AYM'ye atıf yapan 'beraat' kararı akademisyenleri nasıl etkileyecek?

AYM'ye atıf yapan 'beraat' kararı akademisyenleri nasıl etkileyecek?
AYM‘nin Barış Bildirisi’ni imzalayan akademisyenlere ilişkin ihlal kararının ardından ilk kez bir yerel mahkeme bu karara atıf yaparak destek kampanyasına katılan ve yargılanan yazar Ahmet Kardam hakkında beraat kararı verdi.

AYM kararı gerekçe gösterilerek beraat eden Kardam, “İki karar da barış akademisyenlerinin dik duruşunun eseridir” dedi. Avukat Dr. Kerem Altıparmak da, “AYM kararının barış akademisyenleri davaları için de sonuç doğuracağını kabul etmek zorundayız” değerlendirmesinde bulundu.

Yüzlerce akademisyenin ihraç edilip haklarında ceza davaları açılmasına yol açan süreç sokağa çıkma yasakları ve operasyonların son bulmasını talep eden “Bu suça ortak olamayacağız” bildirisinin imzaya açılması ile başladı. Akademisyenlerin hedef gösterilmesi üzerine 20 Ocak 2016’da “ikinci grup imzacılar” olarak adlandırılan akademisyenlerle toplam imzacı sayısı 2 bin 212’ye çıktı. 2 yıllık OHAL sürecinde bu bildiriye imza atmış çok sayıda akademisyen ihraç edildi. Ayrıca birçoğuna “terör örgütü propagandası yapmak” ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla davalar açıldı. Davalarda hapis cezası alan akademisyenler oldu.

Aynı dönemde söz konusu bildiriyle ilgili imza atan akademisyenlerin yanı sıra onlara destek verenler hakkında da davalar açıldı.

AYM İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN İHLAL EDİLDİĞİNE KARAR VERDİ

Açılan soruşturma ve davalar bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındı. ‘Barış Bildirisi’ni imzalayan 10 akademisyenin bireysel başvurusunu 26 Temmuz’da karara bağlayan AYM ‘ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine’ hükmetti.

Mahkeme AYM’nin ‘Barış Bildirisi’ne ilişkin ihlal kararını gerekçe göstererek Ahmet Kardam hakkında beraat kararı verdi.

Gazete Duvar'dan Serkan Alan'a konuşan Kardam “Tesadüfen bu bana denk geldi. Bir başkası da olabilirdi. Burada kimin beraat ettiği önemli değil. Önemli olan, aynı suçlamadan yargılanan bir kişinin, Anayasa Mahkemesi’nin Barış Bildirisi’ne ilişkin ihlal kararına atıf yapılarak beraat etmesidir.” dedi.

Avukat Dr. Kerem Altıparmak, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararı ve Ahmet Kardam hakkında verilen beraat kararının diğer akademisyenler için muhtemel etkisini şu sözlerle değerlendirdi: “Kardam hakkındaki kararda Anayasa Mahkemesi’ne atıf olmasaydı çok ihtiyatlı yaklaşmayı tercih ederdim. Ama Anayasa Mahkemesi kararına atıf yaptığı için bütün yargı sürecini etkilediğini görüyoruz. Öte yandan bu dosyanın imzacıya destek olan gruptan yargılandığını da unutmamak gerekiyor. Şu dakikadan sonra Anayasa Mahkemesi 10 kişi için karar verdi, diğerleri devam eder gibi bir söylem olacak iş değildir. Tarafları bağlar gibi bir düşünce var fakat birebir aynı vakalarda, o metnin kendisi üzerinden başkasına mahkûmiyet verilemez.”

‘AYM KARARI BÜTÜN BARIŞ AKADEMİSYENLERİ İÇİN SONUÇ DOĞURMALI’

“Bireysel başvuru meselesine, ‘hukuk sistemi içerisinde ihlal tespit edildiğinde taraflar beni bağlamıyor’ denemez. AYM kararının bütün Barış Akademisyenleri davaları için sonuç doğuracağını kabul etmek zorundayız. Aksi düşünülemez. Aksi düşünüldüğünde de Türkiye’de milyonlarca mahkeme kararı veriliyor ve her birinin tek tek Anayasa Mahkemesi’nde karara bağlanması gerekir. Bireysel başvuru sistemi de çöker. Aynı ve benzer durumda olan kişiler için Anayasa Mahkemesi’nin bu kararlarının ilkesel olarak uygulanması gerekir. Kardam’la ilgili karar, doğru bir karar ama zaten bu bir zorunluluk. Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından mahkeme ben başka bir karar veriyorum diyemez.”

‘DEVAM EDEN DAVALARDA CEZA EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI OLUR’

‘Barış Bildirisi’ne imza atan akademisyenlerin ayrı ayrı yargılanmalarının da hukuka aykırı olduğunu ifade eden Altıparmak, “Aynı mahkeme birden fazla kişiyi aynı şekilde tek tek yargılıyor. Birden fazla kere aynı eylemi yargılayıp farklı kararlar veriliyor. Hukuk sistemi içerisinde herkese eşit muamele yapılması gerekirken siz bunu uygulamıyorsunuz. Bu aşamadan sonra 10 kişi için hukuki sonuç doğmuş, karar verilmişken yargılaması devam eden akademisyenlere ceza verilmesi eşitlik ilkesine de aykırı olur” dedi.

‘İHRAÇ CEZA HUKUKU DIŞINDA YAPTIRIM’

Altıparmak, Barış Bildirisi imzacısı akademisyenlere verilecek olası beraat kararlarının özlük haklarını nasıl etkileyeceği sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Anayasa Mahkemesi kararını nasıl yorumladığınızla ilgili… Karar ceza yaptırımı olmasını sadece Anayasaya aykırı bulmuyor. Aynı zamanda bunun bir akademik özgürlük kullanımı olduğunu söylüyor. Bu şu demek: Pasaporta el koymak, ihraç ceza hukuku dışında başka yaptırım tipleri. Benim karardan anladığım bu konuşmanın ifade özgürlüğü kapsamında olduğu ve herhangi başka bir yaptırımın da ifade özgürlüğünü ihlal edeceğidir. Bu, ceza davasıyla ilgili yapılan bir başvuruydu ama değerlendirmelerin büyük bir kısmı bu ifadenin herhangi bir şekilde sınırlandırılmasının meşru olup olmadığını tartışıyor. Onun bir akademik özgürlük kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.”

‘PASAPORTA DA EL KOYAMAZSINIZ’

“Buradan çıkacak sonuç şudur. Eğer bu yaptırım uygulanamayacak bir ifadeyse, ki karardan bu çıkıyor, o zaman pasaporta da el koyamazsınız ihraç kararı da veremezsiniz. Ben bu kararı okuduğumda bu sonucu çıkarıyorum. Hem OHAL Komisyonu’nun hem de İçişleri Bakanlığının muhtemelen farklı bir yolu izleme olasılığı var ama kararı bütünlüklü okuduğunuzda bu ifadenin yaptırıma tabii tutulamayacağı sonucu çıkıyor. Bu kararın uygulanması diğer yaptırımların da ortadan kaldırılmasını zorunlu kılıyor.”