Marmaris yangınını uzmanlar değerlendirdi: Temmuz ve ağustosa dikkat

Marmaris yangınını değerlendiren uzmanlar geçen sene yaşananlardan ders alınmadığını vurguladı. Marmaris'te yanan alanın büyüklüğüne işaret eden uzmanlarda Prof. Dr. Akkemik, "Temmuz ve ağustos aylarında daha büyük bir orman yangının olabileceği işareti gibi görünmekte" dedi.

Muğla'nın Marmaris ilçesindeki ormanlık alanda çıkan yangın 5 gün sonra kontrol altına alınabildi. Geçen yaz çıkan ve uzun süren orman yangınlarından sonra bu yaz gereken önlemlerin alınmadığına dair tartışmalar da gündeme oturdu.

Marmaris’te 21 Haziran’da başlayan orman yangını, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin açıklamasına göre dün kontrol altına alındı. 4 bin 500 hektar ormanlık alanın kül olduğu yangın nedeniyle geçen yıl meydana gelen yangınlarından ders çıkarılmadığı, yangın söndürmede çalışacak personel alımlarının yeterince yapılmadığı, gerekli ek bütçenin ayrılmadığı, hatta bu bütçenin geçen yıllara göre azaltıldığı yönünde eleştiriler yapıldı.

İstanbul Üniversitesi Orman Botaniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik ve Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Atmış, Marmaris yangınına ilişkin açıklamalarda bulundu.

'Ormanları paramparça ettik'

Konuyu değerlendiren uzmanlardan Bartın Üniversitesi'nde Prof. Dr. Erdoğan Atmış, “Yangınların bu kadar yayılmasının nedeni, bizim ormanları paramparça etmemizdir. Enerji santralleri, madenler, oteller; bunları inşa etmiş olmamızdır. Bunların hepsi, ormanlardaki insan etkileşimlerini artırmıştır, yangın riskini artırmıştır" dedi.

'Yangına bu yıl da hazırlıklı değiliz'

İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ünal Akkemik ise "Bütün bu göstergeler, aslında yangına hazırlıklı olmadığımızın ve geçen yıl yangından ders almadığımızın bir göstergesi. Biz biliyoruz ki bütün Orman teşkilatı ve eğitimlerinin 1 Mayıs itibariyle bu sürecin tamamlanması gerekiyordu. Dolayısıyla yangına bu yıl da hazırlıklı değiliz" diye konuştu.

'Orman yangınlarıyla mücadeleyi tartışmamız lazım'

Uçak tartışmalarına ilişkin de konuşan Atmış, “Hala daha biz, uçak, helikopter ekseninde tartışıyoruz. Her sene aynı tartışmayı yapmaktan bıkmadık mı? ‘Uçak var mıymış, yok muymuş?’ Bundan önce bizim tartışmamız gereken başka şeyler var. Uçak, helikopter, yangın başladığında çok kısa sürede oraya müdahale etmek için işe yarar. Ama yangın bu kadar genişledikten sonra o yangını söndürmek o kadar kolay bir şey değil. O zaman bizim, gerçek anlamda Türkiye’deki orman yangınlarıyla mücadeleyi tartışmamız lazım" ifadelerini kullandı.

'Neden 2020’den sonra büyük yangınlar görmeye başladık?'

2020 yılında 21 bin hektar ormanın kaybedildiğini söyleyen Atmış, "2021 yılında, orman yangınında 140 bin hektar ormanımızı kaybettik. Halbuki 2020’den önce her yıl ortalama 7 bin hektar orman yanıyordu. Göreceli olarak orman yangınlarına karşı daha başarılıydık ve bu kadar büyük yangınlar görmüyorduk. Neden 2020’den sonra büyük yangınlar görmeye başladık? 2022’ye bakalım. Sadece 4 gün içerisinde 3 bin 500 hektardan fazla orman yandı. Bu ne demek; daha önceki yıllarda yılda yanan 7 bin hektarın yarısı kadar ormanı sadece bir yangında biz tükettik. Üstelik mega yangınlar sezonunda değil. 15 Temmuz’dan sonra biz böyle yangınları bekliyoruz. Çünkü ortam kuruyor, büyük bir nem açığı var" diye konuştu.

'Gayri ciddi açıklamalarla yangınla mücadele edilmez"

Marmaris yangınının 21 Haziran’da, daha ortalık kurumamışken, nem açığı oluşmamışken çıktığını aktaran Atmış, "Buna rağmen yangına karşı çok laubali davranılmış. İlk gün Tarım ve Orman Bakanı’nın açıklaması, ‘Bu yangın bizi endişelendirmiyor’ şeklindeydi. İkinci gün, 'Yangını kontrol ettik' şeklindeydi. Ondan sonra akşam, ‘Yangın kontrol edildi de edilmedi de’ şeklinde bir açıklaması oldu. Böyle gayri ciddi açıklamalarla yangınla mücadele edilmez. Yangınlarla mücadele, bütçeye dayanır. Ama 2018 ekonomik krizinden sonra yangınla mücadelede bütçe kısıtlanmıştır. Şu anda 2018’den daha düşük bir bütçe ayrılmıştır. Yangınların bu kadar yayılmasının nedeni, bizim ormanları paramparça etmemizdir. Enerji santralleri, madenler, oteller; bunları inşa etmiş olmamızdır. Bunların hepsi, ormanlardaki insan etkileşimlerini artırmıştır, yangın riskini artırmıştır. Bizim gerçek anlamda ormancılık politikalarını hayata geçirmemiz, yangınla mücadelede daha yetişmiş ve bilgili kadrolarla parti ayrımı yapmadan mücadele etmemiz gerekiyor. Lütfen bırakın helikopter uçak tartışmasını, gerçek tartışmalara gelelim artık" dedi.

Temmuz ve ağustos aylarına işaret etti

Marmaris’te yaklaşık 3 bin 500 hektarlık orman alanının kaybıyla sonuçlanan orman yangınının bu yaz aylarının ne kadar zor geçeceğinin göstergesi olduğunu söyleyen Akkemik ise "Haziranda başlayan bu yangının büyüklüğü, temmuz ve ağustos aylarında daha büyük bir orman yangının olabileceği işareti gibi görünmekte. Geçtiğimiz sene 160 bin hektara yakın alan yanmıştı. O yangınlardan sonra bir iyileşme var mı ya da ne kadar iyileşme var, bunlar bir tartışma haline geldi" ifadelerini kullandı.

'Ders almadığımızın göstergesi'

1 Mayıs itibariyle yangına hazırlık çalışmalarının tamamlanması gerekirken işçi alımlarının devam etiğini, aslında 10 bin işçi talep edilirken 5 bin işçinin alınacağını, bunun da bir kısmının alındığını, bir kısmının da alımının devam ettiğini belirten Akkemik, "Bütün bu göstergeler, aslında yangına hazırlıklı olmadığımızın ve geçen yıl yangından ders almadığımızın bir göstergesi. Biz biliyoruz ki bütün orman teşkilatı ve eğitimlerinin, 1 Mayıs itibariyle bu sürecin tamamlanması gerekiyordu. Dolayısıyla yangına bu yıl da hazırlıklı değiliz. Bu hazırlık süreci tamamlanacağı zamana kadar umarım büyük yangınlar çıkmaz" dedi.

Orman yangınlarıyla ilgili diğer önemli sorunun da 10 yıl öncesinde yangınların sadece Orman Genel Müdürlüğü’nün bir sorunu gibi olduğunu söyleyen Akkemik, "Sadece kırsal alanlarda, ormanlık alanlarda yangınlar çıkıyordu. Ama son yıllarda herhangi bir yangına baktığımız zaman, bir kentle, bir tesisle hemen iç içe. Ormana o kadar fazla müdahale var ki kentler büyüdü. Özellikle Akdeniz havzasındaki kentler çok büyüdü, alanı genişledi ve bununla beraber maden ocakları, enerji nakil hatları, RES’ler, bir sürü tesis orman içine yapılmaya başladı. Dolayısıyla artık orman yangınları, artık Orman teşkilatının değil aynı zamanda o bölgenin bütün sorunu haline gelmeye başladı" ifadelerini kullandı.

'Yangın koordinasyon merkezi kurulabilir'

Akkemik sözlerini şöyle noktaladı:

"Özellikle yangına hassas olan İzmir, Muğla, Antalya ve Adana Orman Bölge Müdürlüklerinin koordinasyonunda birer tane yangın koordinasyon merkezi kurulabilir ve bu yangın koordinasyon merkezlerinde büyükşehir belediye başkanları, itfaiye müdürleri, orman bölge müdürlüğünün yangın şube müdürleri ve kaymakamlıklar, muhtarlıklar görev alabilir. Böylece yangın koordinasyon merkezinde hem yangın öncesi eğitim faaliyetleri ve önlemler hem de yangın esnası ve sonrasında koordinasyon faaliyetleri etkin bir şekilde yürütülebilir. Eğer bu şekilde olmazsa bu Marmaris benzeri yangınları önümüzdeki dönem çok fazla yaşarız."