Erdoğan: Türkiye’nin ekonomik dinamikleri sağlamdır

Erdoğan: Türkiye’nin ekonomik dinamikleri sağlamdır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu. Erdoğan ekonomide son yaşananlarla ilgili olarak, 'Biz kur şöyle oldu, böyle oldu demek suretiyle battık, bittik böyle bir şey yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu. Erdoğan ekonomide son yaşananlarla ilgili olarak, 'Biz kur şöyle oldu, böyle oldu demek suretiyle battık, bittik böyle bir şey yok. Türkiye’nin ekonomik dinamikleri sağlamdır. Bu konuda rahat olun. Ülke olarak serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz vermedik' dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkemizin ihtiyaçlarına en uygun modeldir”G 20, Dünya İnsani Zirvesi, D8 İslam İşbirliği Zirveleri gibi pek çok üst düzey toplantıya başarıyla ev sahipliği yaptıklarını dile getiren Erdoğan, büyükelçilerle de gerek ziyaretleri sırasında gerekse bu zirveler vesilesiyle bir araya geldiklerini hatırlattı.

Büyükelçiler Konferansı’nın konumunun çok daha farklı olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Artık geleneksel hale gelen bu toplantı, tüm büyükelçilerimizin aynı çatı altında buluştuğu, istişareler yaptığı, ortak akılla Türk diplomasinin genel resminin, rotasının ve ufkunun çizildiği önemli bir platform haline geldi. Konferans, uluslar arası ilişkilerimizin durumu, geleceği ve başarısı açısından çok kıymetli bir imkandır. Bu seneki toplantının daha öncekilerden farkı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk konferansı olmasıdır. Türkiye, merhum Özal’dan Erbakan’a, Türkeş’ten Yazıcıoğlu’na, Demirel’e kadar, Türk siyasi hayatında iz bırakmış birçok siyaset adamının hayalini kurduğu bir yönetim sistemini hamdolsun demokratik yöntemlerle hayata geçirmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, tarihimize, kültürümüze, milletimizin beklentilerine ve elbette ülkemizin ihtiyaçlarına en uygun modeldir.”

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde amir ne kadar önemliyse, riyasetlerinde çalışan personelin de o derece önemli olduğunun altını çizerek, şu ifadeleri kullandı: “Valinin görevi ne kadar kritikse, karayollarımızın durumunu kontrol eden işçinin görevi de o kadar kritiktir. Genel müdürün rolü ne kadar mühimse, vatandaşlarımızın güvenliği için gece uykusundan fedakarlık yapan bekçimizin görevi de o kadar mühimdir. Büyükelçimizin vazifesi ne kadar vazgeçilmezse, kançılarya binasında farklı görevlerde çalışan personelinin vazifesi de o derece vazgeçilmezdir. Statüsü, konumu, unvanı ne olursa olsun devlet teşkilatımızın tüm kadrolarının aynı vazife şuuruyla, aynı adanmışlıkla meseleye eğilmesi gerekiyor. Hiç kimsenin sistemi tıkamasına yavaşlatmasına müsaade edemeyiz. Bunu sağlayacak olan da kurumların üst yöneticilerdir.”

Üst kademe yöneticilerinin omuzlarına, eskisine göre çok daha büyük sorumluluklar düştüğünü belirten Erdoğan, “Özellikle bulundukları ülkelerde devletimizi ve Cumhurbaşkanlığı makamını temsil eden siz değerli büyükelçilerimizin mesuliyetleri daha da ağırlaşıyor.” dedi.

Erdoğan, büyükelçilerin görev yaptığı yerlerde büyük bir ülkenin ve milletin evlatları olarak faaliyetlerini başarıyla sürdürdüklerini anlatarak, “Devletimizin ve hükümetimizin dış politika vizyonuna uygun olarak pek çok diplomatik çalışmalarda yer aldınız. Binlerce yıllık devlet geçmişimizi ve onun ayrılmaz bir parçası olan hariciye geleneğimizi en güzel şekilde temsil ettiniz. Görev yaptığınız ülkelerde ve uluslararası kuruluşlarda diplomasinin inceliklerini kullanarak ülkemizin konumu üst sıralara taşıdınız. Emekleriniz için her birinize şahsım ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

‘İSTEDİĞİN KADAR BAŞKAN OL, ‘BEN YAPTIM OLDU’ DİYEMEZSİN’

Ekonomide fakir-fukaranın finans lobilerine peşkeş çekilmesine göz yummadık. Döviz kurundaki gelişmelerin ekonomik temelinin olmadığını, ülkemize saldırı niteliği taşıdığı herkesin tespitidir. Dünya Ticaret Örgütü var, atılan adımların bu örgütün umdeleriyle alakası var mı? Ben yaptım oldu diyemezsin. İstediğin kadar başkan ol. Akşam yatıp sabah kalkıp demir çeliğe şu kadar vergi koydum diyemezsin. Bir yandan stratejik ortak olacaksın, diğer yandan ayağına kurşun sıkacaksın. Böyle bir şey kabullenebilir mi? Bizim bunlara eyvallah dememiz mümkün değildir. Yaşadıklarımızın krizlerle ilgisi yoktur. Bambaşka bir durum ile karşı karşıyayız. Şu anda bizim bu olaylar karşısında temkinli şekilde attığımız adımlar var, atacağımız adımlar var, çeşitli planlarımız var. Biz kur şöyle oldu, böyle oldu demek suretiyle battık, bittik böyle bir şey yok. Türkiye’nin ekonomik dinamikleri sağlamdır.

‘Ülke olarak serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz vermedik’

Bu konuda rahat olun. Ülke olarak serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz vermedik. Sosyal medya üzerinden birçok ekonomik terör kişilikleri var. Bunlara karşı da yargımız tedbirlerini almıştır, üzerine gidiyor. Sen benim hafıza kayıtlarımı nereden okuyorsun? Neye göre bunu söylüyorsun? Bunlar ihanet şebekesi. Ama biz bunlara yüz vermeyeceğiz. Gereği neyse gereken bedeli ödeteceğiz. Bunların da inlerini başlarına geçireceğiz.

‘Devletlerin başarısının sırrı savaşa hazır olmaktır’

Türkiye’yi milyonların umudu haline biz getirdik. Ülkemize yönelik artan saldırıların hedefi asla şahıslar, partiler, kurumlar değildir. Her alanda böylesine düşmanca tavır içine girilmesinin gerekçesi yoktur. Burada amaç bağcıyı dövmek, bağcının dişlerini dökmek, ciğerini sökmektir. Türkiye’nin hedeflerinden vazgeçirmektir. Hangi bahene ile yapılırsa yapılsın operasyonun gerçek hedefi budur. Bu saldırılardan alnımızın akıyla çıkmamız milletimizin desteğiyle mümkündür. Kalıpları aşmak, ezberleri bozmak zorundayız. Ya bir yol bulacağız, ya bir yol bulacağız. Bunun başka çıkışı yok. Bu oyunu hep birlikte bozacağız.

Hukuk namına hukuksuzlukları bize kimse dayatamaz. Bizim kırmızı çizgilerimiz bellidir. Gazi Mustafa Kemal’in ifadesiyle “Yurtta sulh cihanda sulh” temel prensibimizdir. Devletlerin başarısının sırrı savaşa hazır olmaktır. Biz hazırız, her şeyimizle hazırız.