem Ertuğrul ile üyeleri Hamza Yaman, Ahmet Toker, Fikriye Şentürk, Abdurrahman Kavun’un Yüce Divan’da halihazırda yargılamalarının yürütülüyor olması gösterildi. Bununla ilgili, “Bugün gelinen noktada, müvekkillerimiz hakkında verilen bozma ve sonrasındaki mahkumiyet kararı, yüce divanda yargılanan eski hakimlere uzatılmış bir can simidi hüviyeti taşımaktadır” ifadelerine yer verildi.
“FETÖ’NÜN PROPAGANSDASINA HİZMET EDİYOR”
İtiraz dilekçesinde Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin kararının ardından davanın geldiği durum şu şekilde değerlendirildi:
“Müvekkillerimiz, dayanak delillerin ve suçlamaların hukuki bir zeminde tartışılmadığı; siyasi iklime göre yön değiştiren kararlarla 15 yılı aşkın süredir bitmeyen dava nedeniyle hayatlarının son demlerinde sanık sandalyesinde oturmaya devam etmektedirler. Ne yazık ki, sürecin gerçek mağduru olan, TSK’ye yıllarca canı pahasına hizmet etmiş vatansever askerler hakkında verilen hukuksuz kararlar, FETÖ/PDY’nin ulusal ve uluslararası platformlarda propagandasına hizmet etmektedir. Öyle ki, FETÖ üyeliğinden yargılanan kapatılan mahkemenin hakimleri, bozma kararını ve bu bozma kararı sonrasında İstanbul Anadolu 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararını gerekçe göstererek, 2012 yılında verdikleri mahkumiyet kararlarının haklılığını ileri sürmekte ve mahkum oldukları FETÖ dosyalarında yargılamanın yenilenmesi taleplerinde bulunmaktadırlar. Maddi gerçek ile örtüşmeyecek şekilde yaratılan bu hukuk garabeti ne yazık ki kamuoyunda balyoz davası olarak anılan huzurdaki davayla bağlantılı olarak FETÖ üyeliği suçlamasından yargılananlar açısından yine ‘can simidi’ işlevi görmektedir.”
Kaynak:Cumhuriyet