Özgür Özel'den Ali Erbaş'a: Kuran Allah kelamıdır, o reis kelamı ile hareket ediyor

Özgür Özel'den Ali Erbaş'a:  Kuran Allah kelamıdır, o reis kelamı ile hareket ediyor
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kuzeni Mehmet Soylu'nun usulsüzlükle ilgili kamuyu zarara uğrattığı iddiasıyla inceleme başlatılan şirketin bir dönem ortağı olduğu ortaya çıkmasına ilişkin konuştu. Özel, "Adeta İçişleri Bakanı değil Suçişleri Bakanı olarak nerede bir suç varsa ya bir yakını çıkıyor, ya da o suçlu ile fotoğrafı çıkıyor" dedi.

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda gündeme dair bir basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Sakarya Zaferi'nin 100. yılı etkinliğinde yaptığı konuşmasına ilişkin konuşan Özel, "Herkesi kucaklaması gereken Cumhurbaşkanı bir konuşma yaptı. Tören aslında asker erkanın davet edildiği bir parti toplantısıydı. Cumhurbaşkanının yardımcısı, bakanları, partisinin genel sekreteri, yardımcıları, sözcüleri.. Bir de milletin ordusunun temsilcileri ile görevini yaparken partili olmuş ilk Milli Savunma Bakanı oradaydı" dedi.

Özel'in satırbaşları şöyle oldu:

Erdoğan'ın 'Milli Mücadele' konuşması

Son derece talihsiz açıklamaları dinledik. Atatürk'ün çıkardığı Tekalifi Milliye kanunu ile kendisinin Covid süreci başladığında vatandaşa IBAN atmasını eş tutan Cumhurbaşkanının, dünde 2023 hedeflerini Milli Mücadeleye eş tuttuğunu gördük. Konuşmasının büyük bölümünü Cumhur İttifakı güzellemesi, Millet İttifakı'na saldırarak gerçekleştirdi.

Orada toprak altında hepimizin dedeleri yatıyor. Her görüşten insanın dedesi o toprak altında kefensiz yatıyor. Biz böyle bir ayrışma konuşmasını kabul etmiyoruz. Cumhurbaşkanı şapkası ile parti başkanı konuşması yapıyor. Eğer Doğatepe'de bir konuşma yapılacaktıysa 'Keşke Yunan kazansaydı' diyen fesli Deli Kadir'i ziyarete giden Diyanet İşleri Başkanı'na bir şey söylemek lazımdı.

Eğer bir partinin lideri Adli Yıl açılışını ayağına çağırıyorsa, cüppelerinde olmayan düğmeleri ilikliyorlarsa genç hakim ve savcılar o fotoğraflara bakıp çok şey görür.

Çorlu Tren Katliamı davası

Dün Adalet Bakanının ibretle takip etmesi gereken bir olay oldu. Çorlu Tren Kazası davasında acılı anne Mısra Öz, güya polisleri darp etmiş. Polisler, 'Bizi darp eden bunlar değildi. Bize şikayetçi olun denildi. Emir komuta zinciri içinde şikayetçi olduk. Şikayetimi geri alıyorum' dedi. Mısra Öz çıktı basın açıklaması yapıyor. Koşa koşa gelen bir amir burada açıklama yapamazsınız diyor. Mahkeme önünde acılı anne açıklama yapmayacak da nerede yapacak? Suçişleri Bakanı'nın ülkeyi getirdiği nokta...

'Ali Erbaş israf fetvası vereceksen bindiğin arabadan başla'

Bu ülke AK Parti döneminde ilklerle tanıştı. Partili Diyanet İşleri Başkanı, bir partinin yararına Atatürk'ün kurduğu, dini sembolize eden üzerindeki kıyafetin kendisine kamuoyunda sağlaması gerektiği güven bir parti için kullanılmaya çalışılmaktadır. Ali Erbaş yerli yersiz açıklama yapmaktadır. Kendilerine birinin laf söylemesini beklemektedir. Erbaş, Özel yetkilendirilmiş kötü niyetli bir futbolcu gibi siyaset sahnesinde dolaşmaktadır. Oysa onun yeri siyaset sahnesi değildir. Kur'an Allah kelamıdır, oysa o reis kelamı ile hareket etmektedir.

'Muhafazakâr Kürtler AKP'yi bıraktı' anketini gördüler, Ali Erbaş Diyarbakır'da kanaat önderleri ile görüşüyor. Ne yapmaya çalıştığınızın farkındayız. Geçen hafta 'ıstakoz' fetvası veriyor, soran var sanki. Bu hafta açık büfe fetvası. Soran var sanki, soran varsa o soran salağa söyle. Bizi salak yerine koyma. Ali Erbaş israf fetvası vereceksen bindiğin Mercedes'ten başla.

Vatandaşın böyle bir derdi yok. Vatandaşın derdi mutfağındaki yangın. Ne yapmaya çalıştığınızı biliyoruz, bu hale düştüğünüz için üzgünüz.

'Atatürk heykelleri yerde köpek gibi sürünecek' diyen adama geçmiş olsuna, taziyeye giden birinin Türkiye'ye söyleyecek sözü, yönlendirecek bir tek oy bile yoktur. Onun yönlendireceği oyun AK Partiyi kurtaracağını düşünmek acziyetten başka bir şey değildir.

Ömer Çelik'in açıklamaları

Dün Ömer Çelik çıktı bir açıklama yaptı. 'Mesele kurumsal değil, kişiseldi bunu FOX TV kurumsallaştırdı' dedi. Bayraktar sorusu sorulmasın istiyorlar bu yüzden basın emekçisi Barış arkadaşımızı dışarıda bırakıyorlar. Bu, kurumsal tercihlere müdahaledir. Kişinin ekmeği ile oynamaktır.

İdlib'te üç şehit

Geçtiğimiz günlerde İdlib'te üç şehidimiz oldu. Bu şehitlerimizi hangi örgüt vurdu? Sırtı sıvazladığını cihatçılar mı vurdu? Kim vurdu? Mehmetçiğin kanı kimin elinde?

Avrupa Konseyi'nde Kavala toplantısı

Bugün Osman Kavala'nın tutukluluğu ile ilgili Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nde gündem var. Türkiye hakkında ihlal prosedürü başlatmak gündem bu. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden kaynaklı yükümlülüklerimizi ihlal etmişiz. Mahkemenin beraat ve tahliye kararını uygulamama suçu.

Bugün Türkiye'de bu prosedür başladı. Ümit ederiz bir uyarı ile şimdilik kurtulur ama bunun arkasından konseydeki oy hakkının askıya alınması, inat ederse çıkma gelecek. Biz o konseyi kurucusuyuz.

Pekcan'ın dezenfektan skandalı

Beş ay önce Ruhsar Pekcan, kendi şirketinden kendi bakanlığına fahiş fiyatla fatura kesmekte, bozuk ürünleri fatura etmekle suçlanıyor. Bizim Meclis'te soruşturma komisyonu için yeterli imzamız yok. AK Parti 'evet' demeden olmuyor. Bu bakanı koruyorlar. Bakanlığı sürecinde oturduğu konutu da bakanlığa tadilat yaptırmış.

Bu kadar açık bir hırsızlıkta bile, 'Benim hırsızım iyidir. Kimseye elletmem' zihniyeti ile karşı karşıyayız.

SGK'daki yolsuzluk

Suçişleri Bakanımızın son suçlu tanıdığı kuzen Mehmet Soylu. SGK'ya bir firmadan satış yaparlar. 1 milyar lira dolandırmış Soylu'nun kuzeni Mehmet Soylu. 7 müfettiş görevlendirilmiş. Mehmet Soylu, görevlendirmeden 3 ay sonra istifa etmiş. Soruşturmaya görevlendirme yapan başkanvekilini de görevden almışlar. Adeta İçişleri Bakanı değil Suçişleri Bakanı olarak nerede bir suç varsa ya bir yakını çıkıyor, ya da o suçlu ile fotoğrafı çıkıyor. Soylu ile fotoğraf çektireni gözaltına alsan Türkiye'deki suçların 3'te 1'i işlenmez.

Hallere baskın

9 ildeki 10 büyük ile baskın yaptılar. Bu baskınlarda fiyat denetimi yapıldı. Nohut, bulgur, kuru fasulye laf dinlemiyor. Utanmaz terörist başı kuru fasulye 22 lira olmuş. Taze fasulye yüzde 68 artmış hükümeti zor durumda bırakmak için. Şeftali yüzde 81 zam almış, darbeci şeftali. Terörist başı yüzde 128 ile salatalıktır. Terörist başı salatalığın burnunu sürtmek reisimize ve onun görevlendirdiği baskın yapan arkadaşlara düşer. Yoksa tarım üretimi yarı yarıya azalmış, fiyatların artmasında bunun etkisi yok. Bu algı operasyonunun milletimizin tarafından nasıl algılandığını, seçimde de bunun gereğinin nasıl yapılacağını bir kez daha görüyoruz.