Bir çocuk işçinin yürekleri dağlayan hikayesi: İhmaller zinciri kurbanı Nurullah Yılmaz

Bir çocuk işçinin yürekleri dağlayan hikayesi: İhmaller zinciri kurbanı Nurullah Yılmaz
İstanbul Tuzla’da, 11 ay önce meydana gelen iş kazasına ilişkin bilirkişi raporu, ihmali gözler önüne serdi.

Bilirkişi raporuna göre inşaatta kullanılan vincin operatör kabini günlerdir bozuk olmasına rağmen onarılmadı. Raporda vinç operatörünün, cihazı başka bir bloktan yönetirken, önünü görmediği için Nurullah Yılmaz’a çarptığı belirtilirken 18 metreden yere çakılıp felç kalan Yılmaz’ın 16 yaşında olmasına ve yasağa rağmen işe alındığı kaydedildi.

Gazeteci İsmail Saymaz'ın Hürriyet'te yayınlanan haberine göre; raporda, sadece bir hafta önce işe giren Yılmaz’a eğitim ve emniyet kemeri verilmediği, inşaata ağ gerilmediği dile getirildi. Nurullah’ın ailesi ise tedavi için Ağrı’dan Kocaeli’ne göçtü. Nurullah şimdi, evinde kaptığı enfeksiyondan ötürü hastanede hayat mücadelesi veriyor. Çatıda Yılmaz ile birlikte çalışan Cahit Yalnız, savcılık ifadesinde “Operatör, vinç kulesi arızalı olduğu için karşı bloktan kumanda ediyordu. Bizi görüş açısı yoktu. Operatöre işe başlarken söylemiştik. Ancak dediğimizi yapmadı. Vinçteki malzeme Nurullah’a çarptı ve düşürdü” dedi.

Onarılsa olmazdı

Raporda “Vinçteki arıza giderilmeli, operatörün vinci kuleden doğrudan kumanda etmesi sağlanmalıydı. Böyle bir durum olsaydı operatör Yılmaz’ı görür, olaya sebebiyet verilmezdi” denildi. Yılmaz’ın 16 yaşında olduğu, Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik’e göre 18 yaşını doldurmamış işçinin inşaat ve imalatta çalıştırılamayacağı belirtildi.

Bu arada, Yılmaz’ın Ağrı’da yaşayan babası, annesi ve 7 kardeşi Kocaeli’ye göçerek Çayırova’ya yerleşti. Yüzde 100 oranında felç kalıp bilincini kaybeden ve solunum cihazına bağlı yaşayan Nurullah’ın bakımını, işsiz babası Ahmet Yılmaz üstlendi. Baba Yılmaz, “16 yaşında çalışmasına neden izin verdiniz?” sorusuna “Fakirlikten verdik” diye yanıt verdi. Yılmaz, işverenlerin hiç bir sorumluluk almadıklarını, kendilerini yüzüstü bıraktıklarını vurguluyor.