DEVA Partisi'nden İmamoğlu'na destek
Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, haczin doğru olmadığını belirtirken, bunun seçim sonuçlarıyla ilgili olduğunu belirtti. Erkmen, hacize ilişkin "Yasaya aykırı haciz işlemleri hizmetler aksatacaktır" ifadesini kullandı.
Yapılan açıklama ise şöyle;
"Bir şehrin toplam kalitesini belirleyen en önemli göstergelerden biri de şehirde yaşayanlara sunulan toplu ulaşım hizmetidir. Toplu ulaşım hizmet ağında, İstanbul’un Dünya’daki benzer şehirlerden geride olduğu açıktır. Bu geri kalma durumu, en çok ta raylı ulaşım sistemlerinin karşılaştırılmasında ortaya çıkar. Bu fark, raylı sistem hizmetlerinde merkezi hükümet desteğine olan ihtiyacı ortaya koyar ki, yakın zamana kadar bu destek verilmiştir.
Son seçimlerde siyasi iktidar ile İBB yönetiminin farklılaşması birçok alanda sorunlar üretmiştir. Bu sorunlardan sonuncusu, raylı sistemler için sağlanan bir krediye, yargı aracılığı ile el konulmuş olmasıdır.
İBB’nin metro inşaatı için temin ettiği, yurtdışı kredi kaynaklı mevduatına 565 milyon TL’lik haciz işlemi gerçekleştirilmiştir. İBB, bu el koymanın, Belediyeler kanununun 15. Maddesine aykırı olduğunu, haczedilemez hesaplara bloke ve haciz işlemi uygulandığını iddia etmiştir.
Söz konusu işlem, Ocak 2018 ve Mart 2019 dönemi asfalt işlerine ait borç bakiyeleri sebebiyle gerçekleştirilmiştir. İBB, kesin hesap çalışmalarının devam ettiğini belirterek faizler yönünden itirazlarının olduğunu da ifade etmiştir.
Haczi kabil olmayan, proje kredilerine ait döviz hesaplarında bulunan paraların Türk lirasına çevrilmek suretiyle haczedilmesi doğru değildir. İBB’nin, yargı nezdinde netice alamayışının seçim sonuçları ile ilişkilendirilmesi kaçınılmazdır.
Bu uygulama ile ortaya çıkan sonuç, metro yatırımlarının aksaması olacaktır. Muhalif belediyelerin borçlanma yetkilerinin belediye meclisleri eli ile kısıtlandığı, yatırımların Cumhurbaşkanı onayına bağlandığı bir dönemde kredi gelirlerinin amaç dışında kullanılması bir başka engelleme şeklidir.
Kimseye faydası olmayan bu gerilim, bireylerin en temel belediye hizmetlerinden yararlanmasını dahi sekteye uğratacaktır.
Merkezi yönetim, muhalif belediyeleri, rövanşist yaklaşımlarla, siyasi rekabetin bir parçası olarak algılamaktan vazgeçmeli, uzlaşı, iş birliği ve katılım kanallarını açmalıdır."