Akşener’den hodri meydan

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sandığı işaret etti. Akşener, "Öyle kürsülerden üfürmekle olmaz. Madem helallik alacağına eminsin, getirin sandığı. Hodri meydan" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 17 günlük tam kapanmanın ardından ilk kez partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'helallik' açıklaması hakkında konuşarak sandığı işaret etti. Akşener, Erdoğan'a "Siyasetçi milleti ile kürsüden attığı nutukla helalleşmez. Siyasetçi milleti ile sandıkta helalleşir. Önce milletimizin önüne sandığı getireceksin, helalliği öyle göstereceksin. Öyle kürsülerden üfürmekle olmaz. Madem helallik alacağına eminsin, getirin sandığı. Hodri meydan." diye seslendi. 

Akşener'in satırbaşları ise şöyle: 

İsrail'e tepki

Her biri gider ayak bir kriz üretmekten kendini alamıyor. Nitekim bunun son örneğini Filistin'de yaşıyoruz. Siviller, kadınlar ve çocuklar insafsızca katlediliyor. Bildiğiniz gibi Mart ayında İsrail'de seçim yapıldı. Oluşan tablo Netanyahu'nun hükümeti kurmasına imkan vermedi. İsrail Cumhurbaşkanı da hükümeti kurma görevini başka partiye verdi. Birden bire İsrailli Arap partileri kritik bir öneme sahip oldular. Bu gelişmeler üzerine bir anlamda Sayın Erdoğan'ın İsrail versiyonu olan Netanyahu siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu korumak için gözlerini kırpmadan saldırmaya başladı. 

İsrailli Arap partileri de yaşananlara tepki olarak koalisyon görüşmelerinden çekildi. Savaş tüccarları, koltuk meraklıları kazandı. Kim kaybetti? İsrail'de yaşayan Araplar, Gazze'deki kadınlar ve çocuklar, İsrail demokrasisi kaybetti. 

Ülkemizi yönetenlerden bir somut adım görmedik. Mesela İsrail ile aramızda 6 milyar doları aşan ticari ilişkiler var. Bunlar askıya alınmadı. Mesela Kürecik Radar Üssü var. Bu üs kapatılmadı? Ne var peki? Bol miktarda hasamet var. A Haber'de, Yeni Şafak'ta ateşli haberler var. 

Doğu Türkistan için bu kadarını bile yapamadılar. Sayın Erdoğan, Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz için ağzını bile açamamıştı. Milletimiz televizyonda estirilen hasamet rüzgarlarına artık inanmıyor. Filistin için çok şey yapıyormuş gibi görünme şovlarını artık kimse yemiyor. Liderlik hamasetle değil icraatla olur. Boş konuşmayı bırakıp, gerekeni yapacaksınız. 

'19 Mayıs Türk milletini aynı kutlu ülküde buluşturan bir büyük destanın adıdır'

Yarın 19 Mayıs. 19 Mayıs'ın yeri bir başkadır. 23 Nisan, 30 Ağustos, 29 Ekim bir sonuçtur ama 19 Mayıs milletimiz için tarihi bir başlangıçtır. Bu adım binlerce yıllık tarihimizden süzülen inanç ve kararlılığın tüm dünyaya ilanıdır. 19 Mayıs iç cephedeki sayısız gediğe rağmen Türk milletini aynı kutlu ülküde buluşturan bir büyük destanın adıdır. 

Bu topraklarda yeni destanlar yazmak için o ilk adımı mutlaka atmamız gerekiyor. O adım 1919'da bağımsız bir ülke hedefi ile atıldı. Biz de bugün güçlü, zengin ve mutlu bir Türkiye hedefi ile o adımı atacağız. Tıpkı 1919 olduğu gibi bugün de o ilk adımı milletçe, omuz omuza atacağız. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun. 

Tam kapanma

AK Parti'nin milletinden kopuk, ben yaptım oldu zihniyeti yüzünden milletimiz zor günler geçiriyor. Bunun sonuçlarını ekonomiden pandemiye kadar memleketin önemli meselelerinde gösterdiği destansı beceriksizlikte tüm gerçekliğiyle yaşıyoruz. Pandeminin başından bu yana bilim insanları, vatandaş, biz uyardık dinlemediler. Tam kapanmanın zorunlu olduğunu kabul etmek istemediler. Lebaleb kongreler bitip, vaka ve ölüm sayıları artınca Ramazan ayında adını 'tam kapanma' koydukları tuhaf bir uygulamaya gittiler. Şehirlerde trafik var, sokaklarda insan var, yasaklardan 20 milyona yakın insanımız muaf. Sonuç ortada, vaka sayısı 10 binin üzerinde. 

Aşılamada eksiklik 

Sözde tam kapanma sürecinde bir kez daha gördük bu zor günlerde millet olarak yapayalnızız. Neticede yarı sürü bağışıklığı, yarı kapanma, yarı açıklık, yarı toklukla yalan yanlış bir süreci daha yaşadık. 14 aylık süreçte gelişmiş ülkelerde işler yoluna girmeye başladı. Biz ise iktidarın türlü yalanlarıyla oyalanıp hastalanmayıp, ölmemek için türlü çaba harcıyoruz. Ekonomik ve sosyal destek paketleri olmadan, aşı kampanyası olmadan uygulanan politikalar büyük bir belaya dönüştü. 16 Mayıs itibariyle yaklaşık 26 milyon doz aşılama yapılabilmiş. Yani partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile zincirlerini kırmış sayın Erdoğan ve arkadaşlarının olağanüstü hızlı yönetim anlayışıyla gidersek 13 ay daha lazım. Beceriksizliğe bakar mısınız? 

'Helallik alamazsın'

AK Parti balonu artık patlamıştır. Milletin 19 yıldır sırtında taşıdığı iktidar, milletinin yanında 13 ay duramamıştır. Bu ülkede çaresiz babalar intihar ederken, iktidardakiler gökyüzüne bakarak ıslık çalıyorlar. Yaprak döken memleketi, bahar bahçe sanacak kadar şuursuzlar. 

Bunca haramın arasında bir de utanmadan milletinden helallik isteyecek kadar yüzsüz. Sayın Erdoğan, yeter artık milletimizin yakasından bir düşün. Çileyi ,yoksulluğu reva gördüğün bu milletten hangi yüzle helallik istiyorsun. Mesela git arpalığa çevirdiğin yönetim kurullarına atadığın gelin, damat ve kayınçolardan helallik iste. Saray'da beslediğin yandaşlardan helallik iste. Daha dün iş yerleri kapanıyor diyenler abartıyor diyordun. Bugün utanmadan helallik istiyorsun. Ekmeği haram ettiğin işçiden helallik alamazsın. Hayalleri haram ettiğin gençten helallik alamazsın. Siftahı haram ettiğin esnaftan helallik alamazsın. Huzuru haram ettiğin kadınlardan, günahına girdiğin nice masumdan helallik alamazsın. Kaz dağlarında, İkizdere'den Harran'dan, Soma'da helallik alamazsın. Böyle yüzsüzlük, böyle utanmazlık olmaz. Sen haram içinde sefa sürerken, darda bıraktığın milletten helallik alamazsın.

Siyasetçi milleti ile kürsüden attığı nutukla helalleşmez. Siyasetçi milleti ile sandıkta helalleşir. Önce milletimizin önüne sandığı getireceksin, helalliği öyle göstereceksin. Öyle kürsülerden üfürmekle olmaz. Madem helallik alacağına eminsin, getirin sandığı. Hodri meydan.

'Konuşamıyoruz'

Akşener sözü kahvesi esnafı Hasan Çiftçi'ye bıraktı. Çiftçi, "Söylenecek çok şey var. Çekiniyoruz, konuşamıyoruz. İçimden diyorum iki tane oğlum var onlara ne yapacaklar." dedi. 

Akşener devam ediyor:

Hani bu abiler 3Y ile mücadele etmekle yola çıktılar ya. İşte örneği. Derdini anlatmakla ilgili çekinen bir insan. Ne acı değil mi? 

'Yolsuzluk da Türkiye'yi bir dünya markası haline getirdiler'

Bir iktidarın sözleri ile icraatları arasındaki  uyum ya da uyumsuzluk karakterleridir. İktidara gelirken en iddialı sloganları '3Y ile mücadele'ydi. Yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar. 19 yılın sonunda ne oldu? 

Yolsuzluk da Türkiye'yi bir dünya markası haline getirdiler. Rüşvetle, yolsuzlukla anılan Afrika ülkelerinden biri haline getirdiler. Yolsuzlukla mücadele edeceğiz dediler, denetleyen kurumların içini boşalttılar. Araştıran, sorgulayan gazetecileri hapse attılar. Namusu ile çalışanın üzerine çöktüler. Çökme sözü çok önemli, son zamanlarda ha bire çökmeyi duyacağız herhalde. Arkasından da çökertme gelecek inşallah. 2002 seçim beyannamesinde AK Parti yolsuzlukla mücadele edeceğini 24 defa tekrarlamış.

'Neredeyse her ay yüzde 5 zam geliyor'

Yoksul bir ailenin ne gibi gelirleri olur? Kira, elektrik, doğalgaz bir de yiyecek içecek giderleri olur. Sakarya milletvekilimiz Ümit Dikbayır arkadaşımız 8 aydır markette, pazarda enflasyonu ölçüyor. Her ay, aynı ürünleri satın alarak farkı gözlemliyor. Neredeyse her ay yüzde 5 zam geliyor. Bu arkadaşların çıkardığı enflasyon rakamı bunun yanından bile geçmiyor. 

Yalnızca son 2 yılda Ankara, Bursa ve İzmir'in toplam nüfusu kadar insanımız yoksulluğun pençesine düşmüş. Sokaktan geçen her 100 kişiden 13'ü mutlak yoksulluk içinde. 

'Yaşamadığımız yasak kalmadı'

Yasaklar ile mücadele edeceğiz dediler. Yaşamadığımız yasak kalmadı. Saray medyasında sayın Erdoğan'ı eleştirmek yasak. Gazeteciysen yolsuzlukları araştırmak yasak. Televizyonlarda terörist mektubu okumak serbest ama milletin kürsüsünü yayınlamak yasak. Yargı mensupları için AK Partiliye dokunmak yasak, anayasa mahkemesinin anayasayı uygulatması yasak, kadına yönelik şiddetin her türlüsü tartışmaya açık ama İstanbul Sözleşmesi yasak. Muhalefete, '128 Milyar Dolar Nerede' diye sormak yasak. Kendi bakanlığına dezenfektan satan bakanı soruşturmak yasak... Millet ittifakı belediyelerinin vatandaşa yardım etmesi yasak. Üniversitede rektörü eleştirmek yasak, tweet atmak, protesto, yürüyüş yasak. Filistin için yürümek serbest ama Doğu Türkistan'a sahip çıkmak yasak. 

'Türkiye'nin gücü her yanlışı yenmeye yeter'

Siyasetçi milletine projelerini, çözümlerini anlatır. Vaatlerini anlatır. Gerçekleştiremezse de özür dile. Bütün yanlışlarına rağmen istifini bozmayan insandan devlet adamı olmaz. Yoksulluk ve yasaklar ile nasıl mücadele edilir? Önce milletinizi seveceksiniz, sonra kararlı olacaksınız ve çok çalışacaksınız. Bunlar olunca, Türkiye'nin gücü her yanlışı yenmeye yeter. 

Sayın Erdoğan, bu millet sana güvendi yetki verdi ama sen milletinden koptun, haktan ve hakikatten uzaklaştın, başarısız oldun. Başarısızlığı kabullen artık. Yapamayınca çekilmeyi de bileceksin. Yönetebilenleri izleyeceksin. Biz kimse ile düşman değiliz, derdimiz çocuklarımız, torunlarımız için güçlü, zengin ve mutlu bir Türkiye'yi bir an önce tesis etmekten başka bir hedefimiz yok.