Kocaeli'ndeki gizemli yangının sırrı çözüldü! 19 gün sürmüştü
Kocaeli’de metro projesi için yapılan sondaj çalışmaları için açılan kuyuda açığa çıkan metan gazı, yangına sebep oldu.
Kartepe ilçesi Dumlupınar Mahallesi’nde 17 Şubat’ta 47 metre derinlikte açığa çıkan gazın neden olduğu yangın, 4 Mart’ta söndü.
Sondaj şirketi, 8 Mart’ta boruları çıkararak çalışmayı tamamladı. D-100 kara yolu İzmit yönünde, 2 Mart’ta yapılan bir başka sondajda da 45 metre derinlikte metan gazı açığa çıktı ve kontrollü şekilde yakılarak çevresi betonla kapatıldı. Bu yangın da sürmeye devam ediyor.
UZMANI NEDENİNİ AÇIKLADI
Kocaeli Üniversitesi'nden Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Özkan Coruk, bölgenin eski bataklık olması nedeniyle yeraltında metan gazı birikiminin normal olduğunu söyledi. Coruk şöyle konuştu:
“Özellikle bataklık ortamlarda çok karşılaştığımız bir gaz. Bunun yanında yine bataklık ortamı ürünü olan kömür havzalarında ve kömür madenlerinde de metan gazı karşılaştığımız bir gaz türü. Jeolojik bir oluşum. Özellikle bataklık ve bataklık sonrası gelişen jeolojik süreçte belirli derinliklerde, yüzeyde ve yüzeye yakın kesimde bu gazların oluşturduğu cepleri bulmamız, görmemiz mümkün”
Bataklık ortamında çürüyen organik maddelerin metan ürettiğini belirten Coruk, bu gazın yeraltı ceplerinde sıkışabileceğini ifade etti.
"BİZİ HİÇ ŞAŞIRTMAYAN JEOLOJİK BİR OLAY"
Coruk şunları dile getirdi:
“Bizi hiç şaşırtmadı. Burada karşılaşacağımız bir olay. Çünkü Sapanca Gölü ile İzmit Körfez’i arasındaki İzmit Ovası olarak bildiğimiz kesim eski bir bataklık. Bu bataklık ortamı hala yüzeyde izlerini gördüğümüz bir ortam. Jeolojik süreç içerisinde 120 metre derinliğe kadar bu oluşuma rastlamamız mümkün. Bataklı oluşum süreci içerisinde bataklıktaki bitki artıkları ve diğer organik kalıntıların sıkışması sonucu açığa çıkan gaz, bu ortamda kum ve benzeri bu gazı depolayacak, ‘mercek veya ara tabaka’ diye tanımladığımız ceplerde yer altı suyu ile birlikte birikmesi mümkün. Kapalı bir sistem gibi düşünebiliriz. Küçük ya da büyük mercekler içerisinde, yer altıdaki benzer tabakalar içerisinde bu gazın birikmesi üstteki örtünün sıkıştırmasına bağlı olarak gelişen bir jeolojik olay. Derinlikler değişebilir ama bu ceplerde su ile birlikte metan gazı birikimine bölgede rastlanma olasılığı oldukça yüksek. Daha derinde de bu gaz, yer altı sularıyla birlikte biraz daha farkı bir niteliğe dönüşebiliyor”
"ORGANİK KALINTILARIN ÜRÜNÜ"
Coruk, metan gazının atmosfere az miktarda karıştığında zararsız olduğunu ancak kapalı alanlarda solunursa zehirleyici etkisi bulunduğunu vurguladı. Gazın ateşle temas ettiğinde büyük alev oluşturabileceğini, ancak zamanla kömürleşerek özelliğini kaybedeceğini aktaran Coruk şunları ifade etti:
“Atmosfere çıktığı zaman hacim büyük değilse, çevreye büyük bir gaz akışı, gaz dönüşümü yapmayacaksa bir zararı yok. Kontrol etmek mümkün ama yanıcı ve zehirleyici bir gaz. Yaklaştığınız zaman, gazın yoğun ortam içerisinde belli bir oranda zehirleme olasılığı yüksek. Yanıcı özelliği, en tipik özellik. Ateş aldığı zaman büyük bir aleve dönüşmesi mümkün ancak derinde zamanla jeolojik süreç içerisinde o özelliğini kaybederek turbamsı bir zona geçecek daha sonra da linyit benzeri oluşumların ilk adımını oluşturacak. Zaten günümüzde kullandığımız kömürler de jeolojik olarak daha önceki dönemlerde böyle bir ortamda sıkışmış, birikmiş organik kalıntıların ürünü”
BAŞINDA SİGARA YAKIP...
Coruk, 2015 yılında yapılan sondaj çalışmalarında 30-35 metre derinlikte metan gazı tespit ettiklerini belirterek, geçmişte de gaz çıkışları ve yangınlar yaşandığını hatırlattı.
Sigara ve ateş kullanımına bağlı olarak ani alevlenmelerin yaşandığını anlatan Coruk şu önemli uyarılarda bulundu:
“Biz bu güzergahtaki ilk ön çalışmadaki sondajları yaptığımızda yaklaşık 30-35 metreden itibaren böyle bir tabakanın yani metan gazı biriktirecek tabakanın varlığını zaten tespit etmiştik. Zaten bölgenin jeolojisini, ovanın oluşumunu değerlendirdiğimizde, böyle bir gazın olduğunu hepimiz biliyoruz çünkü benzer vakalar ile daha önce de karşılaştık. Bölgede yapılan sondajlarda ilk aşamalarda benzer gaz çıkışları oldu. Hatta yine dikkate alınmadan sondaj başında sigara ve benzeri ateş yakılmasına bağlı olarak bu tip alev alma vakalarıyla daha önce de karşılaştık.
Biz bu güzergahtaki ilk ön çalışmadaki sondajları yaptığımızda yaklaşık 30-35 metreden itibaren böyle bir tabakanın yani metan gazı biriktirecek tabakanın varlığını zaten tespit etmiştik. Zaten bölgenin jeolojisini, ovanın oluşumunu değerlendirdiğimizde, böyle bir gazın olduğunu hepimiz biliyoruz çünkü benzer vakalar ile daha önce de karşılaştık. Bölgede yapılan sondajlarda ilk aşamalarda benzer gaz çıkışları oldu. Hatta yine dikkate alınmadan sondaj başında sigara ve benzeri ateş yakılmasına bağlı olarak bu tip alev alma vakalarıyla daha önce de karşılaştık”
ZEHİRLENME UYARISI
Yetkililerin, gazın kontrollü şekilde yakılarak tahliye edilmesini tercih ettiğini belirten Coruk, bu yöntemin çevreye zararlarını azaltmak için kullanıldığını ancak daha etkili tedbirlerin de alınabileceğini söyledi. Coruk, gazın etrafı zehirlemeyeceğini fakat çıkış noktasında solunursa zehir etkisi yapacağını da bildirdi.