'Uzlaşma çıktı' dedi: Cumhurbaşkanı'nın HSK'ya atayacağı 4 kilit ismi açıkladı

'Uzlaşma çıktı' dedi: Cumhurbaşkanı'nın HSK'ya atayacağı 4 kilit ismi açıkladı
Sevilay Yılman, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nda (HSK) yapılacak seçime ve atanacak isimlere dair kulis bilgileri aktardı. Yılman, "Epeydir partilerin müzakere ettiklerini duyuyordum. Aldığım son haberlere göre ise uzlaşı sağlanmış gibi" dedi.

Habertürk yazarı Sevilay Yılman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın HSK'ya atayacağı isimlere ve TBMM'deki oylama ile seçilecek isimlere dair önemli kulis bilgilerini paylaştı.

Yılman, "Toplamda 118 isim başvuru yapmış. Başvurular 22 Nisan’da bitti. Ancak bireysel başvuruların pek bir şansı yok. Çünkü 2017’de Anayasa’da yapılan değişikliğe göre Meclis'te 5’te 3 çoğunluk gerekiyor. Yani bir adayın HSK’ya seçilebilmesi için en az 360 milletvekilinin oyunu alması bir zorunluluk. Bu olumsuz bir durum değil aksine olumlu bir duruma sebep oluyor çünkü bu durum ister istemez partiler arası uzlaşıyı mecbur kılıyor. Çünkü var olan ittifaklarla bu rakama ulaşmak mümkün değil. Epeydir partilerin müzakere ettiklerini duyuyordum. Aldığım son haberlere göre ise uzlaşı sağlanmış gibi." diye yazdı. 

Yılman'ın yazısının ilgili bölümü ise şöyle:

Nasıl oluyor bu seçim?

Daha doğru soru; “Nasıl olacak?”

Kısaca yapısından bahsedeyim…

Kurul toplam 13 üyeden oluşuyor.

Adalet Bakanı ve Yardımcısı doğal üyesi.

1’i idari, 3’ü adli yargıdan olmak kaydıyla 4 ismi ise Cumhurbaşkanı belirleyecek.

3’ü Yargıtay’dan, 1’i Danıştay’dan, diğer 3’ü ise avukatlardan ve öğretim üyelerinden olacak 7 ismi ise TBBM'deki oylama belirleyecek.

İşte bu 7 kişiden biri olmaya Yargıtay’dan 51, Danıştay’dan 10, avukatlardan 43, öğretim üyelerinden de 14 aday var.

Yani toplamda 118 isim başvuru yapmış.

Başvurular 22 Nisan’da bitti.

Ancak bireysel başvuruların pek bir şansı yok.

Çünkü 2017’de Anayasa’da yapılan değişikliğe göre Meclis'te 5’te 3 çoğunluk gerekiyor.

Yani bir adayın HSK’ya seçilebilmesi için en az 360 milletvekilinin oyunu alması bir zorunluluk.

Bu olumsuz bir durum değil aksine olumlu bir duruma sebep oluyor çünkü bu durum ister istemez partiler arası uzlaşıyı mecbur kılıyor.

Çünkü var olan ittifaklarla bu rakama ulaşmak mümkün değil.

Epeydir partilerin müzakere ettiklerini duyuyordum.

Aldığım son haberlere göre ise uzlaşı sağlanmış gibi.

Yargıyı yakından ve dikkatle takip eden Habertürk Ankara muhabirimiz Fevzi Çakır'dan da Cumhur ve Millet İttifakı ortaklarının hemen hemen anlaşmaya vardıklarının teyidini aldım.

Uzlaşma neticesinde de AK Parti’nin 2, MHP’nin 2, CHP’nin 1 ve İYİ Parti’nin belirlediği 2 isim Meclis'te oylamaya gidecek.

Bu, yargı sisteminin tarafsız ve objektif bir biçimde işleyebilir olması adına çok sevindirici bir gelişme.

Hangi isimler konuşuluyor?

Gelelim şimdi kulislerde dönen isimlere…

Dünya kadar isim söyleniyor ama ben güvendiğim kaynaklardan aldığım bilgiler doğrultusunda “olabilme ihtimali” yüksekleri sizlerle paylaşacağım.

AK Parti’nin Yargıtay üyelerinden Ergun Şahin, Faruk Şener ve Bilgin Başaran isimleri üzerinde yoğunlaştığı iddia ediliyor.

MHP’nin ise Şerafettin Saka ve Hakan Yüksel…

CHP, Sebahattin Öztemiz ve Ömür Topaç isimlerinden birinin olması konusunda hem fikirdi ancak aldığım son bilgiler Topaç’ın isminin ağırlık kazandığı yönünde.

Dilerim öyle olur zira Ömür Topaç’ı FETÖ’nün elinde adeta oyuncağa dönmüş HSYK’nın o ilk kurtuluş yıllarında verilen mücadeleden tanırım.

Yani nasıl bir tavır ortaya koyduğuna bizzat şahidimdir.

Sosyal demokrat ve vatansever bakış açısıyla yargının hainler ordusuna karşı mücadelesinde en önemli kurumsallaşması olan; “Yargıda Birlik” sürecinin başlaması ve FETÖ tasfiyesinin gerçekleşmesi için önayak olmuş önemli isimlerinden birisidir.

Dolayısıyla adının ağırlık kazanmış olmasına çok şaşırmadım.

Bu arada partiler arası uzlaşmada Danıştay’dan belirlenecek ismin tavsiyesini İYİ Parti verecek.

Tarafıma aktarılana göre Genel Başkan Akşener’in, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun da fikrine başvurarak belirlediği o isim Danıştay 13. Daire üyesi Doç. Dr. Gürsel Özkan…

Bunu da duyunca çok sevindim. Çünkü Gürsel Özkan, Milliyetçi ve Atatürkçü özellikleriyle bilinen ama en önemlisi derin hukukçu ve akademisyen kimliğiyle idare hukukunun önemli isimlerinden biridir.

FETÖ’ye karşı Danıştay’da ilk mücadele bayrağını yükselten yüksek yargıçtır kendisi.

Meclis'te oylamaya sunulacak avukat ve öğretim üyeleri alanındaki isimlerden birinin MHP tarafından tavsiye edileceği biliniyor.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin mevcut HSK 1. Daire Üyesi de olan Avukat Hamit Kocabey isminde karar kıldığı ve bu kararını paylaştığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan büyük destek gördüğü kulislerde konuşulan bilgiler arasında.

FETÖ ihraçlarında en keskin isimlerden biri olarak bilinen Kocabey aynı zamanda Bahçeli’nin de şahsi avukatı.

Öğretim Üyesi kadrosundan ise 1'i İYİ Parti’den, diğeri ise Cumhur İttifakı’nın ortak belirleyeceği isimlerden.

Akşener’le görüştükten sonra yakın çevresine adaylar arasında olacağını söyleyen Prof. Dr. Cumhur Şahin, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi…

AK Parti ve MHP’nin önereceği öğretim üyesi adayı ile ilgili iki isim kulislerde zikrediliyor.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Muhammed Fatih Uşan ile Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Altunkaya…

Cumhurbaşkanı'nın atacağı 4 kilit isim

Cumhurbaşkanı’nın belirleyeceği en kilit 4 isim ile ilgili konuşulanlara gelince…

En kilit diyorum çünkü Cumhurbaşkanlığı tarafından belirlenecek bu isimler 1. Daire’de yer alacaklar.

Yani tüm tayin ve atamaların karar verildiği daire.

Mevcutta bu dairede olanlar Halil Koç, Mehmet Akif Ekinci, Mehmet Yılmaz ve Hüseyin Şahin.

Şahin hariç geri kalan tüm isimleri çok yakından tanıyorum.

2014 yıllarında FETÖ’ye karşı verilen mücadelede en ön saflarda olan isimlerdi hepsi de.

Özellikle de Mehmet Akif Ekinci.

Muhafazakar bir dünya görüşü vardır.

Ama bu görüşlerini asla görev yaptığı dönemlerde yansıtan bir kişi olmamıştır.

Çünkü aynı zamanda demokrattır.

Şimdi mesela “film şeridi” gibi geçiyor o dönemler gözümün önünden.

Ekinci, İstanbul Adliyesi’nde idi ve Çağlayan’daki bina FETÖ’nün elebaşına tapınan yargı mensupları tarafından ahtapot gibi sarılmıştı.

Sadece yargıç ya da savcılar da değil…

Mübaşirinden tutun da yazı işlerinde çalışan personeline kadar birçok insan FETÖ’nün emrinde hareket ediyordu.

İşte öyle bir dönemde Mehmet Akif Bey’in nasıl bir dirayet gösterdiğine şahit oldum.

Çünkü ben de FETÖ’den arındırma çalışmalarını yerinde görmek, izlemek ve tabii ki haberleştirmek için hemen her gün Çağlayan’daki binaya giderdim.

Bu arada dünya hukuk ve siyaset tarihine geçen İsrail Genelkurmay Başkanı ve diğer komutanlara “Mavi Marmara Katliamı” soruşturmasında gıyabi tutuklama ve kırmızı bülten çıkartan ismin de Mehmet Akif Ekinci olduğunun notunu düşeyim.

Cesur bir hukukçudur.

O nedenle Cumhurbaşkanlığı tarafından atanacak isimler arasında adının geçiyor olması çok değerli.

Halil Koç da keza öyle…

Onu da o dönemden tanırım, bilirim.

HSK’nın hafızasıdır Halil Bey.

Ve vicdanı.

Asla ayrım gözetmez.

Özellikle atama ve tayinlerde…

Hakkın yenmemesi için kılı kırk yarar.

O nedenle Cumhurbaşkanı tarafından yeniden atanma ihtimalleri güzel bir ihtimal.

Tabii bu arada Cumhurbaşkanlığı tarafından atanacağı iddia edilen başka isimler de gündemde.

Cumhurbaşkanı’na yeni dönemde HSK’da yola yeni isimlerle devam edilmesi konusunda tavsiyeler yapıldığı da kulağıma geliyor.

Seyfi Han, Ertuğrul Çekin, İbrahim Kolcu, Okan Albayrak, Yusuf Kaya bu isimlerden bazıları.

Sonuçta ne olur bilmiyorum ama 4 yıl boyunca kesintisiz görev yapacak HSK'da yer alacak isimler kuraya bırakılmaz diye düşünüyorum.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, uzlaşma ve güven ilişkisi en üst seviyede duyarlılığı ile bilinir.

Ben Bakan Gül’ün partiler arası uzlaşmayı bu zeminden bakarak sağlayacağına inanıyor ve güveniyorum.

Çünkü yeni anayasal ve yasal çerçevede ilk seçim olacak ve bu seçimdeki uygulama bundan sonraki HSK’lar açısından da teamül oluşturacak.

Uzlaşmaya dayalı, olgun ve HSK tecrübeli isimlerin seçimi bu yüzden hayati önem arz ediyor.

Seçildikten sonra Anayasa gereğince dört yıl kesintisiz görev yapacak ve bu süre boyunca yargı erkinin dizaynını ve yürütmesini yapacak böylesine önemli bir Hukuk Kurulunun seçiminde evvelki tecrübelerden dersler çıkarmak ve aynı hatalara düşmemek gerekiyor.

Bunun en başında da seçilecek üyelerin liyakat esaslı seçilmeleri geliyor. Kesinlikle grup-cemaat ve benzeri hakimiyet anlayışına kapılmadan çoğulculuğa dayalı, uzlaşı esaslı bir HSK anlayışını hayata geçirmek memleketin selameti için elzem bir mahiyet taşıyor.

Umarım yola, adli ve idari yargıda FETÖ ile mücadelede kendilerini kanıtlamış olan güven verici tecrübeyi ve istikrarı temsil eden isimlerle devam edilir.