Cumartesi Anneleri 1014'üncü hafta: Murat Aslan'ın akıbetini sordular?

Cumartesi Anneleri 1014'üncü hafta: Murat Aslan'ın akıbetini sordular?
Cumartesi Anneleri, 1014. hafta eylemlerinde 10 Haziran 1994'te gözaltında kaybettirilen Murat Aslan'ın akıbetini bir kez daha sordu. Eylemde, meydandaki bariyerlerin kaldırılması ve katılım sınırlamasının sona erdirilmesi çağrısı yapıldı. İnsan hakları ve adalet talebini sürdüren grup, baskılara rağmen mücadelesine devam edeceğini vurguladı.

Cumartesi Anneleri/İnsanları, 27 Mayıs 1995'ten bu yana gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve bu tür insan hakları ihlallerinin önüne geçmek için Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. 1014. haftada, 10 Haziran 1994’te gözaltında kaybedilen Murat Aslan’ın akıbeti gündeme getirildi. Bu haftaki açıklamayı Murat Aslan’ın kardeşi Fatma Aslan okudu.

Fatma Aslan’ın açıklamasında, gözaltında kaybetme eylemlerinin hukuken suç olarak kabul edilmesi ve cezasız kalmaması gerektiği vurgulandı. Kayıp yakınları, tanıklara, belge ve delillere rağmen güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınıp bedenleri ıssız yerlerde veya asit kuyularında bulunan kayıplarının başvurularının kayıtlara "soyut iddialar" olarak geçtiğini belirtti. İnkar siyaseti ve cezasızlık sonucu, gözaltında kaybetme emrini verenler ve bu suçu işleyen yetkililer yargılanmadı ve korundu.

Açıklamada, devletle bağlantılı suçlar konusunda adalet arayışının önündeki en büyük engelin hakikatin inkarı olduğu ifade edildi. Ayrıca, 30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü vesilesiyle kayıpların mezarlarını çiçeklerle donatma umudu ve kararlılığı dile getirildi. Kayıp yakınları, polis bariyerlerinin ardındaki Galatasaray Meydanı’na bırakamadıkları karanfilleri bırakacaklarını duyurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer yetkililere, Galatasaray Meydanı’nın polis bariyerleriyle kapatılması ve 10 kişi sınırlamasına son verme çağrısında bulunuldu. Ayrıca, yargı makamlarına cezasızlığa son vererek gözaltında kaybetmelere ilişkin soruşturma ve kovuşturmaları tarafsızlık ve cesaretle yürütme çağrısında bulunuldu. İktidara, Birleşmiş Milletler Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Sözleşme’yi derhal imzalama ve uygulama çağrısı yapıldı.