Taş... Sopa... Demir çubuklar... İşte CHP liderine yapılan linç girişiminin ayrıntıları
Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e konuşan Engin Özkoç Kılıçdaroğlu'na yapılan linç girişiminin ayrıntıllarını anlattı
OLAYIN İKİ NEDENİ VAR
Olayın bu hale gelmesinin iki nedeni var. Birincisi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, ‘Şehit cenazelerine bundan böyle CHP il ve ilçe başkanlarının alınmasın' talimatıdır. İkincisi ise yerel seçim sürecinde AKP iktidarının, kendilerine oy vermeyen kesimi ‘Aşağılık' ve ‘Terörist' olarak ayrıştırması. Yerel seçimler biter bitmez 4 askerimizin şehit edilmesi ve genel başkanımıza linç girişimiyle sonuçlandı.
BAKANIN İDDİASI
İçişleri Bakanı'nın, linç girişimiyle ilgili iki iddiası var. Birincisi genel başkanımızın şehit cenaze törenine katılacağına ilişkin bilginin ilgili makamlara bildirilmediğidir. Bu iddiayı çürüttük. Koruma Müdürü Koray Aslan'ın emriyle koruma polislerimizinden Zafer, Cumartesi günü saat 22.10'da Ankara Koruma Şube Müdürlüğü'nü arayıp cenaze töreniyle ilgili bilgi aldı.
Pazar günü saat 10.03'de ise tekrar aynı makam aranıp genel başkanımızın cenaze törenine iştirak erdeceğini bildirdi. Bunu, telefon görüntü ve kayıtlarıyla Çubuk Cumhuriyet Savcılığı'na bildirdik. İkincisi, İçişleri Bakanı, şehit cenazesindeki linç girişiminin bir ‘linç girişimi olmadığını' provokatörlerin olmadığını, bu esnada taş, sopa, demir çubuk kullanılmadığını, bunun sıradan acılı köy halkının bir tepkisi olarak gördüklerini ifade etti. Oysaki bunun böyle olmadığını görüntü ve diğer belgelerle birlikte sunduk.
ÖLDÜRÜN, VURUN…
Olay sırasında bir takım provokatörlerin elinde taş, sopa, demir çubuklar vardı. Kalabalık içinden ‘Öldürün, vurun, evi yakın' diyen provokatörler tespit edildi. İçişleri Bakanı, olay anında orada 550 güvenlik görevlisi bulunduğunu, bunların 20 tanesinin jandarma istihbarattan olduğunu ifade etti.
Soruyoruz, Jandarma istihbarat herkesin algıladığı bir olayı tespit ederek neden üstlerine bildirmemiştir? Genel Başkan, kendi özel korumaları dışında neden koruma altına alınmamıştır?
BU BİR LİNÇ GİRİŞİMİDİR
Taşlar ve sopalarla saldırdıklarında, genel başkan zırhlı araçla çıkarıldıktan sonra kullanılan gaz neden o anda koruma amacıyla kullanılmadı? Genel başkanımız, 1,5 saat boyunca bir evde rehin tutulurken, jandarmaya ait zırhlı araç ve gerekli koruma tedbirleri neden alınmadı? Bütün bunlarla ilgili olarak genel başkanımızın avukatı Celal Çelik, ve millet vekili grubumuz İçişleri Bakanı, İl Emniyet Müdürü, Ankara Koruma Şube Müdürlüğü'ndeki görevliler, Jandarmada da ihmali bulunanlar hakkında Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduk.
Açık ve net söylüyoruz ki bu bir linç girişimidir. Burada, İçişleri Bakanlığı'nın açık ihmali söz konusudur. Linçin meşrulaştırılmaması herkesin Anayasal güvence altında olması için hukuki olarak bu işin peşini bırakmayacağız.
Genel Başkanımız'ın geçiş güzergahı üzerinde bulunan su deposunun üzerinde 15'e yakın genç yerleştirilmiş. Genel Başkanımız köye girerken provokasyon orada başlamıştır. Şehit cenazesinin girişiminde, genel başkanımızı Çubuk Kaymakamı ve diğer yetkililer de karşılamıştır. Namaz sırasında, genel başkanımız şehidin babasına taziyede bulunmuş, aynı safta bulunan AKP Genel Sekreteri Fatih Şahin, genel başkanımızın uzattığı eli bile sıkmamıştır.
OLAY YERİ TUTANAĞI VAR
Cenaze namazı sırasında, imamın ve orada bulunan bazı kişilerin tüm uyarılarına rağmen provokatörler halkı tahrik etmeye ve tehdit etmeye de devam etmişlerdir. Genel Başkanımız'ın gelişinden önce Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan ‘Olay Yeri Tutanağı'na göre yer yer taşların yığılı olduğu, yolu kesmek için bidonların yerleştirildiği de tespit edilmiştir. Genel Başkanımız, cenaze bittikten sonra tören top arabasının arkasında yürürken, aniden protokol tarafından yalnız bırakılmış, linç etmek isteyen grubun arasında kalmıştır. Onun için bir güvenlik koridoru bile oluşturulmamıştır. Bu arada, genel başkan yardımcımız Yıldırım Kaya'ya bir yumruk isabet etmiş, taş ve sopalardan dolayı kaburga kemiği kırılmıştır.
ŞİDDETE MARUZ KALDILAR
TBMM Başkanvekili Levent Gök ve Ankara Milletvekilimiz Murat Emir, aşırı derece şiddete maruz kalmışlardır. Genel Başkanımıza defalarca yumruk, tekme atılmış, ‘Öldürün, vurun' diye linç edilmeye teşvik edilmiştir. Genel Başkanımız zırhlı araca bindirilirken, kendisine suçlulara ve gaspçıları kamufle etmek için giydirilen şapka ve parka giydirilmek istenmiş, genel başkanımız bunu kesinlikle reddetmiş, girdiği gibi evden çıkmıştır.