Komisyoncunun 6 milyon liralık vurgun yaparak ortadan kaybolduğu iddiası
Şanlıurfa Zahireciler Borsası’nda komisyoncu Mustafa A., iddiaya göre yaklaşık 40 çiftçiye ait tonlarca buğday ve arpanın bir kısmını peşin bir kısmını da borçlanarak satın aldı. Komisyoncu Mustafa A. daha sonra aldığı tonlarca mahsulün satışını çevre illere götürerek gerçekleştirdi. Yaklaşık bir aydır alacaklarını alamayan çiftçiler, Zahireciler Borsası'nda toplanarak duruma tepki gösterdi. Çiftçiler, komisyoncu Mustafa A.’nın 6 milyon TL değerindeki mahsulü sattıktan sonra ortadan kaybolduğunu illeri sürerek mağdur olduklarını aktardı. Yapılan açıklamaların ardından çiftçiler, yetkililerin duruma el atmasını beklediklerini söyledi.
'ZARARIMIZ 6 MİLYON TL'
Konu ile ilgili açıklama yapan Şanlıurfa Zahireciler Borsası Başkanı Feridun Turan, “Toplamda 6 milyon TL’lik bir zararımız var. Bu zararın geneli çiftçinindir. Çiftçi buğdayını buradaki komisyoncuya gönderdi, komisyoncu da malını bu şebekeye gönderdi, bu şekilde hareket başladı. Mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” dedi.
'40 ÇİFTÇİ DOLANDIRILDI'
Çiftçiler adına açıklama yapan ve 900 bin lira zararının olduğunu belirten çiftçi Murat Ayneli ise “Şanlıurfa zahireciler borsası esnaflarında yaklaşık 40 kişiyi dolandıran, Mustafa A., Lütfi B. ve İsmail B., isimli şahıslar organize bir şebeke olarak, biz esnafları dolandırmıştır. Esnafımız mağdur, milletvekillerimiz, mülki amirlerimiz, kanaat önderlerimizin, esnafımız ve çiftçilerimizin mağduriyetinin giderilmesi için girişimlerde bulunmalarını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
DOLANDIRILANLAR ARASINDA ŞEHİT BABASI DA VAR
Dolandırılanlar arasında bulunan şehit babası çiftçi Salih Çiftçi de, “Şehit babasıyım. Benim de 300 bin lira kadar zararım var. Bu hırsızlık çetesinden mağdur olmuşuz. Bu mağduriyetin giderilmesi için bütün yetkililerden ricam bunun bir an evvel çözülmesidir” ifadelerini kulandı.
Mağdur çiftçilerden Aziz Kurt ise “Bu şahıs esnafın nabzını iyi yokladı, buğdayları aldı mekanına döktü. Nereye sattı bilmiyoruz. Olaydan sonra karakola gidiyoruz, karakoldakiler diyor ki bende gelsem bana da mahsul satar mısın. Bizde satış usulü çek ve senetlerle olmaz. Kantar fişiyle olur. Dedelerimizden gelen bir satış geleneğidir. Bir kantar fişinin üzerinden alışveriş yapıyoruz. O kantar fişi senettir, çektir her şeydir. Yani ‘güvenme’ meselesidir. Savcıya gidiyoruz orada da diyorlar ki belge getir. Kardeşim burada belge yok. Valimi de Güneydoğu'nun bir çocuğudur. Buranın alışverişini iyi bilir. Buradakiler satış sonrası hemen fişimi ver, senedimi ver, çekimi ver burada öyle bir şey yok. Borçlar ve alacakların işlemleri de 10-15 gün süreyle bitiriliyor. Benim zararım 600 bin lira, yetkililerden yardım bekliyorum” diye konuştu.
İHA