Devlet hastanesinde ihmal iddiası. Acılı baba oğlunun nasıl ölüme sürüklendiğini anlattı

Devlet hastanesinde ihmal iddiası. Acılı baba oğlunun nasıl ölüme sürüklendiğini anlattı
İstanbul merkezli hastanelerde görev yapan ve SGK’dan fazla para alabilmek için yeni doğmuş sağlıklı bebeklere gereksiz işlemler uygulayarak en az 10 bebeğin ölümüne yol açan Yenidoğan Çetesi soruşturmasının yankıları sürerken İstanbul’da bulunan bir devlet hastanesinde yaşanan ihmal iddiası gündemi derinden sarstı. 2,5 yaşındaki oğlunu kaybeden baba, yaşadıklarını anlattı.

Türkiye, geçtiğimiz günlerde SGK’dan haksız kazanç sağlamak amacıyla yeni doğmuş sağlıklı bebeklere gereksiz işlemler uygulayarak yoğun bakım servisine alan ve bu işlemler nedeniyle en az 10 bebeğin yaşamını yitirmesine sebep olan Yenidoğan Çetesi skandalıyla sarsıldı. Skandal hala gündemdeki yerini korurken İstanbul’daki bir devlet hastanesinde yaşandığı ileri sürülen ihmal herkesi derinden yaraladı. Baba İlhan Turel, 2,5 yaşındaki oğlunun nasıl ölüme sürüklendiğini anlattı.

İlhan Turel, 25 Haziran 2021 tarihinde, eşi Şekernaz Uzuner’in 2,5 yaşındaki çocuğunu ateş ve ishal şikayetiyle bir devlet hastanesinin acil bölümüne götürdüğünü ve daha sonra bir dizi ihmalin yaşandığını ifade etti.

Çocuğunu ilk muayene enden doktorun, çocuğa serum verilmesi için müşahade odasına yönlendirdiğini belirten baba, “Bir saat damar yolu bulamıyoruz diye oyaladılar, müdahale etmediler. Kemik içinden serum verilmesi için kendi yoğun bakım doktorlarına haber veriyorlar.2 0 dakika gecikmeyle gelen doktor kemik içinden serum veriyor ama gitmeyecek şekilde. 45 dakika sonra kontrol ettiklerinde gitmediğini bildikleri halde serumun yeterli gitmesi için müdahale etmediler.” iddiasında bulundu.

“GEÇ MÜDAHALE EDİLDİ” İDDİASI

Uzuner, acil doktorlarının saat 19.00 sıralarında eşi Şekernaz Uzuner’den ishal ilacı istediğini belirtti ve “Saat 19.25 civarı ishal ilacını temin ettikleri halde doktorlar çocuğuma vermiyorlar ki ishali ve sıvı kaybı önlensin. Çocuğumun durumu sıvı kaybından dolayı kötüye gidiyor.” ifadelerini kullandı. Acılı baba saat 20.35’de acilde görev yapan doktorların, çocuğunun yoğun bakımda tedavi görmesi gerektiğini fakat hastanenin yoğun bakım ünitesinde yer olmadığı için başka bir hastaneye sevk edeceklerini söylediklerini aktardı.

“AMBULANS GELMEDİ”

Hastanede görevli hekimlerin özel bir hastanede yoğun bakımda görev yapan hekim ile iletişime geçtiklerini ifade eden Uzuner, “Acil doktorları eşime 112 ambulans talep edeceklerini söyleyip sevkini gerçekleştireceklerini söylüyor. Beş dakika sonra eşim doktorlara ‘Ambulans talep ettiniz mi?” diye sorduğunda ‘Çağırdık, gelecek’ diye oyalıyorlar.” söyleminde bulundu.

Daha sonra, söz konusu hastanedeki hekimlerin saat 21.15 sıralarında çocuğa katater açmadan diğer hastaneye sevk etmeyeceklerini ilettiklerini belirten Uzuner, “Katater açacak doktor mesai dışı olduğunu bekleyeceklerini söylüyorlar. Çocuğumun durumu daha da kötüye gidiyor. Eşim, “Katater açacak doktor nerede kaldı, ambulans ne zaman gelecek?” diye sorduğunda “Bekleyin, gelecek” diyorlar. Eşim doktorlara, “Katater açacak doktorunuz yok, ambulansınız yok. Kendi imanlarımla götürmek istiyorum” dediği halde beklemesini söylüyorlar." ifadelerini kaydetti.

Akşam saat 22.30 sıralarında eşi Şekernaz Uzuner’in, 2,5 yaşındaki çocuğun ağzından siyah sıvılar geldiğini gördüğünü ve görevli hekimlerin müdahalede bulunmadığını öne süren Uzuner, “Gece 24.00 civarı çocuğum ishale bağlı sıvı kaybından kurtarılamayacak duruma gelince üç saat katater açmaya gelmeye doktor hemen geliyor. Eşimi müşahade odasından dışarı çıkarıyorlar. Doktorlar eşimden çocuk bezi istiyor değiştirmek için. Eşim ben değiştireyim deyince biz değiştiririz diyorlar uzak tutmaya çalışıyorlar. O esnada eşim içeri giriyor ve yatağa dökülmüş siyah sıvıları görüyor.” açıklamasında bulundu.

“BİR SAAT DAHA ERKEN GELSEYDİ”

Daha sonra ambulansın geldiğini fakat çocuğunun sevk edilen hastaneye yetişemeden ambulansta hayatını kaybettiğini ifade eden baba, “Sevk edilen hastanede doktor bütün müdahalelere rağmen kurtaramıyor.” İfadelerini kaydederken sevk edilen hastanede görev yapan hekimin kendisine, “Doktor ile görüsmem sonucu sevkini kabul ettim ama bana dört saat sonra kalbi ve solunumu durmuş bir şekilde geldi. Bir saat daha erken gönderseydiler kurtarılabilirdi.” dediğini iletti.

“Takipteki doktor, çocuğumuzun ölümünün ishal ishale bağlı sıvı kaybı ve şok böbrek yetmezliğinden dolayı olduğunu söyledi.” İfadesini kullanan Uzuner, “Dokuz saat çocuğuma müdahalede bulunmadılar, sevkini geciktirdiler. Kurtarılamayacak duruma gelince hastaneye sevk ettiler.” İfadelerini kaydetti.

“EPİKRİZ RAPORU YOK”

Uzuner, 2.5 yaşındaki oğlunun epikriz raporunu istediğini fakat doktorların “Biz elle yazdık, ambulansa verdik.” Yanıtını verdiğini ileri sürerek “Oysa ki her şey kayıtlı yapılması gerekiyordu. Müdahale etmedikleri için epikriz raporu da yok.” İfadesini kaydetti.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi