Atatürk Anıtı saldırganı: Allah ile konuştum, mesihim
Kayseri Kocasinan'da geçtiğimiz Kurban Bayramı'nın ilk gününde iki şahıs Atatürk Anıtı'na saldırdı.
Baltalı saldırganlar anıta hasar verdi. Dayı-yeğen oldukları öğrenilen Yaşar Kılıçkaya ve Zeynep Abdullah yakalanıp tutuklandı..
"ALLAH İLE KONUŞTUM"
Hapisleri istenen şahıslardan Kılıçkaya, Allah ile konutuğunu belirtip mesih olduğunu iddia etti. Kılıçkaya, şunları sarf etti:
"Atatürk'ün şahsına yönelik hakaret kullanmadım. O da bizim gibi bir insan. Onun işi, Allah'a kalmış. Benim onunla bir derdim yok. 'Kula tapmayın' dedim. Herhangi bir örgütten talimat almadık. İçimden böyle bir şey yapmak geliyordu. Zeynep de 'Dayı, ben de gelmek istiyorum' dedi. 'Yapma; senin çocuğun küçük, kaldıramazsın' dedim. Allah'tan başka ardına düşülen her şeye karşı çıkıyorum. Allah'tan başkasını ilahlaştırmayın. Sadece Allah'a iman edin.
Allah'ın huzuruna çıkıp, onunla konuştum. Bu nedenle kendimi 'mesih' olarak görüyorum. Bu eylem önceden düşündüğümüz bir şeydi. 'Bu demirden adama neden tapıyorsunuz’ demedim. İnsanların bunları bu kadar çarpıtacağını bilemedim. Amacım, bu eylemle insanlara doğru yolu göstermekti. Allah'tan başkasını ulu olarak görmemelerini sağlamaktı. Anlamayacaklarını bilseydim, bu eylemi yapmazdım. Amacım sadece insanları doğru yola sevk etmekti"
"DAYIM MESİH"
Yeğen Abdullah da dayısının mesih olduğuna inandığını söyledi. Kadın şunları dile getirdi:
"Hiçbir şekilde bir cisme ya da kişiye hakaret etmedik. İbrahim Aleyhisselam'ı örnek alarak, putlara vurduk. Bütün peygamberlere inanıp, iman ettiğim gibi dayımın da 'mesih' olduğuna inanıyorum. Yalnızca Allah'tan başka ulu olmadığını, Allah'ın sıfatlarının başkalarına yüklenemeyeceğini beyan ettik. Allah'a şükür herhangi bir psikolojik tedavi görmedim. Kutsal kitapları okuduğum için dayımın eylemine katılmak istedim. 'Allah'ın sıfatlarını kullarına takmayın' ve 'Allah'tan başka büyük yoktur' şeklinde sözler söyledik"
Mahkeme, şahısların cezai ehliyetlerinin olup olmadığının kontrolünü istedi. Saldırganların tutukluluk hallerinin devamına da karar verildi.