Halk TV’ye karşı yeni kampanya, RTÜK incelemesiyle final yaptı

Gazeteci Ayşenur Arslan'ın TMT ile ilgili söylediği sözlerin çarpıtılarak birçok siyasetçi tarafından hakarete varan sözlerle hedef gösterilmesi ve sonrasında yaşanan olaylar, RTÜK incelemesi ile son buldu. Sosyal medyadan başlayan planlı linç kampanyasını halktv.com.tr Genel Yayın yönetmeni Hakan Çelenk canlı yayında anlattı.

Halk TV programcısı gazeteci Ayşenur Arslan, Halil Falyalı'nın öldürülmesinin ardından yaptığı canlı yayında Kıbrıs'ta kurulan silahlı direniş gücü Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) için kullandığı "İllegal (yasadışı)" ifadeleri bağlamından çıkarılarak bir çok siyasetçi tarafından hedef gösterildi.

TMT o dönem Rumlarının yönetiminde, Türklere yönelik baskı ve şiddet olaylarının yaşandığı dönemin Kıbrıs Cumhuriyeti'nde Türkiye destekli kurulmuş, gizli milis teşkilatıydı. TMT o dönem resmi statüsü olmasa da Kıbrıs Türkü'nün Rumlara karşı korunması için yürütülen meşru silahlı direnişinin en önemli parçasıydı.

Tepkiler aslında sosyal medya üzerinden Halk TV ve Ayşenur Arslan'a yönelik süren iki gündür süren organize kampanyanın da son halkasıydı. Gece yarısına doğru Halk TV önünde toplanan bir grup polisin önlem almasının ardından basın açıklaması yaptıktan sonra dağıldı.

RTÜK inceleme başlattı

RADYO ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, TV sunucusu Ayşenur Arslan'ın Türk Mukavemet Teşkilatı'na (TMT) yönelik sözleri nedeniyle inceleme başlatıldığını açıkladı.

Şahin, "Halk TV'deki Ayşenur Arslan'ın sunduğu programda; Kıbrıs Türkü'nün onuru ve bağımsızlığı için mücadeleler veren Türk Mukavemet Teşkilatı'na yönelik sözlerle ilgili inceleme başlatılmıştır" ifadelerini kullandı.

Fuat Oktay: TMT Kuvayi Milliyedir

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Arslan'ın programda TMT'ye yönelik sözlerine Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Türk Mukavemet Teşkilatı, katiller sürüsü EOKA'nın insanlık dışı saldırılarına karşı Kıbrıs Türkü'nün izzet ve şerefi için mücadele eden milli mücadele ruhudur. TMT, Kıbrıs Türk Halkı'nın destansı direnişinin abideleştiği yerdir. TMT Kuvayi Milliyedir" ifadelerini kaydetti.

1.jpg

Ömer Çelik: TMT EOKA'ya karşı şanlı direnişinin odağıdır

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Arslan'ın sunuculuğunu yaptığı programda TMT'ye yönelik sözlerine tepki gösterdi. Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

"Türk Mukavemet Teşkilatı, Kıbrıs Türkü'nün katliam şebekesi olan EOKA'ya karşı şanlı direnişinin odağıdır. Şehitlerimize rahmet diliyoruz. EOKA adlı katliam şebekesinin varislerine karşı direniş ruhu aynı kararlılıktadır. 'Artık zamanıdır, bundan sonra toplu vursun yüreklerimiz' diyerek, katliam şebekesi EOKA'ya karşı dünyanın en namuslu ve meşru mücadelesini veren TMT Kuvayi Milliye'dir. Cumhurbaşkanımızın her fırsatta altını çizdiği gibi, Kıbrıs Türkü asla yalnız değildir ve yalnız kalmayacaktır. Bağımsız ve hür yaşayacaktır. EOKA adlı katliam şebekesi ve diğerleri, Kıbrıs Türkü'nün direniş iradesi karşısında her zaman yenilecektir."

2.jpg

MHP'li Semih Yalçın'dan hakaret dolu açıklama

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın ise sosyal medyadan yaptığı açıklamada, "Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı'na (TMT) illegal örgüt diyen densiz, edepsiz gazeteci Ayşenur Aslan; nasıl bir iğrenç haletiruhiye içinde bulunduğunu, nasıl sicilli bir Türklük düşmanı olduğunu ve Türk milliyetçilerine duyduğu hıncı manidar surette kanıtlamıştır" ifadelerini kullandı.

3.jpg

Halk TV ekranlarında yayınlanan Şirin Payzın'la Sözüm Var programına bağlanan halktv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Hakan Çelenk, Ayşenur Arslan'a yönelik tepkilere ve Halk TV aleyhine başlatılan linç kampanyasına yanıt verdi.

"Yine kendimiz ile ilgili bir konuyla alakalı olarak konuşuyoruz ne yazık ki" diyen Çelenk şunları kaydetti,
"Bu durumda kalmak istemezsiniz ama bir saldırı var. Bugün yaşananlar sosyal medya ile başlatılan linç kampanyasının sonucu. Yarın 'Medya Mahallesi'ndeyim. Bunların hepsini anlatacağım. Ayşenur ablanın da tabi ki söyleyeceği olacaktır. İki gündür Ayşenur Arslan'la ilgili bir kampanya yürüyor. Önce Adnan Hocacılar başlattı. Saldırı arttı. Ayşenur abla ile dün programın öncesinde konuştuk. Daha program başlamadan saldırı var dedim. Saldırı başladığında daha bu sözler söylenmemişti. Finali de MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ve AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in verdiği demeçler yaptı. Biz bu filmi hep gördük.

Ayşenur ablanın TMT ile ilgili söylediği bazı sözler konu ediliyor. Teknik olarak kullanılmış bir sözdür bu ve kendisi de bunun açıklamasını yarın yapacaktır. Mesele şu, yarın ben bu sosyal medya kampanyasını nasıl final yaptığını, nasıl iki gündür ben bunu gelmekte olduğunu anlatacağım. Zaten Halk TV'nin genel kurumsal duruşu belli bu konuda. Duruşumuz ile ilgili bir şüphenin olmaması gerekiyor. Bunun fiziksel bir sonucunun da olduğu bir gösteri yapıldı Halk TV önünde. Bunun izahı demokratik ölçülerde ve hukuki olarak da verilecektir. Halk TV'de hakkını her platformda savunacaktır"

Çelenk'in sözleri üzerine Şirin Payzın, "Semih Yalçın daha önce de pek çok gazeteciyi hedef gösterdi. Hatta pek çok gazeteci de onun tarafından hedef gösterildiği için gerçekten hedef oldular. Hatta şiddete uğradılar. Birkez daha sokakları aktive ederek bilerek ve isteyerek insanları hedef göstererek, Ayşenur Arslan'ı hedef göstererek bir kadın gazeteciyi hedef göstererek insanları manipüle ediyor ve çok ciddi bir işe soyunuyor. Bunun buraya not düşelim. Bilerek isteyerek bir saldırıyı planlıyorlar" dedi.

AKP sözcüsünün İçişleri Bakanı'nın çıkıp cinayeti ve uzantılarını anlatması gerekmez mi?

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki cinayet ve onun Türkiye'deki uzantıları içinde uyuşturucu ticaretinin mafyanın bir takım farklı isimlerin geçtiği olayın tam ortasına bu şekilde bir çağrı yapıp gazetecilerin hedef gösterilmesi de acaba gerçekten 'başka şeyler konuşulsun istenmiyor mu?' sorusunu akıllara getiriyor" diyen Payzın sözlerini şöyle sürdürdü,
"Normal de AKP sözcüsünün çıkıp bir gazeteciyi hedef göstermek yerine KKTC'deki olayın ve onun Türkiye'deki uzantılarının ne olduğunu açıklaması, İçişleri Bakanı'nın bunun üzerinde durması ya da konuşması gerekmez mi? Yani Ayşenur Arslan'ın kullandığı bir kelime midir bugün Türkiye gündemini belirleyen?"

'Bu da yavru Ergenekon' yazdılar

"Ben TMT'nin meşru bir mücadele verdiğini kahramanca bir mücadele verdiğini ve o dönem Denktaşların Fazıl Küçüklerin mücadelesi olmasa adadaki Türk varlığının tasfiye edileceğine inanıyorum" diyen gazeteci Barış Terkoğlu şunları söyledi,

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlık mücadelesine inanıyorum. Ama bir şeyi unutmuyorum. Bugün bu kadar konuşan kişiler keşke Rauf Denktaş'la, ben mesela Barış Terkoğlu birlikte mücadele ettiğimizde ne dediklerini unutmuyorum. Hatırlatayım mı mesela ne dediklerini? Önümde Sabah gazetesinin 2009 Kıbrıs seçimlerinden önceki manşeti duruyor. Ne yazıyor biliyor musunuz Denktaş işaret edilerek. 'Bu da yavru Ergenekon' yazıyor. Yeni Şafak gazetesinin manşeti duruyor 'Yavru Ergenekon' yazıyor. Star gazetesinin manşeti duruyor 'Ergenekon yavru vatan' yazıyor. Kime diyor bunu? Kıbrıs bağımsızlığını vermiş kahraman Rauf Denktaş'a diyor bunu. Kime diyor? TMT'nin kurucusuna diyor.

Rauf Denktaş o kadar saldırıya uğradılar ki TMT'yi Ergenekon'a bağlamaya çalıştılar. Rauf Denktaş'ı Ergenekoncu ilan ettiler bu gazeteler. Sabah gazetesi, Yeni Şafak gazetesi, Star gazetesi, Akit gazetesi. Hepsi bunu yaptılar.

TMT'nin kurucusu Rauf Denktaş'ın sözlerini okuyorum. 'Ergenekon dosyası nedir k Kıbrıs'ta arıyorlar. Ergenekon dosyası eğer Türk Hükümetini düşürmek için yapılan bir hareket ise öyle diyorlar, Kıbrıs'la ilgisi ne? Ama hayır Kubrıs'a da getirecekler. Türk Mukavemet Teşkilatı'na bağlayacaklar. Herkes TMT'ye bağlı olduğu için hizmet ettiği için şeref duymaktadır. Bu milli direniş teşkilatını kirletmeye kalkmasınlar. Bütün Kıbrıs Türklerini karşılarında bulurlar. Beni susturmak istiyorlar ama bunlarla susturamazlar.' Kime diyor bunları Ruf Denktaş Sabah gazetesine, Yeni Şafak'a diyor, Star'a diyor, Akit'e diyor. Daha da söyleyeyim mi Recep Tayyip Erdoğan'a diyor. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan, Rauf Denktaş'ı Kıbrıs siyasetinden tasfiye eden siyasetçidir. Hatırlıyorsunuz dimi Ergenekon davası klasörlerine giren konuşmaları. Hani Mehmet Ali Talat'la yapılan 'bir daha onun siyası hayatı bitti, bir daha çıkamayacak' diyen.

O yüzden kimse Rauf Denktaş'ın kahramanlığını kendisine siper ederek Türkiye'deki yurtseverleri susturmaya çalışmasın. "