Süleyman Soylu'nun bugünkü hedefi Diyarbakır Barosu
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Tunceli'ye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, temaslarının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan annelere ilişkin sorusu üzerine şu değerlendirmede bulundu:
"Terör örgütü, maalesef bu coğrafyada anaları, kadınları ve genç kızlarımızın düşüncelerini, duygularını istismar ederek kendisini bir noktaya oturtmak istedi. Hep, kadın üzerinden terör örgütünü güçlendirmeye çalıştı. O kadınların, annelerin maalesef dizlerinin dibinde olan evlatları terörizme gitti. Bunların acısını yıllarca yaşadılar ama bir taraftan da terör örgütünün baskısı onların söz söylemelerini ve bu konudaki feryatlarını engelliyordu. Bugün demokrasi, özgürlük, huzur, güven ve kardeşlik ortamı oluşunca insanlar içlerindekini rahatlıkla ifade edebiliyorlar. Diyarbakır'da herkes terör örgütüne nereden katılım yapıldığını biliyor, tam adresinin önündeler. Bir siyasi partiyi, PKK terör örgütüne adam alma merkezi olarak değerlendirdiklerini bütün Diyarbakır'da ve doğu, güneydoğu vilayetlerinde yaşayan bütün vatandaşlarda biliyorlar. Anneler terör örgütünden öcünü alıyor."
Diyarbakır Barosu'nun konuyla ilgili tutumunu da eleştiren Soylu, şunları aktardı:
"Diyarbakır Barosu yöneticileri için söylüyorum. Bu Diyarbakır Barosu içerisinde daha da küçülecekler, mini minnacık olacaklar. Çünkü herhangi bir şey olunca seslerini terör örgütünün paralelinde çıkarmayı çok seviyorlar. Ben vicdanlarından yoksun olduklarını, hukuk bilgisinden de yoksun olduklarını, insanlıklarından da yoksun olduklarını düşünüyorum. Ne zaman terör örgütü onlara, 'Konuşun' dediği zaman, Diyarbakır Barosu konuşuyor. Ne zaman terör örgütü, 'Bir söz söyleyin, bir eylem yapın.' dediği zaman Diyarbakır Barosu eylem yapmaya çalışıyor. Burunlarının dibindeki bir feryada, bir acıya ses çıkaramayacak kadar zavallılar, zavallılar, zavallılar...Daha öte sözler de söylemek istiyorum da bugün şu buranın haleti ruhiyesine daha fazla onları ağzımıza almak ve konuşmak yakışmıyor."