'Halil Falyalı suç örgütü' davasında tutuklu sanık kalmadı
Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya örgüt yöneticileri tutuklu sanıklar Doğan Karakaya, Enes Güven, Erkan Koçak ve Baran Karaağaç’ın da aralarında bulunduğu 13 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı.
‘DOLAR ÜZERİNDEN MAAŞ ALACAKSIN’
Mahkeme hakimi yargılamanın başladığını bildirerek, kimlik kontrolünün ardından sanıklara söz verdi. Örgütte ‘Aytekin’ kod ismiyle bilinen tutuklu sanık Baran Karaağaç geçim sıkıntısı nedeniyle Kıbrıs’ta iş bularak gittiğini söyleyerek, “Dolar üzerinden maaş alacağım sigortamın yapılacağı söylendi.
Kumarhanelerin finans departmanında çalışacağımı söylediler. Benim yaptığım iş kazanç sağlayan şahıslara hesap üzerinden para aktarımı yapmaktı.
Bazı şüpheli işlemler gördüğüm için işten çıkmak istedim. Ancak geçim sıkıntısı nedeniyle çalışmam gerekiyordu. Çalıştığım süre boyunca maaşımın dışında bir menfaat elde etmedim, edinmedim. Ardından Türkiye’ye döndüm. Soruşturma açıldıktan sonra ismini öğrendiğim Halil Falyalı’yı tanımıyorum. Yaptığım işlerden dolayı pişmanım” dedi.
Diğer tutuklu sanık Doğan Karakaya ise gerçekleştirilen transferlerin hiçbiriyle alakası olmadığını iddia ederek, “Excel dosyalarında adım geçiyor, kendime ait bilgisayarım bile yoktur. Bulut cüzdanımda para olduğu iddia ediliyor, param olsa çekerdim” ifadelerinde bulundu.
Söz alan tutuklu sanık Enes Güven, yaşanan olayla bir ilgisinin olmadığını iddia ederek mahkemeden tahliyesini talep etti.
HESABA GELEN PARALAR SEBZE PARASI
Hakim’in söz vermesi üzerine konuşan tutuklu sanık Erkan Koçak, tekstil sektöründe çalıştığını hesaba gelen paraların sebze halinden geldiğini iddia ederek, “Pandemi de tekstil sektörü kapandığı için bir dönem köylerden sebze, meyve toplayıp İstanbul Bayrampaşa haline gönderdim. Yaptığım sebze, meyve işi peşin olarak ödeniyordu. Halde komisyon kesiliyordu, onu da hal ödüyordu. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.
TUTUKLU SANIKLAR TAHLİYE EDİLDİ
Sanık ve avukat beyanlarının ardından söz alan Cumhuriyet Savcısı tutuklu ve tutuksuz sanıkların mevcut hallerin devamına hükmedilmesini talep etti. Ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar Aykut Aydoğan, Bahri Dokuz, Baran Karaağaç, Doğan Karakaya, Enes Güven, Erkan Koçak, Firdes İşlek Güven, Güray Kıroğlu, Hasan Ay, Mehmet Muhammed Erişen, Selim Kahveciler, Seyfi Uslu ve Şeyda Çelik'in tahliyesine karar verirken, tutuksuz sanıklar hakkında bulunan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmetti. Duruşma 13 Mayıs 2025’e ertelendi.
ÖRGÜT YÖNETİCİSİ ÖRGÜT ÜYESİNDEN FAZLA!
Sanıklar Özge Taşker Falyalı ve İbrahim Tokkan’ın avukatı Hadi Dündar ise, hazırlanan iddianamenin önemli eksiklikler barındırdığı görüşünde. “Dosyada 36 tane örgüt yöneticisi var ancak 35 örgüt üyesi var, örgüt yöneticisi örgüt üyesinden fazla olan tek dosya olabilir” diyen Av. Dündar, “Dosyada delil yok. Falyalılar bilinen bir aile olduğundan dolayı kulaktan duyma bilgilerle dosya hazırlanmaya çalışılmış. Halil Falyanın öldürülmesi sonrasında kardeşi Hüsnü Falyalı’nın verdiği bir demeç alınarak ‘abisi sanal bahis işi ile uğraşmaktadır’ denilmiş” dedi.
Av. Dündar, açıklamasının devamında “Halil Falyalı vefat ettikten sonra eşi Özge Taşker Falyalı eşinin hesabından kendi hesabına transfer işlemi gerçekleştirdiği için dosyada örgüt lider olarak belirtilmiş. Dosyada 250 sanık mevcut. Bu kişilerden hiçbiri Özge hanımı tanımıyor" dedi.
KRİPTO PARA BORSASINA 2.5 MİLYAR LİRA YATIRILDI
İddianamede yer alan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığınca hazırlanan raporda, 218 gerçek kişinin, 3 kripto para borsasına 118 bin 148 işlemde, 2 milyar 583 milyon 66 bin lira yatırdıkları, 4 bin 462 işlemle de 90 milyon 813 bin lira çektikleri tespitine yer verildi. Böylece söz konusu kripto para borsalarına 2 milyar 492 milyon 252 bin 664 lira yatırıldığı belirlendi.
ÖLÜMÜNDEN SONRA EŞİ HESABINA AKTARDI
Kripto para borsasında 26 Kasım 2020'de hesap açan Halil Falyalı'nın, hesap bakiyesinin 642,3 Bitcoin olduğu bilgisi yer alan iddianamede, ölümü sonrasında Falyalı'nın hesabından eşi Özge Taşker Falyalı tarafından 40 Bitcoin çekildiği belirlendi. Suç örgütün kurucusu, yöneticileri ve üyeleri tarafından, yurt dışında oynatılan yasa dışı bahis ve şans oyunlarından elde edilen suç gelirlerinin, suç örgütüne yardım edenler aracılığıyla Türkiye'de bankacılık işlemleri, şirketler ve kripto varlık borsaları üzerinden aklandığı belirtilmişti.