Erdoğan 'kadına karşı şiddetin önlenmesi' için yol haritası açıklayacak

Erdoğan 'kadına karşı şiddetin önlenmesi' için yol haritası açıklayacak
Türkiye'nin 10 yıl önce ilk imzacı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilmesinin ardından 1 Temmuz'da resmi olarak yürürlükten kalkacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde partisinin kadın milletvekilleri ile ‘kadına şiddet’ konulu toplantıda, 1 Temmuz’da eylem planı açıklanacağını söylediği ifade edildi.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü yazısında, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan geniş katılımlı bir toplantıdan söz etti.

Erdoğan'ın, İstanbul Sözleşmesi'nin resmi olarak kalkacağı 1 Temmuz günü bir eylem planı açıklayacağını hatırlatan Selvi, toplantıya ilişkin şu detayları paylaştı:

Söz alan kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin görüşlerini paylaşıyorlar. Orada bir kadın ittifakı oluşuyor. İstanbul Sözleşmesi’nin kadına şiddetle mücadelede bütüncül bir yaklaşım getirdiğini belirterek, sözleşmeden çekilmenin kadına yönelik şiddet ile mücadelede geri adım atılıyor gibi algılandığını belirtiyorlar.

Erdoğan'ın tavrı ne oluyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda az konuşuyor, daha çok sorulara cevap vermekle ve dinlemekle yetiniyor.

İstanbul Sözleşmesi için ne dedi? 

Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili eleştirilere yanıt veriyor. “Toplumsal hayatı etkileyecek bir hava oluştuğu için geri çekildik” diyor.

Kararlılık mesajı

Erdoğan’ın sözleri sadece bunlar değil, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda katılımcıları da etkileyen şu konuşmayı yapıyor: “Kadına şiddetle mücadele konusundaki tavrımız. Sonuna kadar mücadele ediyoruz, edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ndeki hakların korunduğu ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 Sayılı Kanun’u koruyacağız. Açıklanacak olan eylem planımız doğrultusunda Kadına Şiddetle Mücadele Yasası’nı daha da güçlendireceğiz. Kadına yönelik şiddetle mücadelede çok kararlıyız” diyor.

Diyanet'in rolü 

Toplantıda kadına şiddetin önlenmesi konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’na düşen görev gündeme geliyor. “Kadına şiddetin önlenmesinde Diyanet’e çok büyük görev düşüyor” tespiti öne çıkıyor. Eleştiriler daha çok sosyal medyada din adına ahkâm kesen “Sosyal medya vaizleri”ne yöneliyor. Bunların Diyanet’in resmi vaizleri olduğunu düşünmeyin. Tam aksine bunlar radikal ve selefi tipler. Sosyal medya platformlarından kadınlara yönelik kabul edilemez konuşmalar yapıyorlar. Radikal zihniyetli sosyal medya vaizlerinin İslam’a verdiği zarardan en çok Cumhurbaşkanı Erdoğan rahatsız. Toplantıya Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilk kadın başkan yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı da katılıyor. Huriye Martı, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda verilen hutbelerin sayısındaki artışı anlatıyor. Vaazlarda ve konferanslarda bu konunun işlendiğini ifade ediyor.

 

Etiketler :