Ekrem İmamoğlu: Milletimiz ayağa kalkmıştır, demokrasi devrimini başlatmıştır

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklanarak gönderildiği Silivri'deki Marmara Kapalı Cezaevi'nde 3 haftayı geride bıraktı.
19 Mart sabahı İBB'ye başlatılan operasyonda yüzlerce polis eşliğine gözaltına alınan Ekrem İmamoğlu, çalışma arkadaşlarıyla birlikte 23 Mart günü tutuklandı.
İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına tepki gösteren vatandaşlar yurdun dört bir yanında sokakları ve meydanları doldururken, CHP'nin cumhurbaşkanı adaylığı ön seçiminde 15,5 milyonu aşkın kişi İmamoğlu için oy kullanmıştı.
İmamoğlu'nun serbest bırakılması ve erken seçim talebiyle CHP'nin başlattığı imza kampanyası ise kısa sürede 10 milyonu aştı.
Tutuklu bulunduğu Silivri'den siyasete katılımını sürdüren İmamoğlu Nefes gazetesi için bir mektup yazdı.
İmamoğlu'nun mektubundan öne çıkanlar şöyle:
"SİVİL DARBEYİ GÖZE ALMIŞ TACİZCİ BİR ANLAYIŞ"
"...
Siyasi tarihimiz çok darbe ve vesayet yapısı görmüştür. Bu sefer karşımızda, yaptıkları darbeyi yargı üzerinden meşrulaştırmaya çalışan bir vesayet odağı var. Bu kez karşımızda gitmemek üzere pervasızca saldıran bir yapı var. Bu kez karşımızda sadece sandıkta rakiplerini durdurmaya, bir seçim daha kazanmaya çalışan bir akıldan, bir kötü niyetten fazlası var. Bu kez karşımızda siyaseti, siyasi rekabeti sonsuza kadar bitirmek isteyen bir rejim kurma iradesi var. Bu kez karşımızda amacına ulaşmak için sivil darbeyi göze almış, yüce Türk yargısını etkisizleştirmiş, onu itibarsızlaştıran, güvenilmez kılan, operasyoncu, tacizci bir anlayış var. Amacına alet etmeye çalıştığı yargıyla ülke yönetmeye çalışan bu anlayış milletimize büyük ekonomik, toplumsal, psikolojik bedeller ödetmekten de hiç çekinmiyor..."
"AYARLARI BOZULDU"
"...Hedefleri seçimden hemen önce vatandaşlarımızı; kafalarını karıştırıp seçeneksiz kaldıklarına, kendilerine mecbur olduklarına ikna etmekti. CHP aday belirlemeye karar verince ve bunu önseçimle, en geniş katılımla yapacağını duyurunca ayarları bozuldu, oyunları bozuldu. CHP, milletin içine düştüğü yoksulluktan, umutsuzluktan, mutsuzluktan dolayı bir an önce aday belirlemek ve bir an önce ülkeyi uçuruma sürüklenmekten kurtarmak için harekete geçti. Çünkü ülkemizin kaybedecek bir günü bile kalmamıştı..."
"MİLLETİMİZ KİRLİ OYUNU GÖRDÜ"
"...Milletimiz panik ve telaşla kurgulanan bu kirli oyunu gördü, başına gelecekleri anladı, göz konulanın bir siyasi rakipten fazlası olduğunu, bizzat milletin iradesinin çalınmak istendiğini yüksek ferasetiyle anladı. İşte o zaman millet sözün, yetkinin, kararın sahibinin kim olduğunu göstermek için ayağa kalktı. 'Siyasete seçimden seçime katılır' denilen bu halk önce Saraçhane’nin sahibinin kendisi olduğunu gösterdi, meydanları günlerce artan kalabalıklarla doldurdu. Sonra gitti; bir günde, 23 Mart günü, 15,5 milyon oyla halkı unutan bu iktidara seçim rekabetinde onları rakipsiz bırakmayacağını gösterdi. Türkiye ve dünya siyaset tarihine geçecek bir demokrasi devriminin başlangıcını böylece ilan etti. Toplumun korkuları, kaygıları, umutsuzlukları, Saraçhane’den Maltepe’ye gün gün, adım adım cesarete, umuda, heyecana ve değişim iradesine dönüştü. Millet bir kez daha kaderini eline aldı ve istikameti bizzat kendisinin çizeceğini, teslim olmayacağını gösterdi..."
"SEÇİM SANDIKLARINDAN FAZLASINI DÜŞÜNMEYE İHTİYACIMIZ VAR"
"...Halkın seçimden seçime gittiği sandıklardan fazlasını düşünmeye, yeni katılım mekanizmaları kurmaya ihtiyacımız var. Yeni hayatımızda milletin kendi geleceğini tayin etme mekanizmalarını güçlendirmeliyiz. Etkin ve güçlü bir sivil toplumla, özerkleşmiş üniversitelerle, meslek ahlakı ve ilkelerine sadık objektif ve adil medyayla, etkin çalışan istişare ve müzakere mekanizmalarıyla güçlenen bir demokrasiye ihtiyacımız var. Halkın kararlara etkin olarak katılmasını sağlayan böyle bir ortam devleti daha da demokratikleştirecek ve güçlendirecektir. Daha demokratik bir devlet ise yıllardır özlemiyle yanıp tutuştuğumuz büyük kalkınma ve büyüme hamlesinin temelini oluşturacaktır..."
"ADALET VE DEMOKRASİ DEVRİMİ"
"...Tüm bunlar özgürlükçü, çoğulcu, demokratik bir parlamenter sistemle mümkündür. Ülkemizi bir daha tek kişinin arzularına, ihtiraslarına teslim etmemek için denge-denetim mekanizmalarını tesis etmek, yurttaşlarımızın katılım kanallarını çeşitlendirmek ve güçler ayrılığını kesin ve net biçimde inşa etmek zorundayız. Tüm bunları adalet ve demokrasi devrimiyle yapacağız. Devletin asli sahibi olan millete karşı şeffaf ve hesap verebilir bir idareyi hep birlikte oluşturacağız..."
"MİLLETİMİZ AYAĞA KALKMIŞTIR"
"...Milletimiz ayağa kalkmıştır, demokrasi devrimini başlatmıştır. Milletimiz yeni hayatın doğum sancısıyla ayaktadır. Huzuru, refahı ve adaleti getirecek olan Cumhuriyeti, güçlü bir demokrasi ile korumak için ayaktadır. Her badirede küllerinden doğan bu aziz millet yeni bir doğum için ayaktadır. Milletimizi özgürleştirip zenginleştirecek, ülkemize medeniyet yarışında çağ atlatacak ve devletimizi yeniden saygın, güvenilir ve güçlü kılacak bir devrim yaşayacağız. Hiç kimsenin kaybetmediği, her vatandaşımızın kendini özgür, mutlu ve saygın hissedeceği bir devrim. Kimse merak etmesin, o günler yakın. Hem de sanılandan çok daha yakın!"