İBB'ye 3'üncü dalga operasyona sert tepki: "Yargı, mafya gibi davranıyor"
19 Mart'ta İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik 'yolsuzluk' suçlamasıyla yürütülen soruşturmada 3'üncü dalga operasyon sabah saatlerinde düzenlendi.
İBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Çetin'in de aralarında bulunduğu 22 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Karar doğrultusunda gözaltı, arama ve el koyma işlemlerinin devam ettiği bildirildi.
İBB'YE 3'ÜNCÜ DALGA OPERASYONA SERT TEPKİ
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, SZC TV'de katıldığı programda gözaltı kararlarına çok sert çıktı. Adalet sistemine eleştirilerde bulunan Ali Mahir Başarır, "Eğer böyle bir adalet, böyle bir hukuk sistemi bu yüzyılda, bugün itibarıyla bu ülkede işletiliyorsa, 86 milyona geçmiş olsun" dedi.

Operasyonların tek amacının İBB'nin çalışmasına engel olmak olduğunu ifade eden Başarır, tüm daire başkanlarının ve İmamoğlu ekibinin Silivri'ye gönderilmeye çalışıldığını söyledi.
Başarır, sabahın erken saatlerinde yapılan baskınların CHP'li belediye başkanlarını bulduğunu söyleyerek soruşturma tekniklerindeki hatalara Sayıştay ya da İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı raporlar üzerinden dikkat çekti.
"YARGI, MAFYA GİBİ DAVRANIYOR"
Ali Mahir Başarır'ın soruşturmalara tepkisi şöyle devam etti:
"Bu gözaltılar Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye başkanlarını buluyor? Oysa Sayıştay ya da İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı raporlarda inanılmaz tespitler var. Böyle bir soruşturma tekniği olabilir mi? İnsanları cezaevine topluyorsun, ondan sonra ilk ifadelerini alıyorsun. Sonra 'ifadeni değiştirirsen seni çıkartırım' diyorsun. Yargı, mafya gibi davranıyor."
*Bu, olabilecek bir şey değil. Masumiyet karinesi ayaklar altına alınmış. Hukukun üstünlüğü ayaklar altına alınmış. Anayasa, ceza hukuku ilkeleri ayaklar altına alınmış. Olabilecek bir şey değil. Her gün neye, nasıl uyanacağımız belli değil.
Tek amaç, muhalefeti bir noktada tutup bu beyefendinin ülkeyi istediği gibi, keyfi bir şekilde yönetme arzusudur ve buna yargıyı araç olarak kılıyor. Utanç verici bir tablo. Mecliste bugün bunları konuşacağız. Neden? Çünkü insanların artık hukuk güvenliği ayaklar altında. Bir takım savcılar bu hukuksuz soruşturmaları yürütürken, bir takım gazeteciler onlarla eş zamanlı olarak bu ülkede algı operasyonu yapıyor. Olacak şeyler değil."
"AZINLIK İKTİDARI ZIVANADAN ÇIKTI"
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, 3'üncü dalgadaki gözaltı kararlarının ardından sosyal medyasından paylaşım yaparak "Meşruiyetini kaybetmiş azınlık iktidarı iyice zıvanadan çıktı. Olmayan delillerle yol arkadaşlarımızı tutukladılar, şimdi de yeni operasyonlarla suç icat etmeye çalışıyorlar." dedi.
Çelik'in paylaşımı şu şekilde:
"Meşruiyetini kaybetmiş azınlık iktidarı iyice zıvanadan çıktı.
Olmayan delillerle yol arkadaşlarımızı tutukladılar, iftiralardan, yalanlardan, karalamalardan sonuç alamadılar, şimdi de yeni operasyonlarla suç icat etmeye çalışıyorlar. İçine düştükleri büyük bir girdap var, haksızlık ve hukuksuzluk girdabında her geçen gün daha da dibe batıyorlar.
Bugün yapılan operasyon, aylardır giriştikleri adaletsiz kampanyayı inandırıcı kılmak için ekledikleri yeni bir halka. Ancak dikiş tutmuyor, tutmayacak bunca yanlış iş, hukuksuz karar, kendileri de biliyorlar.
Belediyelerimizin toplumla bağını keserek iktidar yürüyüşümüzü durdurmak isteyenler şunu iyi bilmelidir; Ne yaparsanız yapın, buradayız!
Halkımız için çalışmaya, mücadeleye devam ediyoruz. Ekrem Başkanımızı, yol arkadaşlarımızı, gençlerimizi alacağız."
"ZERRE KADAR KIYMETİNİZ YOK"
CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "İmamoğlu’nu hedef alan karalama kampanyalarınız HÜSRANLA bitmeye mahkum. Yıpratmaya çalıştığınız her hamle, halkın vicdanına çarpıp geri dönüyor" diyerek operasyonları eleştirdi.
Zeybek'in paylaşımı şu şekilde:
"Belli ki dün İzmir mitingimiz iktidarı çok rahatsız etmişSabahında tanıdık bir telaşla İBB’ye yönelik gözaltılar başlatıldı. Hayal gücünüze dayanarak yaptığınız operasyonlar ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nu hedef alan karalama kampanyalarınız HÜSRANLA bitmeye mahkum. Yıpratmaya çalıştığınız her hamle, halkın vicdanına çarpıp geri dönüyor Korkuyla yönetemezsiniz. Baskıyla susturamazsınız. Yargıyı kullanarak siyaset yapmaya çalışanlar, bu halkın gözünde artık zerre kadar kıymetiniz yok"
İMAMOĞLU'NU İTİBARSIZLAŞTIRMA KAMPANYASI
19 Mart tarihinden bu yana devam eden soruşturmalara bu sabah bir yenisi daha eklendi. 22 kişi hakkında verilen gözaltı kararına CHP'den ilk tepki ise Burhanettin Bulut'tan geldi.
Bulut sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada iktidarın, cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu'nu itibarsızlaştırma kampanyasına devam ettiğini ifade etti:
"İstanbul Büyükşehir Belediyemizin bürokratlarına yönelik bu gözaltı operasyonu, hukukun değil, iktidarın yargı sopasıyla yürüttüğü bir sindirme ve gözdağı operasyonudur. Heybesinde tek bir delil, elle tutulur hiçbir gerekçe olmayan iktidar, Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nu hedef alan itibarsızlaştırma kampanyasını sürdürüyor. Sandıkta kaybedeceğini bilenler, hukuku siyasetin aparatı haline getirip algı peşinde koşuyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar nafile… Millet gerçeği görüyor!"
MAHMUT TANAL: OPERASYONLAR HUKUKİ DEĞİL, SİYASİ RÖVANŞ HAMLESİ
CHP Şanlıurfa Milletvekili Av. Mahmut Tanal, İBB'ye yönelik soruşturmanın hukuki olmadığını ifade ederek şunları söyledi:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik peş peşe başlatılan bu operasyonlar hukuki değil, siyasidir. Bu bir soruşturma değil, açıkça bir siyasi rövanş hamlesidir.
"İzmir’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin düzenlediği ve 2 milyonun üzerinde yurttaşın katıldığı büyük mitingin ardından gündem değiştirme ve muhalefeti itibarsızlaştırma çabası olarak üçüncü kez İBB’ye yönelik operasyon başlatılması, yürütmenin yargıyı bir araç olarak kullandığını açıkça ortaya koymaktadır.
Bu türden operasyonlar, Anayasa’nın 2. maddesinde tanımlanan hukuk devleti ilkesini yok saymaktadır. Amaç, halkın seçtiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nu itibarsızlaştırmak, yerel seçimlerde alınan büyük halk desteğini bürokratik darbe yöntemleriyle zayıflatmaktır.
Geçmişte, bugünün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken çeşitli davalarla karşı karşıya kalmış (Akbil davası, park-bahçeler dosyaları), ama hiçbir zaman bu şekilde dalga dalga sabah operasyonlarıyla, belediyeyi çalışamaz hale getirme girişimlerine maruz kalmamıştır.
Bugün olan, demokratik bir sistemde olmaması gereken yargı eliyle siyaseti dizayn etme teşebbüsüdür. Bu yöntemlerle:
•Anayasa’nın 127. maddesi (yerel yönetimlerin özerkliği),
•Seçme ve seçilme hakkı,
•Masumiyet karinesi (Anayasa md. 38/4), doğrudan ihlal edilmektedir.İstanbul halkının iradesine yapılan bu müdahaleyi kabul etmiyoruz! Hukuku siyasallaştırarak halkın tercihlerini yargı sopasıyla bastıramazsınız! Bu operasyon adil değil, hukuki değil, meşru değil! İstanbul’u da Ekrem İmamoğlu’nu da teslim alamayacaksınız!"
"Türkiye’de hukuk güvenliğini sağlamak istiyorsak, hukuktan arındırılmış alanları bir an önce kapatmak zorundayız! Bazı kişi ve kurumların yasalara değil, siyasi talimatlara göre hareket ettiği bir düzende hukuk devleti olamaz.
Anayasaya, yasalara ve evrensel hukuk ilkelerine karşı oluşturulan dokunulmaz alanlar, sadece adaleti değil, toplumun devlete olan güvenini de yok eder. Yargı, yürütmenin sopası haline geldikçe; kayyımlar, sabah operasyonları, idari tasarruf adı altında yapılan hak gaspları olağanlaştırıldıkça, toplumda hukuki eşitlik değil, korku ve belirsizlik hâkim olur.
Masumiyet karinesi askıya alınırsa, hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukuku geçerli hale gelirse, bu ülkeye yatırım da gelmez, adalet de, barış da, refah da. Adalet herkes içindir.
Güçlü için ayrı, muhalif için ayrı bir hukuk olmaz! Hukuktan arındırılmış tüm alanlar derhal kapatılmalı, Türkiye yeniden adaletin hüküm sürdüğü bir ülke haline gelmelidir!"
GÖKHAN GÜNAYDIN "BU BİR İLK" DİYEREK JANDARMA DETAYINI SORDU
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, gözaltı uygulamasını ilk kez jandarma tarafından yapılmasına dikkat çekerek "Bürokratlara gözaltı yapılması açık bir siyasi iletişim aracı haline getirildi. Savcılığın emniyet yerine kolluk olarak Jandarmayı kullanması bir ilk. Bu tahkikat evrakının bölünmesi anlamına geliyor mu? Fezlekeyi kim hazırlayacak?" dedi.
Günaydın'ın paylaşımı şu şekilde:
"19 Mayıs’taki muhteşem İzmir mitingimizin sabahına, yine bir İBB operasyonu haberiyle uyandık. Türkiye’de 1.400 belediye varken İBB ile yatıp İBB ile kalkılmasının nedenini biliyoruz.
Anlaşılan ne geçmişte ne bugün, hiçbir AKP - MHP’li belediyede soruşturulacak bir şey yok (!) Çağırılsalar gidip ifade verecek bürokratlara gözaltı yapılması açık bir siyasi iletişim aracı haline getirildi.
Savcılığın emniyet yerine kolluk olarak Jandarmayı kullanması bir ilk.
Bu tahkikat evrakının bölünmesi anlamına geliyor mu? Fezlekeyi kim hazırlayacak ? Sorular bunlar, yanıtlar er geç ortaya çıkacak.."





