Kafkametler gemi kazası davasına devam edildi: 7 denizciden hala haber yok
Zonguldak'ın Ereğli ilçesi açıklarında 19 Kasım 2023’te fırtına nedeniyle batan Kafkametler isimli kuru yük gemisine ilişkin yürütülen soruşturmada hazırlanan iddianame kapsamında açılan davanın ilk duruşması görüldü. 12 kişilik mürettebattan 7’sine hâlâ ulaşılamazken, şirket yetkilileri hakkında "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Rusya'nın Temryuk Limanı’ndan İzmir’e yük taşıyan Kafkametler isimli gemi, Ereğli açıklarında askeri mendireğe çarparak batmış, 12 kişilik mürettebattan 5’inin cansız bedenine ulaşılmıştı. Kaptan Cemal Turan, 3. Kaptan Berke Çamurtaş, Başmühendis Veli Özel, 2. Makinist Göksel Özel, Usta Gemici Satılmış Uslu, Gemici Mustafa Nacar ve Yağcı Ömer Hebip’ten ise 1 yıl 4 ay 19 gündür haber alınamıyor.
ŞİRKET YETKİLİLERİ HAKKINDA TUTUKLAMA KARARI
Kazanın ardından başlatılan soruşturmada, gemi sahibi Kafkametler Denizcilik ve Ticaret A.Ş. yetkilileri Gökhan Özkandemir, Kayacan Özkandemir ve Saffet Özkandemir’in Emniyetli Yönetim Sistemi gerekliliklerine aykırı davrandığı belirlendi. Tali kusurlu oldukları gerekçesiyle üç yönetici hakkında tutuklama kararı verildi. Saffet Özkandemir tutuklanırken, Gökhan ve Kayacan Özkandemir tutuksuz yargılanıyor.
Ereğli Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada tutuklu sanık Saffet Özkandemir, "Kaptanın basiretsiz kararı bu faciaya neden oldu. Biz gerekli tüm tedbirleri aldık. Kaptana İstanbul’a devam etmesi tavsiye edilmişti, ancak Ereğli’ye gitmeye karar verdi. Tavsiyeye uymamış olması elim sonuca yol açtı” dedi.
‘GEMİNİN EKSİĞİ YOKTU’
Geminin her 5 yılda bir ağır bakımdan geçirildiğini, son olarak da 2022 yılında bakım yapıldığını ifade eden Kayacan Özkandemir, "Herhangi bir eksik yoktu, bakımlarını yaptık, belgelerini aldık. Eksik olsa yük taşınmasına izin verilmez. Her limanda gerekli görüldüğünde denetliyorlar. Bazılarında da rapor tutuyorlar. Bu nedenle geminin eksiği yoktu. Haberi alınca İstanbul'dan yola çıktık, 3-4 saatte Ereğli'ye geldik. Bir hafta burada kaldık. Devlet kendi ekibini kurarak arama kurtarma yaptı. Biz de bilgi yönünden yardımcı olmaya çalıştık. Olaydan dolayı üzgünüz. İçlerinde 10-15 yıldır tanıdıklarımız vardı. Beraber ekmeği bölüştüğümüz insanlardı. Böyle bir şeyin olmasını istemedik.” diye konuştu.
Diğer sanık Gökhan Özkandemir ise şirkette toplantı yapıp yetkili kurumlara başvuru yaptıklarını, geminin de bakımlarının planlı yapıldığını söyledi. Sanık avukatı “Geminin rotası İstanbul Boğazı'ndan İzmir'e inmek. Kaptan, Karasu önlerine gelindiğinde 6 saatlik yol varken boğaza gitme tavsiyesine uymayıp Ereğli’ye dönmüştür. 2004'te yaşanan bir kaza sonrası boğaz geçişi kapalı dahi olsa Kıyı Emniyeti küçük gemileri boğaz içerisine alabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Batan Gemide Cansız Bedeni Bulunan Zeynep'in Son Mesajları Ortaya Çıktı
‘BABAMIN SON SEFERİYDİ, İŞİ BIRAKACAKTI’
Gemi güverte sorumlusu Tamer Özer’in oğlu Atınç Özer, babasının İstanbul boğazı kapalı olursa Ereğli veya Karasu’ya gideceklerini söylediğini anlatarak, “Babam geminin dümeninin bozuk olduğunu söylüyordu. Nöbetleşe görev yaptıklarını da söylemişti. Son seferiydi, işi bırakacaktı. Gemi Zonguldak'ta bir kere arıza vermiş. Gemide sürekli bakım yapılmadığını düşünüyorum. Geminin girmesine izin vermeyen Karasu ve Ereğli Limanı yetkilileri ile Ereğli pilot yetkililerinden, olay günü telsiz yardım çağrısına cevap vermeyen sorumlulardan şikayetçiyim." dedi.
Batan Geminin Kayıp 7 Personeli Aranıyor
‘EVDEN ISITICI ALIP GİTMİŞTİ’
Eşi Tamer Özer’in 15 yıldır aynı gemide çalıştığını söyleyen Nuran Özer, “Karasu'ya gittiklerini havanın kötü olduğunu söyledi. Son seferiydi. Geminin kalorifer tesisatı çalışmıyordu. Evden giderken ısıtıcı alıp gitmişti.” diye konuştu.
Tamer Özer'in oğlu Alper Özer, “Daha önce geminin yakınında mayın patlamış, gemi hasar görmüş. Gemiye derme çatma bakımlar yapılmış, İstanbul'dan da ustalar gelerek gemide çalışma yapmış ancak tesisatı yapılamamış. Bu yüzünden babam evden ısıtıcı götürmüştü.” ifadelerini kullandı.
‘GEMİ 1 HAFTA TUZLA’DA PARÇA BEKLEDİ’
Gemi Kaptanı Cemal Turan’ın suçsuz olduğunu savunan kızı Özlem Çakar, “Babam 40 yıllık denizcidir. Babamın suçu yoktur. Babamın fütursuzca karar aldığını söyleyenlerden şikayetçiyim. Rusya'ya gitmeden önce bir hafta Tuzla Tersanesi'nde arıza için parça bekledi.” diye konuştu.
Marmara'da Batan Geminin Enkazına Ulaşıldı! Sahilde Mürettebata Ait Can Yeleği Ve Ayakkabı Bulundu
‘MAYIN PATLAMASINDAN SONRA 9 KİŞİ İŞİ BIRAKMIŞ’
Gemi kaptanı Cemal Turan'ın diğer kızı Meltem Akkuş, babasının o gemide ilk seferi olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
"Gemide arıza olduğunu söyledi. Gemide daha önce yaşanan mayın patlaması nedeniyle balast tankı arızalanmış. Olaydan 1 gün önce havanın kötü olduğunu söyledi. Sinop'ta iletişime geçmiş, yer olmadığını belirtip Karasu'ya yönlendirmişler. Karasu Limanı'nda da alay edercesine gemiyi alamayacaklarını, 'Ereğli'de şansınızı deneyin.' denmiş. Ereğli'de de 2 gemi çarpışması olduğu için limana alınmamışlar. Kaza yapan gemiye kimse yardıma gitmemiş. Şirket sahipleri bizimle iletişime geçmedi. Tüm sorumlulardan şikayetçiyim. Mayın patlaması sonucu gemi İstanbul'a geldiğinde 9 kişi işi bırakmış, yerlerine yeni gemiciler alınmış."
KAPTANA DAHA ÖNCE FIRTINADAN KURTULDUĞU İÇİN ÖDÜL VERİLMİŞ
Kaptan Cemal Turan’ın daha önce Fransa’da bazı gemilerin battığı bir fırtınada kaptanlık yaptığı gemiyi güvenli alana götürerek ödül kazandığını hatırlatan oğlu Bora Turan, “Ereğli’de altyapı çamurlu olduğu için gemi çapa tutmamış, arıza nedeniyle de çapa toplanmadı. Toplanmış olsaydı gemiyi limana sokardı. Olay sonrası biz geminin battığını bakandan öğrendik.” dedi.
Oğlu Mustafa Nacar’ın ilk seferi olduğunu anlatan Mehmet Nacar, “Oğlum, dalgaların geminin üzerinden aştığını söyledi. İzmir'e gideceklerini, İstanbul'da tersanede bakım yapılacağını söyledi. Oğlum ilk kez bu gemiye katıldı. Ereğli'den ilk kez gemiye bindiler ve burada gemi battı. A.D. bizimle irtibat kurmadı, 3 aylık gelinime, 'Mustafa'yı niye arıyorsun? Arama öldü.' şeklinde sözler söyledi. Bizim de bu şekilde haberimiz oldu." diye konuştu.
Telsiz zabiti Berke Çamurtaş'ın babası Güngör Çamurtaş, geminin battığını akşam haberlerinde görüp Ereğli’ye geldiğini, şirket yetkililerinin arayıp başsağlığı bile dilemediğini belirtti.
Tanık A.D. ise 4 yıldır Kafkametler şirketinde karada yetkilendirilmiş kişi olarak görev yaptığını, 30 yıldır gemi kaptanlığı yaptığını daha sonra denizcilik sektöründe görev aldığını belirtti. A.D., “Kaptana havanın kötü olduğunu, İstanbul'a gelmesini tavsiye ettim. İstanbul'a gelirseniz acente olarak devreye gireceğimi, yardımcı olacağımı söyledim. Karasu'ya kadar gelmişken 'Ne gerekiyorsa yaparız.' dedim. Bunun üzerine emniyetli görmediğini söyleyerek, Ereğli'ye döneceğini söyledi. 'Orada da aynı durumla karşılaşma, gerekirse sorabilirsiniz.' dedim. Son konuşmamız bu şekildeydi. Yaşı benden büyük olduğu için ‘Tamam ağabey.’ dedim. Gemi 18 Kasım'da dış limana demirlemiş mesajı geldi. 19 Kasım sabahı aradım demir taraması yaptığını söyledi. Daha sonra da irtibat sağlayamadık. Ereğli'ye geldik. 54 yıllık yaşamımda böyle bir fırtına görmedim. Bozhane Limanı çok kötüydü, görüş mesafesi sıfırdı. Gemide daha önceden bir arıza yoktu. Arıza olsa gemiye zaten kalkış izni verilmez." dedi.
MAHKEME BAŞKANI MAYIN PATLAMASINI SORDU
Mahkeme başkanı, tanık A.D.’ye ‘Daha önce mayın patladığında hasar oluştu mu?’ diye sordu. Gemi kaptanının geminin kıç tarafında patlama olduğunda kendisini aradığını söyleyen A.D, “Geminin durumunu bildirdik. Hemen Ukrayna Sahil Güvenlik ekipleri geldi. Denetim yaptılar, kontrol ettiler. Kaptan ‘bir hasar yok’ dedi. Gemide hasar olsa zaten oradan göndermezlerdi. Geminin ağır bakımları yapıldı. Gemide ufak tefek arızalar olabilir, bu arızalar mühendis tarafından giderilir. Büyük arıza olsa zaten yola çıkılmaz. Herhangi bir arıza olursa ufak tefek onlar kendileri yapıp kayıt tutarlar." diye cevap verdi.
Mayın patladığı dönemde geminin kaptanı olan İ.G., “Yakınımızda 30-40 metrede mayın patladı. Sahil güvenlik geldi, denetim yaptı. Her tarafının kontrolleri yapıldı. Öyle bir arıza olmuş olsa zaten izin vermezler. Benden sonra geminin kaptanı olan Cemal Turan’a gemiyi teslim ettiğimde her şey çalışıyordu, çalışır vaziyette teslim ettim." ifadelerini kullandı.
TAHLİYE EDİLDİ
Sanık avukatları, sanıkların tali kusurlu olduğunu belirten bilirkişi raporuna itiraz ederek yeniden kapsamlı rapor alınması gerektiğini söyledi. Tutuklu sanık Saffet Özkandemir’in ise tahliyesi talep edildi. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, Saffet Özkandemir’in tutukluluk halinin devamını talep etti. Sanıkların kusurlu olup olmadıklarının belirlenmesi için yeniden rapor düzenlenmesini isteyen Mahkeme heyeti, Özkandemir’e yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliyesine karar verip, duruşmayı 7 Temmuz’a erteledi.