Canan Dağdeviren İsmail Küçükkaya'ya devrim yaratan buluşunu anlattı

Meme kanserine karşı devrim yaratan giyilebilir ultrason cihazını yakın zaman önce uzaya gönderen Bilim İnsanı Canan Dağdeviren, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'ya konuştu.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) profesörlük yapan Türk Bilim Kadını Canan Dağdeviren, uzaya çıkan buluşunu Halk TV'de İsmail Küçük Kaya'ya anlattı.

Dünyanın en iyileri arasında yer alan ve 'dahilerin' üniversitesi olarak anılan MIT'de profesör olarak çalışmalarını yürüten Canan Dağdeviren, devrim yaratan icadını geçtiğimiz günlerde uzaya gönderdi.

İsmail Küçükkaya, Dağdeviren'in haberini, " 'Cumhuriyetimizi kuran Atatürk'ün izindeyim' diyen Sivaslı bir bilim insanının, İstikbal Göklerdedir şiarını kendisine rehber edinen bir hocamızın insanlık için, kadınlarımız için ürettiği, üzerinde yıllar yılı çalıştığı bir bilimsel ürün o uzay aracıyla birlikte uzaya çıktı. Yani istikbal gerçekten göklerdeydi" diyerek sundu.

"AMAÇ, HAYATA TUTUNMA OLASILIĞIN %100'LERE KADAR ARTTIRMAK"

Meme kanserine karşı giyilebilir ultrason cihazı geliştiren Dağdeviren, Halk TV'de Yeni Bir Sabah programında Küçükkaya'ya icadını anlattı:

"Bu teknoloji giyilebilir bir teknoloji ve kadınların, hastaneye gitmelerine gerek kalmadan evde kendi memelerinin görüntüsünü almasını sağlayan ve bu görüntüyü de hızlı bir şekilde yapay zekayla doktora ileten bir sistem. Amaç da meme kanserinin erken teşhisini sağlamak ve hayata tutunma olasılığını %100'lere kadar arttırmaktı. Bu teknoloji biz tabii ki de şu an insan deneyleri üzerinde, insan denemelerini yapıyoruz ve çok heyecanlıyız."

TAMAMI KADINLARDAN OLUŞAN MÜRETTEBAT

Deneyleri yaparken güzel bir tesadüfle karşılaştıklarını belirten Dağdeviren, "Bilimsel tesadüf diyorum ben buna. Tarihte ilk kez, tamamı kadınlardan oluşan bir uzay ekibiyle birlikte uzaya gitme fırsatı yakaladı bu cihaz. Katılanlardan biri olan Amanda Nguyen, ilk Vietnamlı ve Amerikalı bir astronot kendisi. Aynı zamanda bir aktivist, kadın aktivist. Bizim yaptığımız teknolojileri çok yakından takip eden biri. Çok yakın bir zamanda da, bahsetmiştim sizinle görüştüğümde de, kadın sağlığını araştıran ve o konu üzerinde çalışılan bir program, bir merkez kurduk. Ve tarihte ilk kez uzaya giden bu ilk kadın mürettabatın olduğu uzay aracına kadın sağlığına etki yaratabilmek, kadın sağlığını tüm dünyaya hatırlatabilmek için, bu aracın bu teknolojinin bu araçla birlikte uzaya gitmesini sağladık" ifadelerini kullandı.

"GERÇEKTEN İSTİKBAL GÖKLERDE"

Geliştirdikleri teknolojinin geleceğine ilişkin de bilgiler veren Dağdeviren, şöyle konuştu:

"Uzaya gitmeden önce teknolojiyi test ettik, onayladık, bütün özelliklerini inceledik. Şimdi teknoloji uzaydan döndü ve uzay sonrası teknolojide meydana gelen herhangi bir değişiklik var mı? Varsa neden olmuştur? Bunları inceleyeceğiz ve aslında bu çok önemli çünkü, Atatürk'ün de dediği gibi, gerçekten istikbal göklerde ve belki de günümüzde hala çözüm bulamadığımız birçok tıbbi sorunun çözümü, yer çekiminin çok az olduğu veya hiç olmadığı ortamlarda belki de daha iyi anlaşılabilecek.

Bu teknoloji belki astronotların üzerinde kullanılıp onların uzayda bulundukları zaman boyunca kemiklerinde, vücutlarında meydana gelen değişiklikleri anlamasına olanak verebilecek. O nedenle ben bu tarihi geziyi çok anlamlı buluyorum. Hem kadınları hatırlatmak adına, hem kadın sağlığını hatırlatmak adına gerçekten bu tarihi anın bir parçası olmak benim için çok gurur verici."

ATATÜRK'ÜN FOTOĞRAFI UZAYDA

"Bir de çok önemli bir şey daha yaptım ben bu geziyle ilgili. Sadece teknolojimi götürmek değil, aynı zamanda bana 'İstikbal göklerdedir' fikrini öğreten Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafını da, oğlum Taygacan'ın fotoğrafıyla birlikte yan yana koyarak uzaya gitmesini istedim. Bunun olması da benim için ayrıca çok kıymetli ve önemliydi."

"TÜM TÜKİYE'YE MORAL OLDU"

Dağdeviren'in bu sözleri üzerinde konuşan İsmail Küçükkaya, yaşanan bu büyük gelişmenin bütün Türkiye'ye moral olduğunu vurguladı.

Küçükaya'ya teşekkür eden Dağdeviren, gerçekten amaçlarından birinin de Türkiye'deki ver dünyadaki her çocuğun kafasında "ben de yapabilirim" fikrini oluşturmak olduğunu aktardı. Dağdeviren "Onların potansiyelini bu tür gezilerle yüreklendirmek gerçekten çok önemli. Ben bunun önemini her zaman vurguluyorum. Bunu yaparken de sosyal medyayı çok iyi kullanıyorum ki, yeni nesil sosyal medya aracılığıyla yaptığımız işleri görebilsin ve gelecekte elimizden bayrağı alıp bir sonraki nesle taşıyabilsin" diye konuştu

"HAKSIZLIĞA VE ZULME UĞRAYAN HERKESE ARMAĞAN ETTİM"

Dağdeviren son olarak ise şu ifadeleri kullandı:

"Gerçekten hem dünya olarak hem de Türkiye olarak, memleketimiz olarak, sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Ben yaptığım bu tarihi gezideki anlam ve önemi daha da vurgulamak adına şöyle bir cümleyle sonlandırmıştım. Yaptığımız bu bütün çalışmaları haksızlığa ve zulme uğrayan herkese armağan ettim. Ve bu insanların yalnız olmadığını hatırlatmak istedim. Canlıların yalnız olmadığını hatırlatmak istedim. Onların mücadeleleri, yıldızlar gibi ışık olmaya ve yol göstermeye devam edecek. Gelecek güzel günler hepimizle. Bunları birlikte kutlamak, yaşamak dileğiyle diyorum."

CANAN DAĞDEVİREN KİMDİR?

Canan Dağdeviren, 4 Mayıs 1985 tarihinde İstanbul'da doğmuş, malzeme bilimi, fizik mühendisliği ve biyomedikal mühendisliği alanlarında uluslararası düzeyde tanınan bir Türk bilim insanıdır. Massachusetts Institute of Technology (MIT) Media Lab'de Medya Sanatları ve Bilimleri alanında LG Kariyer Geliştirme Profesörü olarak görev yapmaktadır. Ayrıca, Harvard Üniversitesi'nin prestijli Junior Fellow programına seçilen ilk Türk bilim insanıdır.

Dağdeviren, lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünde tamamladıktan sonra, Illinois Üniversitesi'nde Malzeme Bilimi ve Mühendisliği alanında doktora yapmıştır. Doktora süresince fizik, elektronik, kimya ve malzeme mühendisliği disiplinlerinde eğitim alarak multidisipliner bir yaklaşım geliştirmiştir .

Daüdeviren, giyilebilir kalp pili (PZT MEH), cilt kanseri teşhis cihazı ve giyilebilir ultrason meme yaması (cUSBr-Patch) cihazlarını geliştirerek tıp tarihine önemli katkılar sunmuştur.

Ödülleri ve başarıları:

  • Harvard Üniversitesi'nin Junior Fellow programına seçilen ilk Türk bilim insanı.
  • Forbes'un "30 Yaş Altı Bilim İnsanı" listesine giren tek Türk.​
  • Science & SciLifeLab tarafından verilen "Gençlerin Nobel'i" olarak bilinen ödülü tıp alanında kazanmıştır.
  • 25'ten fazla bilimsel makale, 4 patent ve 30'dan fazla ulusal ve uluslararası ödül sahibidir .​

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi