Uyanık şeyh arsayı böyle pazarladı: Mehdi gelecek, değerlenecek

Uyanık şeyh arsayı böyle pazarladı: Mehdi gelecek, değerlenecek
Tarikat şeyhi Nuri Köroğlu adlı şeyh 'mehdi gelecek değerlenecek' dediği arsayı yüksek fiyata sattığı gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulunulunca savcıya ifade verdi. Şeyh, bağış olarak toplanan parayı üzerine geçirmekle de suçlanıyor

Konya'da, Nuri Köroğlu adlı şeyhin "Mehdi gelecek, çok değerlenecek" diyerek, cemaate yüksek fiyattan arsa satın aldırdığı, Umre için turizm şirketi kurdurup bağışlara el koyduğu, Suriyeli Muhammet Ali adlı boyacıyı cinci diye tanıtıp dua okutma karşılığında para kazandığı, konyak içeren bitkisel ilacı vakıfta sattırdığı ortaya çıktı. Köroğlu, "Uzakdoğu sporları antrenörlüğü yaptığım için hoca olarak anılıyorum" dedi.

Konya'da yaşayan Kadiri ve Rufai şeyhi Abdullah Gürbüz 2004 yılında ölünce yerine Nuri Köroğlu geçti. Köroğlu, şeyhi adına 2018'de Abdullah Baba Vakfı'nı kurdu.

Vakfın eski Başkanı Mehmet Güneş ve üç eski yöneticisi 1 Mart 2021'de Köroğlu ve sekiz kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık Abdullah Baba Vakfı'na operasyon düzenledi.

'Mehdi gelecek, değerlenecek'

Vakıfta 2018-2019'da başkanlık yapan Mehmet Güneş, ifadesinde, cemaatin liderinin Nuri Köroğlu olduğunu söyledi. Dini gerekçelerle insanların bağış yapmaya yönlendirildiğini ifade eden Güneş, şunları anlattı: "Ben 1 milyon TL'ye bağış yaptım. Makbuz almadım. Yüksek meblağ toplanmasına rağmen cüzi miktarla yardımda bulunuluyordu. Kalanı şahısların uhdesine geçirildi."

Güneş, cemaat üyesi olan Resul Özektaş adlı emlakçıdan "mehdi bu arsaya gelecek" vaadiyle Konya Sefaköy'den arsa aldıklarını anlattı.

Güneş, şöyle devam etti:

"Bu arsaya mehdinin geleceği, arsanın değerleneceği söylenilerek, ederinden yüksek fiyata satıldı. Ben 2019'da 2 bin metrekare yeri 70 bin TL'ye aldım. Tapu devri yapılmadı. Adi şekilde düzenlenmiş bir kağıt verildi."

'Bitkisel ilaçta konyak var'

Köroğlu'nun "Manevi hastalıklarınız var" dediğini belirten Güneş, Suriyeli Muhammet Ali tarafından okunduklarını anlattı. Ayrıca Mehmet Ercoşkun tarafından hazırlanan bitkisel ilacı kullandıklarını, vakıfta satılan ilacın konyak içerdiğini söyledi. Güneş, okunma ve ilaç için para ödediklerini kaydetti.

Tabletten kar payı

Tuncay Kılıç de Köroğlu'nun tavsiyesiyle arsa aldığını vurgulayarak şöyle devam etti:

"Köroğlu dünyanın felakete sürükleneceğini, mehdi geleceğini, Sefaköy'deki arsaların değerleneceğini söyleyerek, arsa almamızı söyledi. 3 bin metrekare arsayı 90 bin TL'ye aldım. 2020 itibariyle arsanın bin metrekaresi 9 bin, 2018'de 3 bin TL'ymiş. Değerinin daha düşük olduğunu öğrenince parayı geri alıp arsayı verdim."

Kılıç, yine Köroğlu'nun yönlendirmesiyle tanesi 5.300 TL'den üç tablet bilgisayar aldığı bilgisini vererek  "Tabletlerin fiyatı 1.500 TL imiş. Şirkette Köroğlu'nun eşi, oğlu ve kızının üyelikleri varmış ve her tabletten kar payı alıyormuş" diye ifade verdi.  

Kurban etini evinde dağıttı

Vakfın eski yönetim kurulu üyesi Fikri Kılıç da mehdi gelecek diye 1183 metrekarelik arsaya 50 bin TL ödediğini anlattı. Vakfa bağışlanıp ihtiyaç sahiplerine dağıtılması gereken kurban etlerinin Köroğlu'nun evinde şahsi misafirlerine sunulduğunu ileri sürdü.

Umre bağışına el koydu

Ahmet Demir de Köroğlu'nun isteğiyle 2017'de Umre programı için Hilkat Turizm'i kurduğunu belirterek, şöyle dedi: "Umre programının tanıtımını yaparken, ücretin bir kısmını Abdullah Baba Vakfı'na bağışlayacağımızı duyurduk. Köroğlu, kar payını kendisine vermemi istedi. Kendisine 50 bin dolar ve 100 bin TL'yi nakit verdim. Parayı vakfa bağışlamam gerektiğini söylediğimde, Umre'ye gidenlerin vakıf için değil, kendisinin hoca olarak gitmesi sebebiyle programa katıldıklarını, parayı hak ettiğini söyledi. Vakfa bağış yapmadık. Programa bin kişi katılmış olabilir. Kişi başı 60-70 dolar bağış yapacağımızı söylemiştik."

Suriye'ye yollarız diye tehdit ettiler

Suriyeli Muhammed Ali ise 2012'de Türkiye'ye geldiğini, 4 yıldır Konya'da yaşadığını, boya ve inşaat işi yaptığını söyledi. Abdullah Baba Vakfı'nda rahatsızlıkları olan insanlara dua okuduğunu kabul eden Muhammet Ali, şöyle devam etti:

"Bana vakıftaki şahısların devletin önemli kadrolarında olduğunu, aralarında MİT ajanları bulunduğunu, beni Türk vatandaşlığına geçirebileceklerini söylediler. Vatandaşlığa geçip Türkiye'ye yerleşmek için dua okumaya gitmeye başladım. Bir defasında 2300 TL, bir defasında 2500 TL verdiler."

Kendisini rahatsızlığı olan insanların evine götürdüklerini ve bir çok ile gittiklerini anlatan Muhammed Ali, şöyle devam etti:

"Okuduğum dualar karşılığı para aldıklarını iki sene sonra öğrendim. Bunun haram olduğunu ve bu şekilde dua etmek istemediğimi söyledim. Beni Suriye'ye geri göndermekle tehdit ettiler. Gönderilmekten korktuğum için iki ay daha okudum."

Muhammet Ali, İnegöl'de bir mobilyacıya da dua okuduğunu ve karşılığında mobilyalarda yarı yarıya indirim aldıklarını söyledi.

'Spor antrenörüyüm diye hoca diyorlar'

Nuri Köroğlu, Mevlevilikle ilgili çalışmaları olduğu, uzakdoğu sporları antrenörlüğü yaptığı için 'hoca' olarak anıldığını iddia etti. Köroğlu, Hilkat Turizm'den kar payı almadığını, şikayetçi Ahmet Demir'in halkı dolandırdığını öne sürdü. Resul Özektaş'ın cemaatteki insanlara arsa sattığını ifade eden Köroğlu, "Mehdi gelecek, arsa değerlenecek" demediğini söyledi. Kurban etinin evinde dağıtılmadığını, Muhammet Ali'ye dua okutmadıklarını dile getirdi.

Köroğlu'nun suçladığı emlakçı Resul Özektaş da Sefaköy'de 90 bin metrekare arsasının bulunduğunu, metrekare birim fiyatının 22 bin TL olduğunu, kendisinin 30 bin TL'ye sattığını ifade etti. Özektaş, "Mehdi gelecek" diye arsa satmadığını söyledi.