Kabine toplantısı ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı

Kabine toplantısı ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, salgın gündemiyle toplandı. Artan koronavirüs vakalarıyla, yüz yüze eğitimin gibi konuların masaya yatırıldığı toplantı ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Aşı olmamış öğretmen ve personelin haftada en az iki defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı 13.50'de başladı. Toplantı 5 saat 20 dakika sürdü.

Toplantının bitmesinin ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, yüz yüze eğitimin 6 Eylül'de başlayacağını ve aşı olmamış öğrencilerle irtibatlı personel ve öğretmenlerden haftada en az iki kez PCR testi isteyeceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şöyle;

Orman yangınlarıyla mücadele

*Ülkemizde 2021 yılında 54 farklı ilde çıkan yangınlar yaklaşık 150 bin hektar alanı etkilemiştir. Yangınlara karşı devletimiz ilk andan itibaren tüm imkanlarıyla mücadele vermiştir. Sadece 28 Temmuz'dan sonra başlayan yangınlarda 72 bin dekar ekili dikili alan zarar görmüştür.

*Ülkemizde çıkan yangınların bir kısmında terör örgütü şüphesi olsa da afetlerle karşı karşıyayız.

*Evleri tamamen kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımıza en geç bir yıl içinde yeni konutları teslim edilecek.

*Yanan ormanlarımız anayasamızın 169. maddesine uygun şekilde tekrar canlandırılacak. Kesinlikle başka bir amaç için kullanılmayacaktır.

Sel ile mücadele

*Doğu Karadeniz'de Rize ve Artvin'de, Batı Karadeniz'de ise Bartın, Sinop ve Kastamonu'da sel felaketleri yaşanmıştır.  Sel felaketinin ardından tüm kurumlarımız harekete geçmiştir. 

*Sel felaketinden sonra yeniden yapılacak evlerin projeleri hazırdır, yakında inşasına başlıyoruz.

*En büyük üzüntümüz can kaybımızın çok olması. Şu ana kadar 78 vatandaşımız hayatını kaybetti. Kayıp olduğu bilinen vatandaşların arayışı devam etmektedir.

*Yağışların Karadeniz'in farklı bölgelerinde devam edeceği görülüyor. Buradan vatandaşlarımızı dikkatli olmaya, kurumlarımızı tedbirlerini artırmaya davet ediyoruz.

*Afetler konusundaki ihtisas kurumumuz AFAD'ı daha da güçlendireceğiz.

*Meclisin açılmasıyla birlikte Avrupa'dakine benzer bir sosyal medya düzenlemesini gündeme getirerek bu alanda süratle harekete geçeceğiz.

COVİD-19 ile mücadele 

*Aşı tedariki konusunda oldukça iyi bir noktadayız. Toplam aşı sayısında 87 milyonu geçerek ülkemiz nüfusunu çoktan geride bıraktık. İlk dozda 46 milyon, ikinci dozda da 35 milyon kişiye doğru gidiyoruz.

*Ülkemizde bazı kesimlerin aşıya hala tereddütle yaklaştıklarını görüyoruz. Aşı çalışmaları gönüllülük esasıyla yönetilmektedir, yönetilecektir. Şayet bu salgına karşı başka bir tedbir yolu olsaydı onu da uygulamakta tereddüt etmezdik. Ancak hali hazırda aşı dışında bir korunma yöntemi bulunmuyor.

*Son dönemde salgın sebebiyle hastanelere yatan, yoğun bakıma alınan, entübe edilen, hayatını kaybeden hastaların çok büyük bir bölümünün aşı olmadığının altını çizmek istiyorum.

*Tüm vatandaşlarıma bir kez daha aşılarını derhal olmaları çağrısında bulunuyorum. 

*Eylül ayında okullarına kavuşmayı bekleyen milyonlarca ilk, orta, lise ve üniversite öğrencilerimizin geleceğinin bu konuda kat edilecek mesafeye bağlı olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

*Okullarda 6 eylülde yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öğrenciyle irtibatlı henüz aşı olmamış öğretmen ve personelin haftada en az iki defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz. Aynı şekilde üniversite çalışanlarından da düzenli PCR testi yaptırmasını talep edeceğiz.

*Şehirlerarası yolculuklar, konser , tiyatro gibi insanların bir araya geldiği ortamlarda da düzenli PCR testini devreye sokacağız.

Afgan meselesi

*Muhalefetin iddia ettiği gibi 1,5 milyon Afganlı ülkemizde kesinlikle yok, bunların hepsi yalan. Bizim gayemiz öncelikle Afganistan'ın istikrar ve güvenliği.

*Düzensiz göçmenlerin ülkemizde yol açtığı huzursuzluğun farkındayız. Türkiye elbette yol geçen hanı değil. Ülkemizde hukuk herkes içindir, misafirlerimiz de bunun dışında değildir. Türkiye'nin Avrupa'nın mülteci ambarı olmak gibi bir sorumluluğu, görevi, mecburiyeti yoktur. Şu ana kadar yaklaşık 450 bin Suriyeli de ülkemizin güvenli hale getirdiği bölgelere dönmüştür.