Kadınlar gözaltında taciz ve aramaya karşı toplandı

Kadınlar gözaltında taciz ve aramaya karşı toplandı
Kadınlar, 19 Mart'ta başlayan protesto gösterileri sırasındaki gözaltı işlemşleri esnasında taciz, çıplak arama ve cinsel saldırı iddialarıyla Eminönü'nde bir araya geldi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına karşı başlatılan protestolarda gözaltına alınanların taciz, çıplak arama ve cinsel saldırıya maruz kaldığı iddialarının ardından kadınlar, Eminönü Üsküdar İskelesi'nde eylem düzenledi.

Burada yapılan basın açıklamasında, "19 Mart’ta başlayan eylemlerde, haklarımıza, kentlerimize, irademize, hayatlarımıza, geleceğimize, demokrasiye sahip çıkarken bir kez daha polisin cinsel şiddetine, kötü muamelesine, sağlık kuruluşlarında doktorların bunu kayıt altına almayışına maruz kaldık, tanık olduk." denildi.

POLİS YÜRÜYÜŞE İZİN VERMEDİ

Sloganların ardından Karaköy’e yürüyerek orada basın açıklaması yapmak isteyen feminist gruba polis izin vermeyince grup basın açıklamasını Eminönü’ndeki Üsküdar İskelesi önünde yaptı.

Gözaltında kötü muamele yaşayan kadınların yalnız olmadığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Kadınların ifadelerindeki detaylı beyanları, memurları tarifleri, bu olayların günü ve saati ortada. O gün bu noktalarda görevli polislere dair herhangi bir soruşturma yaptınız mı? Yapmadıysanız neye dayanarak “mesnetsiz” diyorsunuz? Bu suçu gündem edenler, “her gün konuşacağız” diyenler değil, kadınların ifadelerinde bahsettiği cinsel şiddet ve bu şiddetin failleri soruşturulmalı!"

"BU BASKI KARŞISINDA ÖRGÜTLÜYÜZ, BİR ARADAYIZ"

Eminönü'de yapılan açıklamanın devamında şunlar yer aldı:

"Sokaklarda sesini yükselttiği için polisin cinsel şiddetine uğrayan, o sırada yalnız hisseden, korkan veya hayatta bir erkeğin tacizine uğramak nedir çok iyi bildiği için bunu sosyal medyada gördüğünde endişe duyan, cinsel saldırı tehdidinden, çıplak aranma ihtimalinden tedirgin olan tüm kadınlara, LGBTİ+lara, birbirimize, hepimize sesleniyoruz:

Yalnız değiliz. Çaresiz değiliz. Bu baskı karşısında örgütlüyüz, bir aradayız, birbirimizin yanındayız. Bu işkenceyi, bizleri bedenimiz, kimliğimiz üzerinden aşağılamak, utandırmak, sindirmek için yapıyorlar. Ama o utanç çoktan yer değiştirdi. Utanması, yargılanması, cezalandırılması gereken biz değiliz, onlar. Bize “ahlaktan” bahsedip kadınları taciz edenler, işkenceciler.

feministler-gozaltinda-taciz-cinsel-saldiri-ciplak-aramaya-karsi-eylemde-iskence-suctur-failler-yargilansin.jpeg

Belki kamuoyunda çok bilinmiyor veya yeni yeni gündem oluyor, ama sadece 19 Mart’tan beri değil, çok uzun süredir gözaltında, hapishanelerde işkence ve kötü muameleyi, ters kelepçeyi, çıplak aramayı “rutin uygulama” diyerek geçiştirmeye kalkıyorlar. Halbuki ters kelepçe, cinsel şiddet tehdidi, çıplak arama bir “uygulama” değil insan hakkı ihlali.

Buna karşı çıkmak, direnmek, bu suça tanık olduğumuzda müdahale etmek, şikayetçi olmak hakkımız. Kanunlara göre polisin değil çıplak arama, üst araması yapmak için bile hakim kararı alması gerekiyor. Cezaevi girişinde çıplak arama ise ancak kuruma yasak madde sokma şüphesi varsa yapılabilir. Ama bu, uzunca süredir sesini yükselten, mücadele eden kadınlara karşı bir silah haline dönüştürülmüş durumda. İnsanları çırılçıplak soydukları gerçeğini gizler de daha az tepki çeker diye adına “ince arama” ya da “oyuk araması” diyorlar."

"YAŞASIN FEMİNİST MÜCADELEMİZ!"

Açıklamanın devamında hep birlikte mücadele çağrısı yapılarak şunlar söylendi:

"Kimse peşine düşmeyecek sanıyorlar. Ama biz onları çok iyi tanıyoruz. Bütün toplumu, kamuoyunu da peşine düşmeye çağırıyoruz. Bu suçu işleyenleri, bu suça göz yumanları, ortak olanları tespit edelim; hesap vermeleri, yargılanmaları için hep birlikte mücadele edelim!

Erkek-devlet şiddetine, irademizin, hayatlarımızın gaspına karşı sokaklarda olmaya, cinsel şiddet karşısında dayanışmaya devam edeceğiz! Yaşasın feminist mücadelemiz!"

Kaynak:sendika.org