Bu Sene Fındıkların İçi Boş
Türkiye'nin fındık ambarı Karadeniz Bölgesi'nde hasadı süren fındıkta, verim ile kaliteyi düşüren hastalıklar ‘küllenme’ ve ‘kozalak akarı’ ile zararlı istilacı böcek türleri 'Turunçgil uzun antenli teke böceği' ve ‘kahverengi-yeşil kokarca’ya karşı başlatılan kimyasal ve biyolojik mücadeleler devam ediyor. Küresel iklim değişikliğine bağlı kuraklıktan da etkilenen fındıkta, özellikle bitkinin ihtiyacı olduğu dönemde yeterli miktarda yağışların yaşanmaması ve bölgedeki yağış rejimi değişkenliği kaynaklı olumsuzluklar, rekolte kayıplarına yol açtı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nce Türkiye’nin 2023 yılı tahmini fındık rekoltesinin geçen yıla oranla 47 bin 356 ton gerileyerek 717 bin 931 ton olarak açıklanan fındıkta UFK tarafından yapılan araştırmalarda, ‘fındık içi boş' oranının, son 20 yılın en yüksek seviyelerde olduğu tespit edildi.
‘Rekoltede kayıplar devam etme başladı’
UFK Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk, fındıkta üretim alanlarının genişletilmesi, verim ve kaliteyi arttırmaya yönelik çalışmalara ağırlık verilmesine rağmen rekoltede ciddi kayıplar yaşandığını belirterek, “Son yıllarda fındık konusunda üreticinin bahçeye bakması daha eski yıllara göre çok daha iyi noktalara geldi ama 750 bin hektarlık alanda her yıl rekoltede kayıplar artarak devam etmeye başladı. Bunun asıl nedenini iklim değişimine bağlı gelişimindeki yaşanan sorunlara ve zararlıların son yıllarda artmasına bağlıyoruz. Örneğin bu sezon küllenme ve kokarca zararının fındığa çok ciddi oranda zarar verdiğini gördük. Uzun yıllar bahçelerdeyim, sürekli bir inceleme yapıyorum. Bu yıl fındık boş oranının son 20 yıla göre en yüksek seviyede olduğunu gördük” ifadelerini kullandı.
‘Tarımsal uygulamaları çok dikkatli ve zamanında yapmalıyız’
Tarımsal uygulamaların çok dikkatli ve zamanında yapılması gerektiğini de söyleyen Arslantürk, “İklime bağlı bazı şeyleri müdahale edemediğimizden dolayı zamanında uygulanacak tarımsal uygulamaları o zamanlamaları çok dikkatli yapmamız gerekiyor. Yani üreticiyi o yönde uyarıyoruz. Sezon öncesi aşırı yağmurlar gördük, şimdi aşırı sıcaklar görüyoruz. Bunlar sürekli ürüne zarar veriyor maalesef. Zararlılarla bir şekilde kimyasal ve biyolojik mücadeleyi yapabilirsiniz fakat diğer gelişimle alakalı mücadele yapmanız oldukça güçleşiyor” diye konuştu.