Boşandığı eşini öldüren erkeğe ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi
Kocaeli’nin Körfez ilçesinde boşandığı eşi Ajda Yatar’ı boşandıktan 20 gün sonra restoranda yemek yerken tabancayla 4 kurşunla vurarak öldüren Vahyettin Polat hakkında ‘Tasarlayarak boşandığı eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İzmit’te dün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde konuşan Ajda Yatar’ın kardeşi Ayla Yatar, “Ablam tam 10 yıl boyunca bu şiddete maruz kaldı” dedi.
Olay, geçen yıl 22 Kasım’da Körfez ilçesine bağlı Güney Mahallesi Atatürk Caddesi’ndeki bir restoranda meydana geldi. 3 çocuk annesi 28 yaşındaki Ajda Yatar, restoranda arkadaşıyla yemek yediği sırada olaydan 20 gün önce boşandığı Vahyettin Polat tarafından tabancayla vuruldu. Yatar, başına ve boğazına isabet eden 4 kurşunla hayatını kaybetti. Yatar’ın cenazesi aynı ilçede kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Olayın ardından kaçan Vahyettin Polat, 6 gün sonra Yalova’nın Altınova ilçesindeki ilçe jandarma komutanlığına teslim oldu. Polat ve kaçmasında ona yardım ettiği iddia edilen ağabeyi B.Ö. (39) ve akrabası M.Y. (38) ile birlikte adliyeye sevk edildi. Vahyettin Polat tutuklanırken, B.Ö. ve M.Y. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
BOŞANDIĞI EŞİNİ ÖLDÜREN ERKEK SAVUNMA YAPMAYI REDDETTİ
Cinayet ile ilgili savcılıkta dinlenen Ajda Yatar’ın babası Haydar Yatar’ın ifadesinde, kızının sürekli eşinden şiddet gördüğünü, Vahyettin Polat’ın zorla kızını intihara yönlendirdiğini söyledi. Olay sonrası Körfez Sulh Ceza Mahkemesi’nde ifadesi alınan Vahyettin Polat ise öz dayısının kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla şikayetçi olduğunu belirterek, “Bununla ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. Tutuklu bulunduğum soruşturma konusu suçtan sonra bu dosyanın kapatılmaya çalışıldığını öğrendim. Öncelikle kızımla ilgili istismara ilişkin dosyanın çözülmesi gerekmektedir. Bu dosya çözüldükten sonra herhangi bir mesele kalmayacaktır. Tutuklu bulunduğum suça ilişkin herhangi bir savunma yapmayacağım” dedi.
İDDİANAME HAZIRLANDI
Soruşturma aşamasındaki ifadeler doğrultusunda Cumhuriyet savcısı olayla ilgili iddianameyi hazırladı. İddianamede Vahyettin Polat’ın olaydan sonra kaçtığı, Başiskele ilçesinde akrabası M.Y. ve ağabeyi B.Ö. ile buluştuğu belirtildi. Taksiyi takip edip Vahyettin Polat’ı araca alan M.Y. ve B.Ö.’nün Vahyettin Polat’ın kaçmasına imkan sağladıkları da iddianamede belirtildi. ‘Suçluyu kayırma’ suçundan ifadeleri alınan B.Ö., Vahyettin’in firari olduğunu bilmediğini söylerken, M.Y. ise olayın şoku ile kolluk kuvvetlerini aramasının aklına gelmediğini ifade etti.İddianamede, susma hakkını kullandığı belirtilen Vahyettin Polat’ın ‘Tasarlayarak boşandığı eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, ‘Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanun’ kapsamında 3 yıla kadar hapis istendi. Savcı, Vahyettin Polat’ın ağabeyi B.Ö. ve akrabası M.Y. hakkında ‘Suçluyu kayırma’ suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istedi. Sanıkların yargılanmasına şubat ayında Kocaeli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.
‘BENİM ABLAM NEDEN KORUNAMADI’
Öte yandan dün İzmit ilçesinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe katılan Ajda Yatar’ın kardeşi Ayla Yatar, ablasının öldürülmesiyle ilgili yaptığı konuşmada, “Ablam tam 10 yıl boyunca bu şiddete maruz kaldı. 3 çocuğu vardı; bu çocukları için o evi bir türlü terk edemedi. Defalarca babamın evine sığındı ama anne yüreği izin vermedi ve geri gitti. Defalarca farklı farklı şiddete maruz kaldı. Kafasına silah dayatıldı. Ablam bunları korkudan aileme söyleyemedi. Çünkü korkuyordu; korunamıyordu. O da farkındaydı korunamayacağının. Kadın sığınma evine başvurdu. Babam ve abim onu eve getirdi. 11 aylık bir boşanma süreci oldu. Boşanma çekişmeliydi. En son o cani, ablama ‘Çocuklarından vazgeçersen, asla görmeyeceğim diye mahkemede imza atarsan o zaman boşanmayı kabul ederim’ diyerek ablamı çocuklarından tamamen mahrum bıraktı. Ablamı zaten o gün öldürdü. Benim ablam zaten o imzayı attıktan sonra öldü. Benim ablam bu süreçte yüzlerce defa jandarmaya suç duyurusunda bulundu, KADES’i kullandı. Bunlara rağmen benim ablam neden korunamadı?” dedi.