DEM Parti Milletvekili Keziban Konukçu’dan eylemdeki Sakarya Şehir Hastanesi işçileri için önerge
DEM Parti İstanbul Milletvekili Keziban Konukçu Kök, Sakarya Şehir Hastanesi inşaatında hakları verilmeden işten çıkarılan işçilerin durumuna ilişkin meclise soru önergesi verdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından cevaplanması istemiyle verilen soru önergesi kapsamında “İşçilerin anayasal haklarını kullanmalarının kolluk güçlerince engellenmeye çalışılmasının gerekçesi nedir? Bu konuda Bakanlığınızın İçişleri Bakanlığı ile herhangi bir görüşmesi veya müdahalesi olmuş mudur?” ve “Ücretleri ödenmeyen ve hakları gasp edilen işçilerin direniş süreci Bakanlığınız tarafından takip edilmekte midir? Bu sürece ilişkin herhangi bir müdahale veya çözüm girişimi gerçekleştirilecek midir?” soruları yöneltildi.
“TÜM BASKILARA RAĞMEN DEVAM EDİYORLAR”
Konukçu, önergeye ilişkin açıklama kısmında ise iktidarın politikaları sebebiyle işçilerin en temel haklarına dahi ulaşamadığına dikkat çekti. Konu hakkında “İktidarın patronları koruyan, emekçiyi ise yok sayan politikaları sonucu; inşaat sektörü başta olmak üzere birçok alanda işçiler en temel haklarına dahi ulaşamamakta, seslerini duyurmak için kimi zaman yaşamlarını riske atmak zorunda kalmaktadırlar. ATR Yapı Firması’nda çalışan inşaat işçileri gasp edilen ücretleri ve ihbar tazminatları, insani yaşam ve çalışma koşullarından mahrum bırakılmaları üzerine bir haftaya yakın bir süredir hakları için başlatmış oldukları onurlu direnişlerine tüm baskılara rağmen devam etmektedirler” dedi.
“EMEKÇİLERE YÖNELİK SİSTEMATİK BASKI”
Polisin ATR Yapı’nın “özel güvenlik gücü” gibi davrandığı eleştirisini de yönelten Konukçu “ATR Yapı firmasının sorumluluğunda olan bu projede; işçilerin maaşları sistematik biçimde ödenmemekte, sigorta hakları ihlal edilmekte, barınma, gıda ve hijyen koşulları insani sınırların çok altında tutulmakta ve direnişe geçen işçilere ise baskı ve tehditlerle karşılık verilmektedir. Öte yandan, işçilerin anayasal haklarını kullanarak başlattıkları bu meşru direnişe karşı ATR Yapı Şirketi’nin özel güvenlik gücü gibi hareket ederek şirketin yanında konumlanan kolluk güçlerinin tutumu ise, emekçilere yönelik sistematik baskının bir başka boyutunu oluşturmaktadır” dedi.