Öztürk Yılmaz: Bağımsızlık Referandumu'nu meşru görmeyeceğiz

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, düzenlediği basın toplantısında Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin 25 Eylül'de yapmayı planladığı bağımsızlık referandumun yapılması halinde bunu gayrimeşru göreceklerini ve çıkan sonucu tanımayacaklarını söyledi.

CHP'li Yılmaz: Kılıçdaroğlu'nun böyle bir ifadesi yok

Yılmaz, referandumu tek taraflı bir adım olarak gördüklerini ve bunun Irak'ın toprak bütünlüğünü ihlal edecek bir gelişme olduğunu söyledi.

Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin, kendilerinden ve diğer çevrelerden gelen uyarıları dikkate almadığını belirten Yılmaz, bununla ilgili uluslararası toplumdan da sesler yükseldiğine işaret etti.

Yılmaz, referandumun sadece Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin mevcut sınırlarını içermediğine dikkati çekerek, "Referandum yapılırsa gayrimeşru olarak göreceğiz, çıkan sonucu tanımayacağız. Hükümetin de gerekli duyarlılığı göstermesi gerekir. Bölgede IŞİD belası temizlenmemişken, bu yönde tek taraflı oldu-bitti anlayışla adım atılması, bölgede tansiyonu iyice yükseltecek. Suriye benzeri iç savaşı tetikleyebilir." dedi.

Yılmaz'a, Kılıçdaroğlu'nun, Irak'ın kuzeyinde yapılacak bağımsızlık referandumuyla ilgili, "Referandum haktır." dediği iddiaları da soruldu. CHP'li Yılmaz, Kılıçdaroğlu'nun böyle bir ifadesinin bulunmadığını söyledi.

'' Türkiye'nin AB üyeliği iç politika malzemesi yapılmamalı''

Türkiye'nin AB üyeliğinin iç politika malzemesi yapılmasının yanlış olduğuna değinen Yılmaz, Merkel'in, Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin askıya alınması, tamamen sonlandırılması konusunda AB liderleriyle görüşme yapacağını belirttiğini anımsattı. Yılmaz, teknik açıdan üyeliğin askıya alınmasının AB'de nitelikli çoğunluğu; üyeliğin tamamen durdurulmasının ise oy birliğini gerektirdiğine işaret etti.

Yılmaz, Almanya'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerinden Türkiye'ye zarar vermesini yanlış bulduklarını ifade ederek, buna son verilmesini istedi. Yılmaz, Türkiye'nin Almanya ve daha geniş bağlamda AB ile ilişkilerinde "kazan-kazan" politikası oynaması gerektiğini söyledi.