Şehir Plancısı Giritlioğlu: İstanbul'da afet toplanma alanları bir bir yok edildi

Şehir Plancısı Giritlioğlu: İstanbul'da afet toplanma alanları bir bir yok edildi
İstanbul depremi konuşuyor. Peki beklenen büyük deprem olursa kent buna hazırlıklı mı? Şehir Plancısı Pelin Pınar Giritlioğlu, İstanbul'daki kentsel dönüşüm sürecini, altyapı hazırlığı olup olmadığını ve toplanma alanının nasıl olması gerektiğini anlattı.

Zülal Koçer- Halktv.com.tr/ÖZEL HABER

"Büyük Marmara depremi" ile yıllardır korku içinde yaşayan İstanbullular dün önce 6.2 ile sallandı. Ardından 5.9, 4,4 büyüklüğünde 2 deprem daha gerçekleşirken gece boyu artçılar devam etti.

İstanbullular bugüne de depremle uyandı.

Kandilli Rasathanesi Marmara Denizi'nde saat 07:19'da büyüklüğü 4.6 olan bir depremin meydana geldiğini açıkladı. Son 24 saatte İstanbul 189 artçı deprem yaşadı.

Binlerce kişi geceyi dışarıda geçirirken, kenti terkedenler de oldu.

İstanbul'da beklenen büyük depreme dair senaryolar ise korkunç. Türkiye'nin en önemli kenti konumundaki İstanbul'da olası depremde can kaybından, kurtarma çalışmalarına, ulaşım, barınma, deprem toplanma alanına kadar ortaya konan tablo hiç iç açıcı değil.

Kentte yeşil alanların kalmayışı uzunca süre tartışma yaratmış, protestoların da konusu olmuştu. Ancak bu günlerde depremle akıllara geliyor.

Bina stoğu ise bir diğer endişe kaynağı. Hem yoğun, dip dipe binalar hem de depreme dayanırlığı tartışmalı binalar, 6 Şubat depremlerinin ardından gündem gelmişti.

Bunun ardından kentsel dönüşüme hız verilmesi gerektiği akıllara gelmiş ve iktidar ev sahiplerine destek paketleri açıklayarak süreci başlatmıştı. Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediyesi de kentsel dönüşüm destekleri açıklamış hem ev sahiplerine hem de kiracılara destek sunmuştu.

Ancak İstanbul'da kentsel dönüşüm halen tartışmalı. İktidarın kentsel dönüşüm süreçleri genellikle, yoksul kesimleri şehrin merkezinden uzaklaştırmak ve merkezi, kıymetli bölgeleri zenginlere peşkeş çekmek üzerinden olmuştu: Galataport'a komşu Okmeydanı örneğine bakmak yetiyor.

halktvcomtr4.png

6 Şubat depremleri bu tabloyu kısmen değiştirse de İstanbul'da riskli binlerce yapı varlığını sürdürüyor.

İstanbul'da yapılaşma ve kentsel dönüşüm sürecini, depreme hazırlığını Şehir Plancısı ve Şehir Plancıları Odası İstanbul Eski Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu'na sorduk.

AFET TOPLANMA ALANLARI BİR BİR YOK EDİLDİ

Halktv.com.tr'nin sorularını yanıtlayan Giritlioğlu, olası depremde şehrin hazırlığının olmadığına dikkat çekerek toplanma alanlarına ilişkin şunları söylüyor

halktvcomtr6.png
İstanbul'un havadan görüntüsü

"Toplanma alanı olabilecek veya toplanma alanı olarak belirlenen çok sayıda kamusal alan zaman içerisinde özel sektöre verildiğine tanık olduk. Bu alanlar kamu arazisi olmaktan çıkarılarak özelleştirildi. Çünkü bunlarla ilişkili olarak tapuya şerhler düşünmemişti, imar planlarında da şerhler düşülmemişti o yüzden çok kolaylıkla elden çıkarabildiler, dönüştürülebildiler. Yerlerine konut alanları yapıldı, alışveriş merkezleri yapıldı, plazalar yapıldı"

Giritlioğlu'na göre tüm bunlara bakıldığında, "İstanbul'un gerçek anlamda kentsel dönüşüme konu olmadığı çok açık."

"Yapılanlar gayrimenkul projeleridir, inşaat projeleridir." diyor.

Toplanma alanları konusunun çok önemli olduğunu vurgulayan Şehir Plancısı Giritlioğlu "Tıpkı geçici barınma alanları gibi hem toplanma alanları hem de geçici barınma alanları mutlaka imar planlarında yer almalı ve tapuya da onlarla ilgili şerhler düşünmeli ki kolaylıklar elden çıkarılamasınlar."diye anlatıyor.

TOPLANMA ALANLARINDA ALTYAPI SORUNU

Giritlioğlu'nun dikkat çektiği bir diğer konu ise depreme hazırlık bağlamında altyapı çalışmaları: "Toplanma alanlarının yollarla hastanelerle entegre edilmesi gerekir. Bu anlamda bütüncül afet planlarının, afet tahliye planlarının hazırlanılması, afet rotalarının belirtilmesi çok önem taşıyor. Çünkü bir afet toplanma alanına gitmek yetmiyor; oradan çıkamayabilirsiniz, etrafınız biz çok riskli binayla çevrili olabilir, yollar çok dar ve niteliksiz olabilir. Bir toplanma alanına varmanız sizi depremde kurtarmamış olabiliyor. O yüzden de mutlaka afete hazır bir altyapı planı, donatı alanları ile birlikte kent planları içerisinde yer almalı."

Meslek odalarının bahsi geçen alanlarda merkezi ve yerel yönetimlerce dikkate alınıp alınmadığını sorduğumuz Giritlioğlu, "2011 sonrasında meslek odalarının kamu kurumları ile ilişkisi neredeyse tamamen sonlandırılmıştır" diye cevaplıyor.

MESLEK ODALARI DEVRE DIŞI BIRAKILDI, 2019'DA İBB SÜRECİ YENİDEN BAŞLATTI

halktvcomtr5.png

Daha önce görüşleri alınırken şimdi devre dışı bırakıldığını bildiren Giritlioğlu "Bu görüşler odalar tarafından üretilirdi, ilgili kurum dikkate alır almaz ama dikkate alınmadığında sürecin yeniden başlatılması için davalar açılırdı." diye aktarıyor.

İBB'nin AKP'den CHP'ye geçtiği 2019 yerel seçimlerinin ardından yerel yönetimle yeniden ilişkilerin başladığını söyleyen Giritlioğlu "İstanbul Büyükşehir Belediyesi yaptığı bir takım plan çalışmalarında meslek odalarıyla yeniden ilişki kurmaya başlamıştır. Tabii ki bu ilişkilerin artırılması lazım, ilçe belediyeler ile de güçlendirilmeli. Partiye bakmadan siyaset üstü bir konu bu. " diyor.

"PLANLARLA YAPILANLAR ÖRTÜŞMEDİ"

Kentsel dönüşüm sürecini aktaran Giritlioğlu "İstanbul'daki kentsel dönüşüm çalışmalarını oldukça eski tarihlere dayansa da ne yazık ki yapılan kentsel dönüşüm uygulamalarının bugüne kadar yeterli olduğunu söylemek pek mümkün değil" ifadelerine yer veriyor.

1999'daki büyük Marmara depreminin ardından 2002'de Japon biliminsanları ile işbirliği içerisinde bir rapor hazırlandığını anımsatan Giritlioğlu "Hemen arkasından 2003 yılında, İstanbul Master Deprem Planı yürürlüğe girdi. 4 üniversitenin işbirliği ile hazırlandı bu plan. Daha sonradan 2011 yılında kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir takım çalışmalara başladı" diye süreci anlatıyor.

TOKİ UCUZ VE ERİŞİLEBİLİR KONUT ÜRETMEDİ

Giritlioğlu'na göre risk taşıyan alanlara bakıldığında planlanan "çalışmalarla yapılanları örtüştürmek mümkün değil."

Toplu Konut İdaresi'ne (TOKİ) işaret eden Giritlioğlu "Yasal ve finansal açıdan güçlü hale getirilen TOKİ'nin deprem ile ilgili çalışmalarına baktığımızda çok sayıda konut ürettiğini ancak yalnızca bu konutların %15'ini gerçek anlamda kentsel dönüşümle ilişkili olduğunu söyleyebiliyoruz." diyor ve TOKİ'nin ucuz ve erişilebilir konutu az üretirken, yoğunlukta lüks konutlara yöneldiğini ekliyor.

Emlak GYO'ya bakıldığında ise "Kamu kuruluşu olmasına rağmen ürettiği konutlardan neredeyse %69'unun lüks konut" olduğunu söyleyen Giritlioğlu gerçek ihtiyacın karşılanmadığını söylüyor.

"KENTİN DİRENÇLİ HALE GELEBİLMESİ İÇİN SADECE KONUTLAR YETERLİ DEĞİL"

halktvcomtr3.png

Giritlioğlu kentsel dönüşümle ilgili şu konuya dikkati çekiyor: "Aslında önemli olan bir başka şey de şuydu; kentsel dönüşüm sadece konutların yenilenmesi olarak ele alındı. Halbuki bir kentin dirençli hale gelebilmesi için yalnızca konutlarının değil, toplanma alanlarının, geçici barınma alanlarının, yollarının, altyapısının, her birinin var olabilmesi ve afetlere karşı dirençli olması beklenir. Bu konuda çalışmalar yapılmadığı gibi zaman içerisinde toplanma alanların da kaybettik."

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi