Üniversite öğrencisi uğradığı işkenceyi anlattı! Karanlık 6 saat...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınarak tutuklanması sonrasında milyonların katıldığı protesto gösterileri polisin sert müdahalesi, gözaltılar ve tutuklamaları beraberinde getirmişti. Gözaltında bulunan öğrencilere yönelik işkence ve kötü muamele iddiaları gündeme oturdu.

YAŞADIKLARINI ANLATTI!
23 yaşındaki Eren Üner isimli bir üniversite öğrencisi, sosyal medya hesabından "işkence gördüm" diyerek yaşadıklarını anlattı. Üner, paylaşımında, “İstanbul Tarih Bölümü 2. sınıf öğrencisiyim. Saraçhane protestocularına yapılan işkenceleri, herkese açık kendi sosyal medya hesaplarından paylaşan Çevik Kuvvet Polisleri'ni kişisel sosyal medya hesabımdan haber yaptığım için; 24 Mart Pazartesi saat 23:00'ten 25 Mart Salı 05:00'e kadar Vatan Emniyet'te işkence gördüm. İki hafta, 25 Mart - 9 Nisan tarihleri arasında cezaevinde yattım.” ifadelerini kullandı.
Açıklamasının devamında, “Olayı en başından anlatmak istiyorum. Saraçhane olaylarında birçok Çevik Kuvvet polisi protestoculara sert müdahalede bulundu. Hatta protestocular Saraçhane Parkı'nda ters kelepçeli, yüzüstü yatırılarak sabaha kadar bekletildi. Bazı Çevik Kuvvet Polisleri yaşanan bu olayları, kendi cep telefonlarından kaydederek, sosyal medya hesaplarından küfür ve hakaret içerikli başlıklarla paylaştılar. Bu paylaşımları ilk gördüğümde şok olmuştum. Çünkü bazı Çevik Kuvvet Polisleri, aleni işkence gören insanların önünde selfie fotoğraf çekiniyorlar, protestocuların ailevi değerlerine küfür eden paylaşımlarda bulunuyorlardı.” açıklamasında bulunan Üner, “Paylaşımları yapan kişilerin polis olduklarını herkese açık kendi sosyal medya paylaşımları sayesinde doğruladım. Hesapların herkese açık olduğunu da teyit ettim. Bu doğrulama-teyit süreci sonrasında paylaşımları ve herkese açık profilleri kendi Twitter hesabımdan, küfür ve hakaret olmadan paylaştım.” sözlerini sarf etti.

“4-5 SİVİL POLİS EVİME GELDİ”
23 Mart Pazar günü sabaha doğru, yaptığı paylaşımların infial yarattığını ifade eden Üner, “Milyonlarca görüntüleme aldı. Bu paylaşımları benden önce paylaşan onlarca insan vardı, ben sadece derledim ve daha düzgün bir şekilde paylaştım. Paylaşımları yaptıkça bana insanlardan bu tarz daha fazla paylaşım gelmeye başladı. Yine bir teyit süreci sonrasında aleni işkence görüntülerini paylaşan birkaç Çevik Kuvvet Polisini daha haber yaptım. Bu sürecin tamamında toplam altı Çevik Kuvvet Polisinin paylaşımı haber yaptım. 24 Mart Pazartesi günü yine Saraçhane'deydim ve yaşanan gelişmeleri Twitter hesabımdan anbean paylaşıyordum. Birkaç gün uyumamanın yorgunluğuyla alandan erken saatlerde ayrıldım ve evime geçtim. Saat 22:00 suları 4-5 sivil polis evime geldi ve kapıya sertçe vurmaya başladılar. Kapıyı açtım, ellerimi polislerin açıkça görebileceği bir şekilde havaya kaldırdım. Sivil polislerin ellerinde silah vardı ve bana tutuyorlardı. "Memur bey sakin olun" diyerek yavaş şekilde, polislerin istekleri üzerine sırtımı onlara döndüm ve beni ters kelepçe bir şekilde yere yatırdılar.” ifadelerini kullandı.
23 yaşındaki öğrenci, paylaşımının devamında “Telefonumun ve diğer teknolojik eşyalarımın nerede olduğunu sordular. O esnada Twitter'da bir space yayını gerçekleştiriyordum. Telefonumun yatağımın üzerinde olduğunu, laptopumun da masanın üzerinde olduğunu söyledim. Sonrasında şu an bir space yayını gerçekleştirdiğimi ve yayını kapatmalarını rica ettim. Telefon ve laptop şifremi polisin istemesi doğrultusunda verdim. Sonrasında "memur bey müsaadenizle üstümü giyineyim" dedim, kelepçemi açtılar, kıyafetlerimi giydim, ayakkabımın bağcıklarını polisin isteği üzerine çıkarttım. Polis ters kelepçe şekilde beni evden çıkartarak sivil polis aracına bindirdi.” dedi.

“CAMI AÇARAK ‘EZİN ONU’ DİYE BAĞIRDI! “
İki aracın kendisini almaya geldiğini belirten Eren Üner, “Bindirildiğim araçta sivil polisler, diğer araçta ise amirleri bulunuyordu. Yolculuğa başlamadan önce amirleri kendi aracından camı açarak "ezin onu" diye bağırdı. İlk önce hastaneye darp raporu almaya gittik. Polis kelepçemi çıkartmadı ve darp raporu alınırken odadan çıkmadı. Hastaneden çıkıp araca bindirildikten sonra amirleri kendi aracından bulunduğum araca geçti. Vatan Emniyet'e olan 10-15 dakikalık yolculuk süresince darp edildim. Yolculuk boyunca bana tokat, yumruk ve tekme atıldı. Amirlerinin boyu biraz kısa olduğu için, arka koltukta sırtını sol arka kapıya dayayarak bana art arda birkaç defa tekme attı. Vatan Emniyet'e vardığımızda beni kafası eğik, ters kelepçeli bir şekilde Siber Şube sorgu odasına götürdüler, saat 23:00 suları. Sorguda takribi altı polis bulundu, bunlardan birisi de haberini yaptığım Çevik Kuvvet Polislerinden bir tanesiydi fakat Çevik Kuvvet Polisi bana darpta bulunmadı, sadece işkenceyi izledi ve işkence gördüğüm esnada bana hakaret etti.” ifadelerini kullandı.
Üner, sorgu odasına girdiğinde ters kelepçesinin çıkarıldığını ve önden takıldığını ifade ederek “Beni sorgu odasının ortasına, yere oturttular. İlk önce bana "hangi örgüte mensupsun" gibi sorular soruldu. Kendimi ve yaptığım şeyi anlatınca söylemleri değişti. Bu sefer "sana mı kaldı bunu yapmak" demeye başladılar. Sorgu odasında, her türlü fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldım. Bu esnada benim üzerime farklı suçları yıkmaya çalıştılar. Haberini yaptığım Çevik Kuvvet Polislerinden bir tanesinin kapısının önüne "KORKAK" diye bir not bırakıldığını ve bunu benim bıraktığımı söylediler. Asla kabul etmedim, kabul etmedikçe beni darp etmeye devam ettiler.” açıklamasını yaptı.

"HAYATIN MAHVOLDU DEDİLER"
“Benim hayatımın mahvolduğunu ve hiçbir zaman düzelmeyeceğini bana sürekli dikte ettiler. Bununla yetinmeyip beni Çevik Kuvvet Polislerinin eline vereceklerini ve beni öldüreceklerini söylediler. Hatta tam manasıyla "seni Çevik Kuvvet Polisi otobüsünün arka kapısından sokarız, ön kapısından cesedin çıkar" cümlesi kullanıldı.” Üner, “Ben hukuki olarak bir suç işlemediğimi ve sadece işkence görüntülerini paylaşan Çevik Kuvvet Polislerini, küfür hakaret olmadan paylaştığımı söyledim. Bunu sürekli yineledim. Suç işlediğimi kabul etmedikçe bana hakaret etmeye ve darpta bulunmaya devam ettiler.” ifadelerini kaydetti.
“Amirleri oturduğu koltukta arkaya yaslanarak ayaklarını omzumun üstüne koydu ve sigara içmeye başladı. Bir süre beni darp etmeyi bıraktılar. O esnada sürekli "neden böyle yaptıklarını, yanlış bir şey yapmadığımı, suç işlemediğimi" söylüyordum.” sözlerini sarf eden Eren Üner, “Ben bu cümleleri sürekli ifade edince, polisler "hukuksuz bir şey yapmadığını nereden biliyorsun" diye sordular. Ben de kişisel olarak bir avukat hanımefendiyi tanıdığımı ve ona sorduğumu söyledim. Böyle söyleyince bahsettiğim avukata .... edeceklerini söylediler, tam manasıyla "biz 24 saat çalışıyoruz, kadın yüzü görmüyoruz, avukatın bir gelsin ....… onu" cümlesini kullandılar.” dedi.

