OHAL’de cezaevleri: Dört aydır hücrede tutulanlar var, ‘tek tip elbise’ ve çıplak arama dayatılıyor
OHAL’de cezaevlerindeki hak ihlalleri artarak devam ederken, Osmaniye, Bakırköy ve Denizli’deki cezaevlerinden gelen haberler bu ihlalleri kanıtlayan son örnekler. Üç ayrı cezaevinde ‘tek tip elbise’ dayatmasından hücre cezasına dek birçok hak ihlali söz konusu.
Olağanüstü hal (OHAL) döneminde cezaevlerindeki hak ihlalleri devam ediyor.
Osmaniye, Bakırköy ve Denizli’deki cezaevlerinden gelen haberler bu ihlallerin son örnekleri.
Osmaniye’de ‘tek tip elbise’ dayatması ve hücre cezaları
OHAL ile birlikte Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklulara “tek tip elbise dayatması”, “kötü muamele” ve “hücre cezası”nın rutin bir hal aldığı belirtiliyor.
Cezaevinde yaşadıkları hak ihlalleri ailesine gönderdiği mesajla anlatan tutuklulardan Welat Düman’ın aktardıkları bunun kanıtı.
Düman, OHAL ile birlikte cezaevlerinde yaşanan baskıların arttığını aktarırken, tutuklu bulundukları cezaevinde 9 kişi ile kaldıklarını belirterek, idare tarafından verilen yemeklerde böcek dahi çıktığını söyledi.
Koğuşlara kamera takılmasını protesto ettikleri için 9 kişinin 30 günlük hücre cezasına çarptırıldığını da aktaran Düman, bununla birlikte sosyal faaliyet haklarının da ellerinde alındığını belirtti.
Bazı tutukluların gardiyan ve askerler tarafından işkenceye maruz bırakıldığını da aktaran Düman, “tek tip” elbise dayatmasına karşı çıktıkları için idare tarafından sürekli işkenceye maruz kaldıklarını söyledi.
Bakırköy’de çıplak arama dayatması
Hak ihlallerinin yaşandığı bir diğer cezaevi ise Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi.
Burada da yeni tutuklanan kadınlara zorla çıplak arama dayatması yapıldığı bildirildi.
Tutuklular yaşadıkları hak ihlallerini Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) üyesi avukatlara şöyle sıraladı:
Mektuplar uzun süre gecikmeli veriliyor. Bazı mektuplar ulaşmıyor. Tecrit iletişimi kısıtlanması keyfi muameleler ile son zamanlarda daha da arttı. Yeni tutuklanan kadınlara cezaevine girişte zorla çıplak arama dayatması yapılıyor. Tutuklular, bu onur kırıcı davranışı kabul etmeyeceklerini beyan ettiler. Açık ve kapalı görüşler normalde 1 saat iken 30 dakikaya düşürüldü. Tutukluların hasta muayenelerinde ve her hastaneye gidişlerinde kelepçeli tedavi dayatılıyor. Tutsaklar bunu kabul etmediği için kelepçeli tedaviyi reddeden herkes tedavi olmadan cezaevine geri getiriliyor. Son bir ayda iki defa sabaha doğru koğuşlara girilerek bakanlık talimatı ile zorla arama yapıyorlar. Özellikle, son 2 aydır baskılar bu temelde yoğunlaştı.
Antalya’da tutuklular dört aydır hücrede
Antalya L Tipi Cezaevi’nden Denizli T Tipi’ne sevk edilen 20 tutuklu ise 123 gündür hücrede tutuluyor.
Buraya sevk edilen biri LGBTİ olmak üzere 20 siyasi tutuklunun 123 gündür hücrede tutulduğu öğrenildi.
Yakınlarıyla yaptıkları görüşmede halen hücrede olduklarının kendilerine aktarıldığını belirten Sakine Jir, ayrıca tutukluların mektuplarının da kısıtlandığını söyledi.
Tutukluların hücrelerden çıkarılmaları için 2 günlük açlık grevine girdiğini aktaran Jir, açlık grevinden sonuç alınamadığını ve yetkililerin hiçbir şekilde tutukluların taleplerine cevap vermediğini belirtti.
Ayrıca 4 Temmuz’da tutuklularla görüşmek için Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’ne giden İnsan Hakları Derneği (İHD) avukatlarından Perihan Üge, hazırladığı raporda tutukluların durumunu aktarmıştı.
Üge raporunda, tutuklulara askeri nizamın dayatıldığını ve uygulamaya karşı çıkanların darp edildiğini belirtmiş, hükümlü kartlarına “Terör örgütü üyesi” yazıldığını ve karşı çıkan tutukluların bu kez kartlarına “PKK” yazıldığını kaydetmişti.
Raporda cezaevinde yapılan görüşmede bir tutuklunun, “Kameralarla arama yapmaya geldiklerinde oldukça nazik ve sakin davranıyorlar. Ancak kamerasız olduğu zaman ya da kameralardan uzak yerde sürekli darp ediyorlar” sözlerine yer verilmişti.
Yine raporda hasta tutukluların ilaçlarının da verilmediği aktarılmış, LGBTİ olan tutuklunun da aşağılandığı ifade edilmişti.