AKP'den kayyım atamaları hakkında ilk açıklama
AKP Başkanvekili Mehmet Muş, İçişleri Bakanlığınca, Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlıklarına kayyım darbesi yapılması hakkında açıklama yaptı.
"Belediye imkanlarını terör örgütü PKK'ya yardım için kullanan HDP'li belediye başkanlarının İçişleri Bakanlığınca görevden alınması hem hukuka hem de kamu vicdanına uygun bir işlem olmuştur." ifadesini kullanan Muş, söz konusu işlemin Anayasa'nın 127. maddesi ve Belediye Kanununun 45. ve 47. maddelerine uygun olduğunu iddia etti.
Muş, devletin ilgili kurumları tarafından yapılan incelemelerde, HDP'li belediyelerde, terör örgütüyle iltisaklı olduğu için görevden atılan kişilere belediyede fiili görev verildiği, 'eşbaşkanlık' adı altında kanunda yeri olmayan bir uygulamayla seçilmemiş kişilere belediye başkanlığı yaptırıldığı, terör örgütüne eleman kazandırmak için propaganda yapıldığı, cadde, sokak, park, bahçelere terör örgütü mensuplarının isimlerinin verildiğinin görüldüğünü ileri sürdü.
Belediye başkanlarının, bizzat kendilerinin terör örgütüyle iltisakı olduğuna dair soruşturma ve kovuşturmalar yürütülmüşken görevde kalmalarının hukuken mümkün olmadığını söyleyen Muş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, PKK'nın ilk terör eylemi kabul edilen 1984 baskınının yıl dönümü etkinliğine de katıldığını iddia etti.
BÜLENT TURAN AÇIKLAMA YAPTI
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasına ilişkin "İlk tepkinin HDP'den değil de bayrağındaki oklarda devletçilik, milliyetçilik ve halkçılık olan CHP'den gelmesi, her zaman söylediğimiz gibi Atatürk'ün partisi CHP'nin, bugün HDP'nin bir taklidi haline geldiğini bir kez daha ortaya koymuştur." dedi.
AKP'li Bülent Turan, halkın oylarıyla seçilen Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınmasına ve yerlerine kayyum atanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlarının görevlerinden uzaklaştırılmasının, "Anayasa ve kanunlarda tanımlanan görev ve sorumluluklara aykırı hareket edilmesinin, terörle aralarına mesafe koyulmamasının adli ve idari soruşturmalar ile tespit edilmesinin" sonucu olduğunu iddia eden Turan, "Belediye başkanlığı makamı ancak halka hizmet için vardır. Mevzuatta olmayan 'eşbaşkanlık' gibi adımlar, 'Ben yaparım olur' usulleri ile teröre yardım ve yataklık makamı değildir" ifadelerini kullandı.
Turan, İçişleri Bakanlığının, tüm gerekçeleri yargı süreçlerini izah ederek kamuoyuna açıkladığını öne sürerek, "Ortada vahim bir tablo var. Bir eleştiri olacaksa 'Neden bu adım atıldı?' diye değil, 'Geç mi kalındı?' diye sorulabilir" dedi.
Görevden uzaklaştırılan isimler hakkında "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "silahlı terör örgütüne üye olma", "görevi kötüye kullanma", "terör örgütü propagandası yapma", "suçu ve suçluyu övme" gibi suçlardan dolayı yürütülen ayrı kovuşturma ve soruşturmaların bulunduğunu söyleyen Turan, İçişleri Bakanlığınca terör örgütleriyle iltisakı, irtibatı olan, terör örgütlerine destek verdikleri yönünde tespit ve deliller bulunduğunu iddia ettiği belediye başkanlarının, Anayasa ve Belediye Kanunu'na istinaden görevden uzaklaştırıldığını, yerlerine belediye başkan vekilleri görevlendirildiğini söyledi.
AA