HDP Milletvekili Ahmet Şık iddialarına, Kavala'nın beraat ve tahliye kararının bizzat AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından verildiğiyle başladı. Pelikancıların bu kararın alınmasında Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün etkisinin olduğunu düşünerek karşı hamle planladığını iddia eden Şık, bu grubun 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesi kalemi memurlarına başsavcılık tarafından kararla ilgili dilekçe gönderileceği ve işleme sokulmasının istendiği, bu nedenle de mesai saati bittikten sonra gece yarısına kadar görev yerlerinden ayrılmamaları gerektiği talimatını ilettiğini de öne sürdü.

"Erdoğan'a karşı çıkıyor pozisyona girmemek için" imza atılmadı

Heyet kararının açıklanmasından sonra Kavala'nın serbest bırakılması beklenirken, başsavcılığın süre tutum dilekçesi vererek istinaf için itiraz hakkını koruduğunu belirten Şık, tahliyenin geciktirilmesi talimatından sonra Kavala'nın tutuklu kalması için neler yapılabileceğinin tartışıldığını iddia etti. Önce daha evvel tahliye edildiği darbecilik suçlamasıyla yeniden tutuklanmasının istendiğini belirten Şık, Çağlayan'daki savcıların Erdoğan'ın talimatıyla beraat ve tahliye kararı çıkan Kavala'nın daha önce tahliye edildiği bir dosyadan yeniden tutuklanması kararına, "Erdoğan'a karşı çıkıyor pozisyona girmemek için" imza atmadıklarını öne sürdü.

Hasan Yılmaz devrede

Daha sonra Kavala'nın ilk tutuklamasını yapan ve aynı zaman 309 soruşturmasını da yürüten terör suçlarından sorumlu başsavcı vekili Hasan Yılmaz bu karara imza attı. Yapılan basın açıklamasında da başsavcılık TCK 309 ile ilgili başka bir soruşturma kapsamında gözaltına alındığını bildirdi.

Pelikancılar Erdoğan'ı ikna etti

UYAP sistemine Kavala hakkında yeni bir TCK 309 soruşturması olduğuna dair bilgi belge girişi yapılmadığını belirten Şık, hâlihazırda önceden ifadesi alınmış olan Kavala'nın Hasan Yılmaz tarafından yeniden tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildiğini belirtti. Gezi'ye ilk günden bu yana darbe diyen AKP ve Pelikancıların beraat kararının ardından oluşan atmosferin Erdoğan'ın mağlubiyeti olarak görüleceği konusunda iknaya kalkıştığını öne süren Şık; Batı'yla olan ilişkilerin zayıflaması sonrası bu kararı almak zorunda kalan Erdoğan'ın kendi kitlesini konsolide edebilmek adına çark ettiğini ifade etti. Bunun üzerine Çağlayan Adliyesinin üst makamı HSK'yi arayarak 30'uncu ACM heyeti hakkında 'kripto FETÖ' iddiasıyla inceleme başlamasını talep etti ve talep yerine getirildi.

"Cemaat-AKP çatışması gibi"

İddialarının ardından bir değerlendirmede de bulunan Ahmet Şık, geçmişteki Cemaat-AKP çatışmasına dikkat çekerek "Gülen Cemaati ile olduğu gibi iktidar içi çatışma büyük. Nedeni de aynı; gücün tek sahibi olmak ve para. O çatışma önce savaşa sonra meydan muharebesine dönecek ve tüm pislikler ortaya saçılacak" ifadelerini kullandı.

İstanbul Çağlayan Adliyesi içinden edinilen bilgileri sıralayalım:
Gezi davası ile ilgili beraat ve tahliye kararı bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildi.

— ahmet şık (@sahmetsahmet) February 20, 2020