Onur Yürüyüşü Komite Üyesi Yunus Emre Demir: Cumartesi Onur Yürüyüşü olacak!

Onur Yürüyüşü Komite Üyesi Yunus Emre Demir: Cumartesi Onur Yürüyüşü olacak!
Maçka Parkı'nda, LGBTİ+ pikniğine polisin müdahalesi sonrası Onur Yürüyüşü Komite Üyesi Yunus Emre Demir, "Yürüyüş için resmi başvurumuzu yaptık. Muhtemelen başvuruyu reddedecekler ama Cumartesi Onur yürüyüşü olacak. Reddetmeleri bizim bir araya gelişimizi engellemeye neden değil. Çünkü ne olursa olsun LGBTİ+’lar olarak yıllardır yapmış olduğumuz gibi yine en barışçıl eylemimizi yapacağız" dedi.

OZAN DEMİRİZ - İSTANBUL

Onur Yürüyüşü Komite Üyesi Yunus Emre Demir ile Heybeliada‘da düzenlenecek olan Onur Haftası etkinliklerinin neden adadan Maçka Parkı’na alındığını konuştuk. Onur Haftası etkinlikleri öncesinde, etkinliğin gerçekleşeceği mekanın sahibini Heybeliada emniyet müdürünün aradığını ve etkinliğin o mekanda yapılmaması yönünde uyarılarda bulunduğunu iddia eden Yunus Emre Demir süreci şöyle özetledi:

“Salı günü Heybeliada'da piknik düzenleyecektik, pazartesi Heybeliada emniyet müdürü bizi aradı. Etkinlik hakkında bilgi almak istediğini söyledi. Bizde ona piknik yapacağımızı ve yoga atölyesi düzenleyeceğimizi söyledik. Emniyet müdürüne, ‘Bunu sorma nedeniniz yasak getirmek mi, bizi korumak mı?’ diye sorduk. Buna dair bilgisi olmadığını fakat yasaklama olursa haber vereceklerini söylediler. Daha sonra bizi gideceğimiz mekanın işletmecisi aradı. Bir kaç saat sonra onu emniyete götürüp; ‘Buraya LGBTİ+’ları sen mi getiriyorsun?’ diyerek tehdit etmişler. Bu nedenle Heybeliada etkinliğini iptal ettik ve Maçka Parkı'nda düzenleme kararı aldık.”

‘İlk defa bu kadar örgütlü saldırıya uğradık’

Onur Haftası etkinliğini Maçka’da yapma kararı aldıktan sonra katılımcı grupların yaşadığı olayları ve polisin nasıl sert müdahalede bulunduğunu aktaran Demir sözlerine şöyle devam etti:

“Maçka etkinliği saat 16.00’da başlayacaktı biz de saat 14.00 gibi sosyal medyadan duyurusunu yaptık. Polisler arkadaşlarımızı arayarak etkinliğin yasaklandığını söylediler. 30 gün süreyle Şişli'de LGBTİ+ eylemlerini yasakladılar. Gerekçe olarak 'Kamu düzeni ve Milli Güvenlik' gibi gerekçelerle yapıyorlar bunu ama anlamsız bir karar. Bir gün önce arkadaşlarımızla Maçka'da oturabiliyoruz, ertesi gün oturamıyoruz. Bir piknikte en fazla ne olabilir ki? Biz oraya gideceğimizi söyledik, sosyal medyadan yasak kararını da duyurduk. Girişlerde üst araması, çanta araması, gökkuşağı var mı diye aramalar oldu. Bize ilk gelen haber avukatımız Levent Pişkin tarafından oldu. Levent Pişkin'in üstündeki gökkuşağı maskesiyle alana almak istemediler. Münakaşadan sonra Levent, maskesini çıkartıp parka girdi. Gökkuşağı bayrak, maske yasaklamaları hukuksuz. Biz Boğaziçi eylemlerinde de gördük, kulüp odasını basıp LGBT bayrakları ele geçirildiğine dair valilik açıklama yaptı. Ama çok hızlı bir süreç oldu bizde takip edemez olduk. Bir terör örgütü gibi muamele edildi. Uluslararası semboller ima ettiklerinin aksine savaş, terör yerine barışı ve eşitliği simgeliyor. İlk defa bu kadar örgütlü saldırılara uğradık."

‘Kalkanlı ve köpekli polisler süpürme yöntemiyle süpürdüler’

Polisin önce müdahale etmediğini fakat sonrasında işlerin değiştiğini vurgulayan Demir, “Bir süre polis müdahale etmedi. Ara ara tacizler devam etti. Belli bir yerden sonra herhalde emirler geldi ve toplayın onları dediler. Polisler, bayrakları toplamamızı söyledi ve insanlar toplamaya başladı. Kalkanlı ve köpekli polisler süpürme yöntemiyle süpürdüler. LGBT etkinliğine gelenler zaten bir yere kümelenmişlerdi polis oradan da süpürdü. Parkın etrafında oturanlar insanlar oturmaya devam etti müdahale sadece bize karşı oldu. İnsanlar o an itiraz ettiler. Çünkü piknik yapmaya ve parkta oturmaya hakkımız var. LGBTİ+ bireylere izin verilmezken diğer insanlar oturmaya devam edebiliyor. Bu sinir bozucu bir ayrımcılık. İnsanların itirazları olunca polisin müdahalesi sertleşti. Taksim’deki yürüyüşe müdahale eder gibi muamele etmediler, çok sert müdahale ettiler. Bir arkadaşımızın kolu kırıldı, dört arkadaşımız darp raporu aldı. Fotoğraf çekmeye çalışan insanları engellemeye çalıştılar. LGBTİ+ haklarına karşı topyekün mücadele yürütüyorlar, Maçka Parkı da onun bir parçası."

‘Keşke Erdoğan’a sorsalar…’

Erdoğan’ın 2002 seçimlerinden önce ‘Eşcinsellerin yasal güvence altına alınması şart’ sözünden, neden Boğaziçi Üniversitesi protestolarında ‘LGBT yok, bu ülke millidir, manevidir ve değerlerle geleceğe yürümektedir’ sözlerine gelindiğini sorduğumuz Demir, “Keşke Erdoğan’a bu soruyu sorsalar; ‘2002’de söylemiştin de şimdi neden 2021’de böyle söylüyorsun?’ diye. Belki seçimi kaybedince biraz dinlenip, konuya dair açıklama yapar.

AKP iktidarının genel tutumu bütün toplumsal oluşumlara karşı aynı şekilde ilerliyor. Elbette LGBTİ+ haklarına özel olarak yaptığı ayrımcılık var ama bütün toplumsal gruplara karşı seçildikten sonra sertleşen ve ayrımcılık tozunun arttığı bir süreç oluyor. LGBTİ+, kadınlar ve diğer ayrımcılığa uğrattığı insanlarda yok etmeye, görünmez kılmaya çalıştıkları gruplarda toplumun kendisi. Toplum artık kusmaya başlıyor, toplumun gerçekliğinin onların olmadığı, bizim olduğumuz bir düzleme geçiyoruz.

‘Cumartesi Onur yürüyüşü olacak’

AKP’nin tavrı bize özel değil, bizde nasibimizi alıyoruz. Biz biliyoruz ki, İzmir’de Deniz Poyraz’ın uğradığı saldırı, Maçka’da uğradığımız saldırı, LGBT bireylerin başka yerde uğradığı saldırılar ve 8 Mart’larda uğradığımız saldırdılar arasında paralellik var. Saldırganları arasında ve azmettiriciler arasında da var. Bunları buluşturan siyasi zemin aynı zemin, aynı yerden besleniyorlar. Cumartesi Onur yürüyüşü olacak. Yürüyüş için resmi başvurumuzu yaptık. Muhtemelen başvuruyu reddedecekler. Başvurduğumuz pikniği bile reddediliyor.2019’da yaptığımızı başvuruyu reddetmişlerdi .Bu yüzden reddedeceklerini düşünüyoruz ama reddetmeleri bizim bir araya gelişimizi engellemeye neden değil çünkü ortam ne olursa olsun LGBTİ+’lar, yıllardır yapmış olduğu gibi yine en barışçıl eylemini yine yapacağız. Polisin ve etraftaki faşistlerin elinde ne olursa olsun bizim için fark etmiyor. Biz yine en barışçıl şekilde eylemimizi yapmaya çalışacağız. Yürüyemesek bile buluşmaya bir araya gelmeye gayret göstereceğiz. Elbette kimsenin kılına zarar gelmemesi bizim için çok önemli. Çok az zamanda bir araya gelebiliyoruz, onur yürüyüşü de bunlardan birisi. Dileriz; engellemezler, yasaklamazlar. İnsanlar 2 saat slogan atıp, dans edeceği bir etkinlik, umarım 8 saatlik bir müdahaleye dönüşmez. İnsanın canına, zamanına, kamunun harcanan parasına yazık. Biz yine en barışçıl hallerimizle alanlarda olacağız. Buluşma noktamız belli değil, valilik kararını bekliyoruz ama İstanbul’da bir araya geleceğiz.

‘Homofobiklerin saldırılara karşı hırsları ve cesaretleri artıyor’

LGBTİ+’lara yönelik baskılar ve hedef göstermeler örgütlenme ve mücadele sürecini nasıl şekillendirdiğini ya da dönüştürdüğünü sorduğumuz Demir, yaşadıkları sorunları şöyle aktardı:

“Bazı LGBTİ+ hak dernekleri danışmanlık hizmeti veriyor. SPOD LGBTİ+ , KAOS GL dernekleri LGBTİ+ bireylere verdiği hizmetler; ayrımcılığa uğradığı zaman hukuki ve psikolojik destek alıyorlar. Geçtiğimiz 2020 Nisan’da Diyanet Başkanlığı yaptığı açıklamalarla koronavirüsü, LGBTİ+ yaşama bağladı ve Erdoğan hedef aldıktan sonra LGBTİ+ bireylerin danışman hatlarına şikayetleri arttı. Çünkü ayrımcılık çok fazla arttı. Bunlar uzakta yaşayan insanlar değil, evimizde yaşayanlar, komşularımız, esnaf. Homofobiklerin saldırılara karşı hırsları ve cesaretleri artıyor. Derneklerimize cezalar kesiliyor.

Görünür olmanın kendisi başlı başına beraberinde riskler getiriyor hayatta. Şu an da bu röportajı adımla vermek bile bir ayrıcalık. Bu ayrıcalığa erişemeyen toplantıya gelemeyen, evden çıkıp toplantıya gelmesi çok zor. Biz kendimizin ve taleplerimizin meşru olduğunu biliyoruz. Zerre kadar şüphemiz yok doğruluğumuzdan.”

'Onur Yürüyüşü yasaklandı'

Onur haftası yürüyüşü yasaklanmadan önce, Onur Yürüyüşü Komite üyesi adına Emre Demir halktv.com.tr 'ye konuşmuştu; "Cumartesi Onur Yürüyüşü olacak!"

İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası tarafından 26 Haziran Cumartesi günü gerçekleştirecek olan 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Maltepe Miting Alanı'nda gerçekleştirmek için İstanbul Valiliği'ne yaptığı başvuru bugün reddedildi.