Kışlar Sert Geçecek... 'Binaları Afetlere Hazırlayın'

Kışlar Sert Geçecek... 'Binaları Afetlere Hazırlayın'
Son yıllarda yaşanan şiddetli yağmur, sel, kuraklık ve orman yangınları iklim değişikliğinin etkileri olarak sıralanıyor. Prof. Dr. Süleyman Toy, "Sadece depreme değil, iklim tehlikelerine karşı dirençli kentler oluşturmalıyız" dedi.

İklim değişikliği yaşamı derinden etkileniyor. Sel ve su baskınları, kuraklık, orman yangınları iklim değişikliğinin etkileri olarak görülüyor. Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Toy, hava kütlelerinin hareketlerinin hızlı ve ani olduğuna değinerek bir gün içerisinde yaşanan sıcaklık farklarının da arttığını belirtti.

prof-dr-toy-sadece-depreme-degil-iklim-tehlikelerine-karsi-da-direncli-kentler-olusturmaliyiz-3984-dhaphoto4.jpg

Prof. Dr. Toy, bu sert değişimlerin gündelik hayatı olumsuz etkilediğini bildirdi. Yağışların şiddetinin arttığı, neredeyse bir yılda ya da 6 ayda yağması gereken yağış miktarının saatler içerisinde düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Toy, şunları söyledi:

"Uzun yıllar hiç görülmemiş alanlarda sellerin yaşanması ve evlerin iş yerlerinin zarar görmesi, aşırı sıcaklar nedeniyle kentlerde oluşan sıcak çarpması olaylarının hastaların, yaşlı ve çocukların sağlığını riske atması, kuraklık nedeniyle su kaynaklarının kuruması gibi durumlara karşı fiziksel tedbirlerin geliştirilmesi, kentlerin fiziksel direncini artıracaktır.

prof-dr-toy-sadece-depreme-degil-iklim-tehlikelerine-karsi-da-direncli-kentler-olusturmaliyiz-3984-dhaphoto2.jpg

Bunun için sadece depreme değil, iklim tehlikelerine karşı da dirençli kentler oluşturmalıyız. Kentlerin iklim değişikliği kaynaklı afetlere karşı dirençli hale gelebilmesi ve sürdürülebilir gelişimi için her türlü mekansal özelliklerin analizinin yapılması gerekiyor.

prof-dr-toy-sadece-depreme-degil-iklim-tehlikelerine-karsi-da-direncli-kentler-olusturmaliyiz-3984-dhaphoto1.jpg

Dünyada yaygın şekilde uygulanan sürdürülebilir kent modellerinin ülkemizde de benimsenmesi, kentsel yayılmanın önlenmesi ve yerinde dönüşüm uygulamalarının yaygınlaştırılması bu açıdan önemlidir. Bunun yanında iklim dirençli kentler oluşturmak için iklim özelliklerine ve coğrafi yapıya göre yolların ve binaların konumlandırılması, kişi başı açık ve yeşil alan miktarının arttırılması ile ilgili stratejiler geliştirilmesi, bu alanlara herkesin erişiminin sağlanması, şehirlerde sel sularının hızını azaltacak ve toprak tarafından emilmesini sağlayacak yağmur suyu hasadı yöntemlerinin belirlenerek uygulamasının yapılması, kentlilerin özel araç bağımlılığından kurtulmasını sağlayacak ulaşım türlerinin geliştirilmesi gibi çok sayıda uygulamanın yapılması ve estetik açıdan kentleri iyileştirecek kentsel tasarım rehberlerinin hazırlanması gerekir."

prof-dr-toy-sadece-depreme-degil-iklim-tehlikelerine-karsi-da-direncli-kentler-olusturmaliyiz-3984-dhaphoto3.jpg

'CİDDİ DENETİM SAĞLANMALI'

Prof. Dr. Toy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ekonomik açıdan kentlerin dirençli hale getirilmesi kent halkının yeterli iş ve istihdam imkanlarına sahip olması ile sağlanmaktadır. Afetler yaşanmadan önce riskli alanlarda yapılaşmak zorunda kalınmaması, afet sonrasında ise maddi kayıpların telafisi için yeterli gelir kaynaklarına sahip olunması önemlidir. Ekonomik kazanç olarak arazi rantına ihtiyaç kalmaması ve uygun olmayan arazilerin yapılaşmaya açılmaması sağlanmalıdır. Sosyal dirençlilik ise toplumun bilgi ve bilinç seviyesinin bütün bu riskleri anlayabilecek ve buna karşı sivil toplum olarak bu tür tehlikelere yerel uyum kapasitesi oluşturabilecek seviyede olmasıdır. Bütün bunların sağlanması için ise yasal mevzuata uygun hareket edilmesi ve ciddi bir denetimin sağlanması çok önemlidir" diye konuştu.

Kaynak:Demirören Haber Ajansı (DHA)