AFAD'ın Kanal İstanbul savunması sosyal medyayı çileden çıkardı

AFAD'ın Kanal İstanbul savunması sosyal medyayı çileden çıkardı
Afette koordinasyon ve yardımlardan sorumlu kurumun Kanal İstanbul paylaşımı gündem oldu.

Deprem uzmanları olası İstanbul depremi için art arda uyarılarda bulunurken AFAD'ın 2019 yılında yaptığı “Kanal İstanbul Projesi'nin geçiş güzergahında ve yakın çevresinde deprem üretecek diri fay bulunmamaktadır” paylaşımı sosyal medyanın gündemine oturdu.

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki iki büyük depremin üstünden 17 gün geçerken afet bölgesindeki arama kurtarma çalışmalarında başarısız olduğu yönünde eleştiriler alan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD), 2019 yılında Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin yaptığı paylaşım yeniden gündeme geldi.

AFAD'ın o paylaşımda Kanal İstanbul Projesi'nin geçiş güzergahında ve yakın çevresinde deprem üretecek diri fay bulunmadığını söylediği ortaya çıktı.

tweet.jpg

Açıklamada, "Projenin, yapılması planlanan bölgeye atfedilen deprem tehlike ve riskleri gerçeği yansıtmamaktadır. Hayata geçirilme çalışmalarıyla birlikte gündeme sıklıkla getirilen Kanal İstanbul ve deprem ilişkisine atfedilen deprem tehlike ve riskleri doğru değildir" ifadelerine yer verildi.

2019 yılında Twitter'dan yapılan paylaşım tekrar gündem olurken bazı sosyal medya kullanıcıları "Maraş'ta olan deprem 300 km ötedeki Diyarbakır'da bina yıktı, anlattıkları şeye bak", "Kanal istanbul yapmak yerine o parayı İstanbul depremine hazırlık için harcamamız gerektiğini tam olarak anladık değil mi?" tepkileri geldi.

fay.jpg

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul'un maliyetinin başta hesaplanandan 5 milyar dolar daha fazla tutacağını açıklayarak projenin maliyetinin 20 milyar doları bulacağını söylemişti.

AFAD 2019'daki paylaşımına tepkiler gelmesi üzerine bir basın açıklaması yapmıştı. AFAD'ın açıklaması şöyleydi:

"1953’den beri deprem gözlem ve araştırma faaliyetlerini bilimsel olarak yürüten Deprem Dairesi’ni bünyesinde bulunduran AFAD, Kanal İstanbul Projesi’nin defaatle depremle ilişkilendirilmesi nedeniyle kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için açıklama yayımlamak gereği duymuştur. Projenin, yapılması planlanan bölgeye atfedilen deprem tehlike ve riskleri gerçeği yansıtmamaktadır.
Hayata geçirilme çalışmalarıyla birlikte gündeme sıklıkla getirilen Kanal İstanbul ve deprem ilişkisine atfedilen deprem tehlike ve riskleri doğru değildir.

İlk olarak Kanal İstanbul Projesi’nin farklı derecelerde deprem bölgelerinde yer aldığı iddia edilse de bilimsel gerçek oldukça farklıdır. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler sayesinde yer altına ait veriler daha iyi analiz edilmektedir. Bu çerçevede 2018 yılında yayımlanan Yeni Türkiye Deprem Tehlike Haritası ile ‘derece’ ve ‘bölge’ kavramları artık kullanılmamaktadır. Yeni haritamıza göre deprem tehlikesi, koordinatlarına göre, nokta bazlı olarak, en büyük yer ivmesi değerleri ile belirlenmektedir. Ülke çapındaki tüm yapı üretimleri ile projelerin, bu noktasal değerler baz alınarak gerçekleştirilmesi yasal bir zorunluluktur.

İkinci olarak, Kanal İstanbul güzergahı boyunca fay hatları olduğu, yeryüzü ve yeraltı gerilme dengelerini bozarak yeni depremlerin davet edileceği vb. iddialar bilimsellikten tamamen uzaktır. Bilindiği gibi ülkemizde deprem üreten veya üretebilecek faylar, yetkili kurum olan MTA Genel Müdürlüğü tarafından çalışılmakta ve haritalanmaktadır. İlgili kurum ve kuruluşların çalışmalarında bu haritalar baz alınmaktadır. 2013 yılında güncellenen Türkiye Diri Fay Haritası’nın İstanbul bölümüne bakıldığında, Kanal İstanbul güzergâhı boyunca kayda değer bir depreme neden olacak diri fay bulunmamaktadır. Ayrıca bahse konu yapılacak kanal çalışmalarının fayları tetiklemesi ile ilgili tartışmaların hiçbir bilimsel bir dayanağı yoktur."