Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: Umut güzel bir şeydir ama umut tacirliği iyi bir şey değildir

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: Umut güzel bir şeydir ama umut tacirliği iyi bir şey değildir
20 bin öğretmen atama töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, yine uzun süredir alışık olmadığımız bir dil kullandı

20 bin öğretmen atama töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, yine uzun süredir alışık olmadığımız bir dil kullandı. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün“Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir” sözlerini hatırlatan Selçuk, daha fazla sayıda öğretmen atanması konusunda şunları söyledi: “Bu konuda elimden gelen çabayı fazlasıyla ama gerçekten fazlasıyla gösterip bu sayının çok daha artması konusunda gereken çaba içinde olacağımızı unutmamanızı özellikle istirham ederim. Umut güzel bir şeydir ama umut tacirliği iyi bir şey değildir. Bu konuyla ilgili emin olun ne gerekiyorsa her türlü enerjimizi gayretimizi sarf edip gereken sonuçlara ulaşmayı müjdelere kavuşmayı diliyorum.”

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 20 bin öğretmen atama töreninde konuştu. Bakan Selçuk, salonda bulunan adaylara, “Eğitim ailemize katılacak yeni öğretmen arkadaşlarım, meslektaşlarım, yoldaşlarım” diye seslendi. Bakan Selçuk, “Sizleri burada görmek bize mutluluk veriyor. Burada olmayan arkadaşlarımıza da selamlarımı, saygılarımı iletiyorum” ifadelerini kullandı.

Öğretmenlere hitaben konuşmasını sürdüren Bakan Selçuk, şunları söyledi: “Siz şimdi yeni bir yola çıkıyorsunuz. Yola çıkmak için bir menzilden yani varılacak yerden söz edilir. Eminim menzil sizin için atanmış olmak değil, esas yolculuk şimdi başlıyor ve bu yolculuğunuzun çocukların hayrına olması, onların çok daha güzel bir geleceğe kavuşması için ne kadar önemli olduğunu sanırım anlatmama gerek yok. Bizim bu yolculukta asıl hedefimiz aslında kendimiz olmak. Kendimiz olduğunda zaten çocuklar kendisi olacaklar. Kendisi olan bir öğretmen, kendisini çok iyi yetiştiren bir öğretmen, koridorda yürüse bile bir çocuğun yetişmesine hizmet eder, haliyle, tavrıyla duruşuyla görüsüyle bu çocuğun gelişmesi için çok rahatlıkla katkı sağlar. Fakat bu elbette bir kuru bilgiyle olmaz. Öğretmenlik bilginin ötesinde bilgelik gerektiren bir meslek. Eğer bu bilgeliği çocuklar paylaşmazsa bu kuru bir bilgi olur, kuru bilgi de çocuklarımızı zehirler. Asıl olan paylaştığımız bilgilerin görgüye dönüşmesidir bu görgünün de çocukların halinde tavrında günlük yaşayışında ortaya çıkmasıdır.”

“ÇOCUKLARIN GÖZÜNE GÖZÜNÜZ DEĞMEDEN DERSE BAŞLAMAYIN”

Öğretmen adaylarına çeşitli önerilerde bulunan Bakan Selçuk konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öğretmen arkadaşlarımdan hassaten ricam şudur. Hepiniz okullarına gideceksiniz derslerinize başlayacaksınız. Derslerinize başlamadan önce bir şeye dikkat edin lütfen. Sınıfınızdaki bütün çocukların gözüne gözünüz değmeden derse başlamayın ve lütfen onların gözünden kalbine akan bir şeyler olduğunu hissedin. O zaman sizin öğretmenliğiniz başlamıştır. Eğer sadece bilgi paylaşımı ile derse başlarsanız bilin ki siz hiçbir zaman onların öğretmeni olmayacaksınız. Onların devlet memuru olarak oraya atanan ya da öğretmen olarak o sınıfta bulunan resmi kişi olacaksınız. Benim bu bağlamda söyleyeceğim aslında çok şey var ama heyecanınızın farkındayım. Ama çocukların sesi olmaktan da onların heyecanını size iletmekten de geri duramıyorum.”

“ÖĞRENCİLERİ AYIRIRSANIZ GÖKTEKİ YILDIZLARI AYIRMIŞ GİBİ OLURSUNUZ”

Öğretmenlerden hiçbir surette öğrencilerini ayırmamalarını isteyen Bakan Selçuk, “Öğrencilerinizi lütfen ama lütfen, aslında lütfen bile değil, muhakkak surette ayırmayın. Eğer onları ayırırsanız gökteki yıldızları ayırmış gibi olursunuz. Onlar bizin için gerçekten büyük değer ve onların sadece akademik başarıları ile övünmeyin. Eğer öğrenme güçlüğü olan ya da bazı akademik sorunlar yaşayan çocukların başarısı neyse sizin başarınız odur. Asıl muvaffakiyet bu tür çocuklar üzerinde sağladığınız ilerlemedir. Bu anlamda da çocuklarımıza olan katkınızı, geride kalan çocuklar açısından bir daha değerlendirmekte yarar var. Geride kalan çocuklara katkınız kadar ileriye gitmiş oluruz” ifadelerini kullandı.

Bakan Selçuk, öğretmenlere seslenerek, “Millî Eğitim Bakanlığının gerçekten değerli bir mensubu olduğunuzu ve bu ailenin bu toplumun şerefli bir üyesi olduğunuzu asla unutmayın ve sizin yapacağınız işlerin çok daha kaliteli olması için neler yapılması gerektiği konusunda burada şahsımdan başlayarak çok büyük bir gayret olduğunu bunun bir ekip çalışması olduğunu hep beraber üretmekten zevk alacağımızı, çok daha güzel bir Türkiye için mesafe alacağımızı lütfen unutmayın ve çok farklı bir geleceğe doğru da bu ülkenin dünyanın gittiğinin tekrar farkındalığına erişin. Sizin öğretmenliğiniz bundan 10 yıl, 20 yıl, 50 yıl, 100 yıl önceki öğretmenlikten çok daha farklı olacak. Bugün okula başlayan çocuklar 2040'lara doğru iş hayatına atılacaklar ve bakacaklar ki çok ama çok farklı bir dünya var karşılarında. 'Siz bize hangi geleceği hazırladınız?' sorusunu soracaklar. O dünyanın 4. büyük kırılması olduğunu da unutmamak çok önemli” diye konuştu.

21. yüzyılın beklentisine bizim cevap vermemizin çok önemli olduğunu kaydeden Bakan Selçuk, “Çünkü kıyasıya bir rekabet var dünyada. Örneğin Çin'deki üstün zekâlı dahi sayısı neredeyse Türkiye'nin nüfusu kadar. Biz neyle nasıl mücadele ettiğimizin şuurunda olmak zorundayız. Bu şuurdur ki bizi besler, bu şuurdur ki güçlü bir Türkiye için bize enerji sağlar” dedi.

“MİLLETİ KURTARANLAR YALNIZ VE ANCAK ÖĞRETMENLERDİR”

Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir' özdeyişini hatırlatan Bakan Selçuk, bu özdeyişin hala geçerli olduğunu vurgulayarak “Bu anlamda da Başöğretmen'in gölgesinde ayrı bir enerjiye sahip olabileceğimizi de hatırda tutmakta yarar var” değerlendirmesini yaptı.

“ÖĞRETMENLİK ÇOK TEMELDE BİR FEDAKARLIK ÖZVERİ MESLEĞİ”

Öğretmenlik mesleğinin temelinde fedakarlık bulunduğunu vurgulayan Bakan Selçuk şöyle devam etti: “Öğretmenlik mesleği çok temelde bir fedakarlık, özveri mesleği. Eğer konfor arıyorsanız bu meslek gerçekten uygun bir meslek değil. Eğer yorulduğunuzu bitkin düştüğünüzü hissetmiyorsanız gerçekten hakkını vermediğiniz konusunda bir şüpheye ihtiyacınız olabilir. Öğretmenin her zaman huzursuz olması lazım. Çocuğun huzuru için öğretmenin huzursuzluğu şart görünüyor.”

Yeni yönetim sisteminin inşası bağlamında hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi'nin ilk Millî Eğitim Bakanı olmanın heyecanını yaşadığını dile getiren Bakan Selçuk, “Şahsıma bu görevi tevdi eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tekrar teşekkür ediyorum ve bunun nasıl bir sorumluluk olduğunu inanın bütün hücrelerimde hissediyorum. Sizin de bir hissiyatınız olduğunun farkındayım. Çok ama çok heyecanlı olduğunuzu da görüyorum. Ağır bir yükün altına gireceksiniz. Ama emin olun ben şu anda sizin yerinizde olmayı çok isterdim. Bu da ayrı bir konu. Çünkü öğretmenliğin heyecanı çok farklı bir şey. Sizin yapacağınız işlerle ilgili olarak güvenceniz biziz ve bizim güvencemiz sizsiniz. Ben bu bütün söylemleri ifade ederken çeşitli konuşmaları yaparken sadece ve sadece Türkiye'deki tüm öğretmenlere güvenerek bunu söylüyorum. Eğer yan yanaysak eğer berabersek birlikteysek eğer çocuklarımız için bir şey yapacaksak işbirliğine gireceksek hep beraber bunu tutup kaldırmamız lazım. Biz bunu çok rahatlıkla yapabiliriz” diye konuştu.

“ÖĞRETMENLİK BASİT BİR MEMURİYET DEĞİLDİR”

Bakan Selçuk, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Sizlerin atacağı adımlarla bizim desteklerimizle beraber üreteceğimiz iş ve işlemlerle çok daha parlak bir Türkiye, çok daha parlak bir gelecek olacağını tüm kalbimle hissettiğimi bilmenizi istedim. Bütün bunları yaparken maziden atiye duracağımız güçlü köprüleri de hiç unutmadığımızı bilin lütfen. Bu işin sadece basit bir memuriyet olmadığını fark edin lütfen.”

“YERYÜZÜNÜN ÖĞRETMENİ OLMAK İÇİN GÖKYÜZÜNÜN ÖĞRENCİSİ OLMAK GEREKİR”

Aliya İzzetbegıviç'in ‘Yeryüzünün öğretmeni olmak için gökyüzünün öğrencisi olmak gerekir' sözünü hatırlatan Bakan Selçuk, “Bizim öğretmenliği bu çerçevede ele almaklığımız son derece mühim. Bütün bu işlerin, binaların, kalemlerin, defterlerin kitapların amacı tamamen bütün öğrencilerin kendisi olması için onların dünyaya medeniyete bir katkı sağlaması için bir araç olduğunu unutmamakta yarar var” dedi.

“UMUT GÜZEL BİR ŞEYDİR AMA UMUT TACİRLİĞİ İYİ BİR ŞEY DEĞİLDİR”

Bu sene bütçe imkânları dahilinde 20 bin öğretmen atamasının gerçekleştirilebildiğini dile getiren Bakan Selçuk, “Ama bu konuda elimden gelen çabayı fazlasıyla ama gerçekten fazlasıyla gösterip bu sayının çok daha artması konusunda gereken çaba içinde olacağımızı unutmamanızı özellikle istirham ederim. Umut güzel bir şeydir ama umut tacirliği iyi bir şey değildir. Bu konuyla ilgili emin olun ne gerekiyorsa her türlü enerjimizi gayretimizi sarf edip gereken sonuçlara ulaşmayı müjdelere kavuşmayı diliyorum. Bu vesileyle başta Cumhuriyetin kurucusu Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete uğurladığımız tüm şehitleri, özellikle bayrağın dalgalandığı bölgelerde şehit olan öğretmenlerimizi saygıyla minnetle anıyorum” diye konuştu.