Akp'li Eski Bakan'dan Şok Sözler!
AKP'den istifa eden İzmir eski Milletvekili Ertuğrul Günay, CHP, MHP ve HDP'nin koalisyon kurması gerektiğini söyledi.
Kültür ve Turizm eski Bakanı, 17- 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından AKP’den istifa ederek bağımsız kalan İzmir eski Milletvekili Ertuğrul Günay, CHP, MHP ve HDP’nin koalisyon kurup, AKP’yi hükümet dışında tutmalarını, birkaç yıllık onarım programının ardından seçime gidilmesi gerektiğini söyledi. Günay, koalisyon için uzlaşma sağlamayan partilerin erken seçimde bedelini ödeyeceğini belirterek, şöyle konuştu:
“AKP HÜKÜMET DIŞINDA KALIP İÇ MUHASEBESİNİ YAPMALI”
Eski Milletvekili Ertuğrul Günay, AK Parti’nin hükümet dışında kalıp, muhasebe yapması gerektiğini belirterek, “Eğer AKP hükümet dışında tutabilirlerse AKP’nin de kendi iç muhasebesini yapmasına ve belki böylelikle Erdoğan’ın sultasından kurtulup, yeniden demokratik hayatın yararlı bir unsuru haline dönmesine de katkı yapmış olurlar. AKP bir biçimde hükümette kalırsa veya Türkiye, AKP’nin içinde bulunduğu hükümetle yeni bir erken seçime sürüklenirse bunun yeni bir tehlike işareti olduğunu görmemek için insanın siyasetle ilgisinin ve bu konuda bilgisinin olmaması gerekir” dedi.
“SİYASETTE TOPU ERDOĞAN’IN ELİNE, AYAĞINA VERMEYİN”
İzmir eski Milletvekili Ertuğrul Günay, Beştepe senaryolarından birinin AK Parti’nin içinde bulunduğu bir koalisyon olduğuna dikkat çekerek, muhalefetin siyasette topu Erdoğan’ın eline, ayağına vermemesi; kendisini Beştepe’den çıkararak Çankaya Köşkü’ne gönderip, siyasetin belirleyicisi olmaktan çıkarması gerektiğini söyledi. “Üç parti bir biçimde işbirliği yapmasın, AKP mutlaka bir ayağıyla hükümet içinde kalsın. AKP hangisiyle kurursa sorun çıkacağı için de AKP’nin içinde bulunacağı bir hükümetle seçime gidilsin” senaryosunun Beştepe’de üzerinde çalışılan konulardan biri olduğunu öne süren Günay, şunları söyledi:
“Siyasette topun Erdoğan’ın eline ayağına verilmemesi lazım. Onun, anayasal sınırları içinde hatta bence yaşadığı, bir biçimde bulunduğu Beştepe’den çıkararak Çankaya Köşkü’ne iade edilmesi ve seçim sırasında, öncesinde, sonrasında işlediği suçlarla ilgili dosyaların gündeme getirilmesi, siyasetin belirleyici bir faktörü olmaktan çıkarılması gerekir. Muhalefet bunu yaparsa ondan sonra Türkiye’yi seçime götürmek için uygun zemin hazırlar. Kendisine verilen emanetin değerini anlamış demektir. Ama buradan bir hükümetsizlik, anayasanın 116. maddesine göre ‘hükümet kurulmadığı için seçime sürüklenme’ sonucu çıkarması bundan karlı çıkacak olan ne yazık ki kendileri olmayacaktır. Siyaset kriz üretmeyecek, çözüm üretecek. Kriz üreten bedelini öder, çözüm ürüten halktan karşılığını alır. 1999 seçimine giderken Deniz Baykal yönetiminde CHP kriz üreten bir parti görünümündeydi. Barajın altında kalarak bedelini ödedi. 2002 yılında MHP de gereken sabrı göstermedi, acele bir ‘hodri meydan’ çekti, erken seçimde baraj altında da kaldı. Siyasette öfkeyle kalkmak değil, akılla davranmak esastır.”