CHP'li Öztrak'tan Soylu'ya: Saygı Öztürk'ün yazdığı iddialar yanlış mı?
CHP Sözcüsü Faik Öztrak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Öztrak, milli güreşçi ve eski AKP milletvekili Hamza Yerlikaya'nın Vakıfbank'ın yönetimine atanmasına dair eleştirilere "Hamza'dan rahatsız oluyorsanız vatan sevginizden şüphe ederim" diye yanıt veren AKP'li milletvekili Tamer Dağlı'ya yanıt verdi.
Öztrak "Beyefendi biz Hamza'dan rahatsız değiliz, Hamza'yı devletin bankasına atayıp milletin diline pelesenk edenlerden rahatsızız. Saray'ın senin altın adını bakıra çıkarmasına izin verme, o bankanın yönetiminden derhal istifa et" dedi.
CHP'li Öztrak "yabancıların bir an önce kaçıp gitmek istediği şirketlerin Varlık Fonu'na satıldığını" söyledi.
Öztrak'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Algıyı değiştireyim ve sorumluluktan kaçayım. Bu karar yeterli değildir. Salgının yayılım hızının arttığı şu günlerde milyonlarca öğrenci sınavda ter dökecek. Öğrenciler ve aileleri de son derece tedirgin. Ne ailelerin, ne bilim insanların sesi Saray'a ulaşmıyor. Almanya Türkiye'yi riskli bölgeler listesine aldı. Test yaptırmak zorundalar. Aksi halde karantinaya girecekler. Şahsım devleti Merkel'den Putin'den medet umuyor. Turizm sektöründe binlerce işsiz var. Bu vatandaşlarımız yazın kazanıyor kışın yiyordu. Bu vatandaşlarımız yazın bir şey kazanamzsa, bırakın kışı yazın bile geçinemez. En azından bu insanlarımız için kısa çalışma ödeneğinden yararlanma kolaylığı sağlanmalı. Turizmciyi rahatlatmak için kesintileri tamamen kaldırın. Bu zor günlerde insanlarımız yanında durun.
Kayınpeder ve sosyete damadı iktidarlarının 21. paketini açıklamaya hazırlanıyorlar. Bu pakette işçinin kıdem tazminatını gaspetmeye hazırlanıyorlar. Sendikalarla görüşüyorlar ama oraya DİSK gibi büyük sendikaları çağırmıyorlar. Bu kayınpeder ve damadın milletimize atmaya kazık da sadece bu değil.
Erdoğan 25 altı gençlerimize ve 50 yaş üzerinden vatandaşlarımıza esnek istihdam getirmekten bahsediyor. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi iş hukukunun sağladığı pek çok güvence olmadan onları çalıştıracaklar.
Saray hükümetinin işçiye emekçiye bu düşmanlığı neden?
Mart 2020 itibarıyla her yüz gençten ancak 27 kişisine iş bulabildi. Biz bugüne kadar gençler arasındaki işsizlik dönemine hiç rastlamadık. 20-29 yaş arasından her yüz gençten 38'i ne bir işte çalışıyor ne de eğitim alıyor. Halen annesinin babasının eline bakıyor. Ne eğitimde ne istihdamda olan en kötü ülke Türkiye. Gençlerimize ne iş ne eğitim verebilyorlar. Saray beslemelerine iş de çok para da çok.
Hafta başında bunlar yaptıkları rezillikleri Hamza Yerlikaya'nın arkasına saklamaya çalışıyorlar demiştim. Bir AKP'li vekil çıkıp, "Hamza'dan rahatsız oluyorsanız vatan sevginizden şüphe ederim" dedi. Beyefendi biz Hamza'dan rahatsız değiliz, Hamza'yı devletin bankasına atayıp milletin diline pelesenk edenlerden rahatsızız. Saray'ın senin altın adını bakıra çıkarmasına izin verme, o bankanın yönetiminden derhal istifa et.
THY yandaşların arpalığına dönmüş. Diğer ülkelerine varlık fonları, atadan kalanlara gümüş koyarlar. Kendilerinden sonra gelecek nesillerin yararlanacağı kaynakları korurlar. Bunların kurduğu varlık fonu ise, milletin atasından dedesinden kalan gümüşün ayarıyla oynar.
Eş dost akraba buralara doluşmuş. Yabancıların bir an önce kaçıp gitmek istediği şirketler Varlık Fonu'na satılıyor. Devlet bütçesini bitirdiler. Bütçenin gelirleri ancak maaş ücret ve faize yetiyor. Şimdi de paralel bütçe olan Varlık Fonu üzerinden eski düzeni nasıl sürdürürüz ona bakıyorlar.
Saygı Öztürk'ün yazdığı iddialar yanlış mı soruyorum... Diğer taraftan aynı yazıda Trabzon'da yapılan kamulaştırma bilir kişiler üzerinden devletin zarara sokulduğu yönünde iddialar da var ama İçişleri Bakanı bu iddialara hiçbir tepki göstermiyor. O zaman bu iddialar doğru mu?