Dağıttıkları bildirilerle kadınları hedef aldılar: Kim bu 'Milli Kuvvetler Hareketi'

Konya'da eşine az rastlanan bir olay yaşandı. Kentte eğitim hayatlarını sürdüren kadın öğrenciler, halktv.com.tr'ye ulaşarak skandal bir ihbarda bulundu. Öğrencilerin aktardığına göre sokakta yürüdükleri esnada tanımadıkları kişiler tarafından ellerine yazılı kağıtlar iliştirildi. Öğrenciler, şahısların "alın, alın" ısrarlarına dayanamayarak, reklam yazısı sandıkları kağıtları aldı. Kağıdı okuduklarında ise kötü niyetli bir faaliyetin hedefi olduklarını anladılar.

Kendilerini "Milli Kuvvetler Hareketi" olarak adlandıran bir grup tarafından dağıtılan söz konusu bildiride, dışarıda açık giyinerek gezmenin günah olduğu ve açık giyinmenin Afrika'nın ilkel kabilelerine özgü bir davranış olduğu savunularak, kapanmaları gerektiği yönünde uyarı maiyetinde ifadelere yer verildi.

Kentte 2024 yılının Mart ayından itibaren aktif oldukları öğrenilen grup tarafından dağıtılan, kadınların giyim tarzlarının erkekleri cinsel yönden tetiklediği belirtilen "sözde uyarıda" şu ifadelere yer verildi:

"Seni ve tüm varlıkları yaratan, cennetin, cehennemin ve hesap gününün sahibi olan Allah'ın adıyla
Sevgili kardeşim, şunu bil ki bu dünyada kim olursak olalım, nasıl bir hayat yaşarsak yaşayalım, hesap gününde Allah'ın huzurunda yalnız ve tek başımıza hesap vereceğiz.
Bu mektubu yazma sebebimiz, ne yazık ki giyim şeklindir. Hemen aklına şu gelebilir: "Özgür değil miyim, istediğim gibi giyinirim, soyunurum, kimse karışamaz". İçinde yaşadığımız devletin kanunları çerçevesinde evet haklısın ama bizi biz yapan değerler vardır güzel kardeşim ve bu değerler her zaman kanunlarla sınırlı değildir.
Örneğin bizler, tarihin neredeyse başından beri var olan Türk Milleti'yiz ve çok değerli bir örfe sahibiz. Ne yazık ki son yıllarda üzülerek görüyoruz; milletimizin tarihi boyunca asla yaşanmamış bir şekilde bayanlarımızın bir kısmı, vücutlarının büyük kısmını açıkta bırakacak şekilde giyiniyorlar. Bu, açık bir hayâsızlıktır. Hayâ, utanma duygusudur ve doğuştan tüm insanlara verilmiştir.
Ancak, şort adı verilen külottan farksız bez parçaları, crop adı verilen bel üstünün büyük kısmını açıkta bırakan kumaş parçalarını vb. giyerek herkesin gözü önünde dolaşmak, bu hayânın yok olduğunu gösterir ki bu durum tam bir felakettir.
İşin bir de bizi yaratan Allah boyutu var. Şu an dünyada var olan 3 dinde de (İslam, hristiyanlık, yahudilik) örtünme emri vardır. Vücudunu teşhir edecek şekilde insanların arasında dolaşmak, sadece Afrika'nın ilkel, medeniyetten ve dinlerden uzak kalmış nadir kabilelerinde görülebilecek bir olayken ne yazık ki moda, özgürlük gibi kavramlar adı altında milletimizi dejenere ediyorlar ve çıplaklığı, teşhirciliği normalleştirmeye çalışıyorlar.
Bu çabanın aslı, bizi biz yapan milli örfümüzden ve dini değerlerimizden koparmaktır güzel kardeşim. Son yıllarda devam eden özgürlük çılgınlığı, dejenere olmanın, bozulmanın giriş kapısıdır. Evet, özgür olduğumuz noktalar vardır ancak bunlar, Allah'ın mubah kıldığı durumlardadır. İslam dinine göre Haram kılınan işlerde, Müslümanım diyen fertler özgür değildir çünkü Allah'ın emri, Müslümanlar
için bağlayıcıdır.
Yaratanımız buyuruyor ki: "Allah şüphesiz adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalığı ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor" (Nahl Suresi,
90. Ayet Meali)
İşte vücudumuzu açarak gezmek, Rabbimizin ayette bahsettiği hayâsızlık ve azgınlığın içindedir. İşin bir de toplumsal ve sosyolojik boyutu vardır ki o açıdan bakıldığında da şort ve dekolte elbiselerle gezmek sorundur. Çünkü toplumu oluşturan erkek ve bayan cinsleri, birbirinin
görüntüsünden elbette ki cinsel yönden etkilenebilir. Aşırı açık elbiselerle gezmek te bu etkilenmeyi
olumsuz yönde artıracaktır şüphesiz.
Sonuç olarak, seni Türk Milleti'nin güzel örfüne, değerlerine ve Allah'ın emirlerine daha yakın giyinmeye çağırıyoruz kardeşim. Şeytanın değil de Allah'ın yolunu takip edersek, elbette hem dünya
hem ahirette kazananlardan oluruz."

AÇTIKLARI WEB SİTESİ İLE FAALİYETLERİNİ DUYURUYORLAR

Grubun çalışmalarını, "İyiliği emredip, kötülükten sakındırmak için" sloganı altında açtıkları internet sitesinde duyurduğu ortaya çıktı.

Grubun, insanların giyim kuşamından, konuşmalarında kullandığı yabancı kökenli kelimelere kadar birçok alanda yaptıkları kanunsuz ve insanların özgürlüğünü kısıtlayan faaliyetleri aleni bir şekilde yürütmesi ve bunları web sitelerinden duyurmaları ise dikkat çekti.

İşte grubun görenleri hayrete düşüren bazı faaliyetleri:

'ÇEPNİ BOYU DERNEĞİ GENEL BAŞKANI KANDEMİR'DEN GERİCİ GRUBA KARŞI BİLDİRİ'

Çepni Boyu Derneği Genel Başkanı Ercan Kandemir, söz konusu bildirilerde Kâşgarlı Mahmud’un Dîvânu Lugâti't-Türk adlı eserinde gösterilen Çepni Boyu’na ait damganın kullanılmasına dikkat çekerek tepki gösterdi.

Kandemir, "Gericiliğin karşısında dimdik duracağız" diyerek şu ifadelere yer verdi:

"Son günlerde Konya’da 'Milli Kuvvetler Hareketi' adlı, aslında Milli değil emperyalizmin oyuncağı olduklarının farkında olmayan gerici bir grubun, kadınların giyim tarzlarını hedef alan gerici bildiriler dağıttığı haberini üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Daha da vahim olanı, bu grubun faaliyetlerinde Kâşgarlı Mahmud’un Dîvânu Lugâti't-Türk adlı eserinde gösterilen Çepni Boyu’na ait tamganın kullanılmasıdır ! Çepni Boyu'nun tarihine, değerlerine ve mücadele ruhuna tamamen aykırı olan bu gerici girişimi şiddetle kınıyor, gericiliğin karşısında dimdik duracağımıza ant içiyoruz !

Çepni Boyu; Türk milletinin bağımsızlığı, özgürlüğü ve onuru için savaşmış, Anadolu’nun Türkleşmesi sürecinde öncü rol oynamış, Danişmendli Devleti’ni, Karadeniz’de Tacettinoğulları, Emiroğulları, Ege’de Karesioğulları, Balkanlar’da Dobruca beyliklerini kurmuş mücadeleci bir boydur. Atalarımız hiçbir zaman baskıcı, ayrıştırıcı veya gerici zihniyetin temsilcisi olmamış; aksine, Türk töresi ve devlet geleneği içinde bireysel hak ve özgürlükleri savunmuştur.

Bizler, Çepni Boyu'nun temsilcileri olarak, laik, demokratik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine Topal Osman Ağa gibi dimdik ve sıkı sıkıya bağlıyız ! Kadınların ne giyeceğine, nasıl yaşayacağına ve hangi haklara sahip olacağına karışmak hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir. Türk Milleti’nin örfü, töresi ve kültürü; kadınları baskılamak, onları belirli kalıplara sokmak değil, onlara saygı göstermek ve eşit bireyler olarak kabul etmektir. Tarihte özgür Türk kadınını görmek isteyen gericiler İslam’ın Anadolu’da sancaktarlığını yapmış Anadolu Selçuklu devrinde 11., 12. Ve 13. Yüzyıllarda yapılan kadın heykellerine, örgülü saçlarına baksın ve kendilerinden utanç duysunlar. Ulu Türk kadınının saçları bizim özgürlük bayrağımızdır !

Bu vesileyle, toplumumuzda gericiliği, baskıyı ve ayrımcılığı teşvik eden her türlü girişimin karşısında olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Çepni Boyu, dün olduğu gibi bugün de bağımsız düşüncenin, aklın, bilimin ve özgürlüğün, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bize mirası Milli Egemenliğin yanındadır !

Kamuoyuna saygıyla duyururuz."