ABD: Görüyorum ve artırıyorum...

ABD: Görüyorum ve artırıyorum...
ABD'nin iki bakana uyguladığı yaptırımların tüm dünyadaki yankıları sürerken, Türkiye ve ABD'nin dışişleri bakanları dün Singapur'da bir araya geldi

ABD'nin iki bakana uyguladığı yaptırımların tüm dünyadaki yankıları sürerken, Türkiye ve ABD'nin dışişleri bakanları dün Singapur'da bir araya geldi. Görüşme öncesi konuşan ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, sadece papaz Brunson'ı değil suçsuz olduklarını iddia ettiği diğer ABD vatandaşlarının da serbest bırakılmasını istediğini belirtti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo dün Singapur'da bir araya geldi. Görüşmeye ilişkin fotoğraf ya da açıklama yayınlanmadı.

Görüşmeyle ilgili olarak geniş bir değerlendirme yayımlanan Cumhuriyet, "ABD el yükseltti: Diğer tutuklu vatandaşlarını da istiyor" diye yazdı.

Cumhuriyet'te Duygu Güvenç imzasıyla yayımlanan değerlendirme şöyle:

Görüşmeden önce Pompeo:

Türkler, artık Brunson’ın serbest kalma zamanının geldiğinden, vaktin çoktan geçtiğinden haberdardı ve umarım bunun neden olduğunu anlarlar; bu bizim çok ciddi olduğumuzun göstergesi. Brunson’ın eve dönmesi gerek, tıpkı Türk hükûmeti tarafından tutulan diğer Amerikan vatandaşları gibi.

Görüşmeden sonra Çavuşoğlu:

Tehdit diliyle, yaptırımlarla hiçbir sonuca varılamayacağını başından beri söyledik. Bugün bunu tekrarladık. Çok iyi şekilde anlaşıldığını düşünüyoruz. Sorunları nasıl çözeceğimizi, birlikte nasıl adım atacağımızı değerlendirdik. Bu anlamda son derece yapıcı bir görüşme olduğunu söyleyebilirim.

ABD ile yaşanan gerilim devam ederken kritik görüşme bugün Singapur’da gerçekleşti. ABD’nin Türkiye’ye karşı uygulayacağını açıkladığı yaptırımlar ışığında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD’li meslektaşı Mike Pompeo bir araya geldi. Ancak 40 dakikalık görüşmenin ardından iki bakan da ortak fotoğraf dahi vermedi; ortak açıklama yapmadı; görüşmelerini sosyal medya hesaplarından paylaşmadı. İki ülkenin açıklamalarında “yapıcı görüşme” ifadesi yer alsa da satır aralarındaki farklılıklar dikkat çekiciydi. Pompeo, Brunson’ın yanı sıra diğer ABD vatandaşlarının da eve dönmesi gerektiğini belirtirken, görüşmenin “son derece yapıcı” geçtiğini sık sık vurgulayan Çavuşoğlu’nun ise “Sorunu çözmek istiyoruz” mesajı verdiği öğrenildi.

Singapur’da ASEAN toplantısı sırasında yapılan görüşme yaklaşık 40 dakika sürdü. Alışılmışın aksine, iki bakan  görüşmeye başlarken fotoğraf verilmedi, video görüntüsü alınmadı. İki bakan, görüşmenin ardından ortak açıklama da yapmadı. Öyle ki, Singapur’daki temaslarını Twitter hesaplarından paylaşan bakanlar, gözlerin çevrildiği bu görüşmeye dair bir paylaşımda da bulunmadı. İki bakan, görüşmeye dair mesajlarını birbirlerinden uzakta vermeyi tercih etti. Her iki bakan da görüşmenin ‘yapıcı’ geçtiğini vurgulasa da söylemlerdeki farklılıklar dikkat çekiciydi.

Pompeo hepsini istedi

Görüşmenin ardından ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert, yaptığı yazılı açıklamada, “İki bakan, bir dizi konuda konuştular ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiler. İki ülke arasındaki sorunları çözmeye çalışmayı sürdürme konusunda mutabık kaldılar” dedi. Pompeo ise bu kritik görüşmeye dair mesajlarını önceden, Singapur’a uçarken verdi:  “Türkler, artık Brunson’ın serbest kalma zamanının geldiğinden, vaktin çoktan geçtiğinden haberdardı ve umarım bunun neden olduğunu anlarlar; bu bizim çok ciddi olduğumuzun göstergesi” Pompeo , iki ülke arasındaki tek sorunun Brunson olmadığına işaret ederken ayrıca, “Brunson’ın eve dönmesi gerek, tıpkı Türk hükûmeti tarafından tutulan diğer Amerikan vatandaşları  gibi” dedi. Türkiye’de hapiste bulunan bu kişilerin masum olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu: Tehditle olmaz

Bakan Çavuşoğlu ise kritik görüşmenin ardından yaptığı açıklamada görüşmeyi, “son derece yapıcı” sözleriyle tanımlarken mesajını şu sözlerle verdi: “Tehdit diliyle, yaptırımlarla hiçbir sonuca varılamayacağını başından beri söyledik. Bugün yine bunu tekrarladık. Bunun da çok iyi şekilde anlaşıldığını düşünüyoruz. Pompeo ile yaptığımız görüşmede var olan sorunları nasıl çözeceğimizi, birlikte nasıl adım atacağımızı değerlendirdik. Bu anlamda son derece yapıcı bir görüşme olduğunu söyleyebilirim. Tabii ki bir görüşmede bu krizlerin ya da sorunların hepsinin birden çözülmesi beklenemez. Ama sorunların çözülmesi için bundan sonraki süreçte de yakın işbirliği, diyalog içinde yakın çalışma konusunda mutabık kaldık. Ülkelerimize döndüğümüz zaman da bu sorunların çözülmesi için birlikte adım atmaya ve çalışmaya devam edeceğiz.

Türkiye'de tutuklu ABD 'liler

New York Times gazetesi 8 Ekim 2017’de yayımlanan sayısında, Türkiye’de tutuklu bulunan ABD vatandaşlarına ilişkin yaptığı haberde, bir düzine kadar ABD’li vatandaşın “başarısız darbeye katıldıkları iddiası” ile tutuklandığını ve hapis cezalarıyla karşı karşıya bulunduklarını belirtmişti. Gazete, söz konusu Amerikalılar arasında “bir NASA bilim adamı ve bir kimya profesörü” olduğunu iddia etmişti. “ABD ve Avrupa ile ilişkiler bozulurken Türkiye’de artan sayıda yabancı uyruklu gözaltına alıyor” görüşünü öne süren gazete, gözaltına alınanların çoğunun da Fetullah Gülen’le bağlantılı olmakla suçlandığını kaydetmişti. Gazete ayrıca ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz’un FETÖ soruşturması kapsamında casusluk suçundan 25 Eylül 2017’de tutuklanmasının ardından kararı eleştiren ABD Büyükelçiliğinden verilen tepkileri de aktardı.

WSJ: Erdoğan güvenilmez halde

ABD’nin Türkiye yaptırımlarına dair bir değerlendirme yayımlayan Wall Street Journal (WSJ), Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “son on yılda giderek daha güvenilemez hale geldiğini” öne sürdü. Yazıda Erdoğan’ın güvenilmezliğine karşın “NATO ortaklarından” çok az yanıt gördüğü, bunun ABD Başkanı Donald Trump’ın getirdiği yaptırımlarla birlikte “değiştiği” öne sürüldü. WSJ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e yaptırımların Magnitsky Yasası kapsamında getirildiği hatırlatarak, Gül ve Soylu için “artık Çeçen lider Ramazan Kadirov ve eski Gambiya lideri Yahya Jammeh ile aynı sınıfta” denildi. ABD’nin yaptırımlar konusunda ciddi olduğu vurgulanan yazıda, buna karşın ilişkilerde daha sert bir bozulmanın “bölgede ABD çıkarlarına zarar vereceği” söylendi. WSJ, yaptırımları savunarak “rehin almaya yanıt verilmemesi de bu çıkarlara zarar verir” diye yazdı.

Zarif: Hukuk dışı politikalar

Singapur’da bulunan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, İran resmi ajansı IRNA’ya yaptığı açıklamada, ABD’nin Türkiye’ye yaptırım kararını değerlendirdi. Zarif, “Müttefiklerin dahi ABD’ye güvenemediği noktadayız” dedi. “ABD NATO müttefiki bir ülkenin bakanlarına yaptırım uyguladı. Bu girişim, o ülkenin içişlerine müdahaledir. Bütün bunlar ABD yönetiminin hukuk dışı politikalarda ve yaptırım bağımlılığında sınır tanımadığının göstergesidir” diyen Zarif, ABD’nin sadece İran’da değil tüm dünyada güvenilmez bir ülke haline geldiğini belirtti.

Yaptırımlar iyi işaret değil

Alman Hür Demokrat Partisi (FDP) Federal Meclis Grup Başkan Vekili Aleksander Lambsdorff Amerikalı papaz Andrew Brunson’ın Türkiye’de yargılanmakta oluşu nedeniyle Ankara ile Washington arasında patlak veren gerginliğin görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturulmasını talep etti. Lambsdorff Alman Haber Ajansı’na (dpa) yaptığı açıklamada, “Dış politik huzursuzlukların artmakta olduğu bir dönemde NATO müttefiklerinin karşılıklı tehditlerle yetinmeyip yaptırımlara başvurmasının iyiye işaret olmadığını” söyledi. Liberal politikacı, “İttifak bünyesindeki dayanışmanın daha fazla zarar görmemesi için ABD ve Türkiye , papaz Brunson yüzünden çıkan diplomatik krizi sona erdirmelidir” dedi. Lambsdorff, “Görüşme kararının doğru yönde atılmış ilk adım olduğunu’ ve “Başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ve NATO devletlerinin diyaloğu desteklemeleri ve tarafları söz düellosunu yumuşatmaya zorlamaları gerektiğini” sözlerine ekledi.

"İpler hiç kopmaz"

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Dışişleri Bakanı Mevllüt Çavuşoğlu’nun ABD’li mevkidaşı Mike Pompeo ile görüşmesinin ardından, “İki ülkenin geçmiş hukukuna yakışır düzeyde güçlü irade masada ortaya konulmuş. Toplantıda çözüm yönünde irade koymanın neticesini almış” dedi. “Devletler hep bu ciddiyette olduğu zaman, ipler hiçbir zaman kopmaz” diyen Albayrak, “40 yıllık karı koca, eşler bile her konuda anlaşamıyorlar, bazen tartışıyorlar, sonra barışıyorlar” diye konuştu.

Albayrak, NTV’nin sorularını yanıtladı. ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım kararını değerlendiren Albayrak, “İki ülke ilişkilerinin tarihi geçmişi var. Güçlü tarihi bağlarını, NATO ittifakı ve stratejik müttefiklikle birleştiren iki ülkenin ilişkilerini bu çerçevede değerlendirip yönetmek gerekir. Türkiye olarak biz hep bu akılla süreçleri yürütmeye çalışıyoruz. Son dönemdeki gelişmeler, farklı siyasi söylemler ne şekilde olursa olsun, devlet ağırlığını hiçbir zaman elden bırakmamak lazım” dedi. Albayrak, iki ülke dışişleri bakanları arasında sabah saatlerinde gerçekleşen görüşmede de bu anlamdaki iradenin güçlü şekilde masaya konulduğunu söyledi. Albayrak, “Bugün aramızdaki ilişki gergin olabilir, yarın düzelebilir. Hep bu usulü gözeterek, bunu unutmadan yürütmek lazım. Son dönemki dalgalanmaların akabinde biz hep bunu üstün tutmaya çalıştık” dedi.

‘Bakanlar neticesini almış’

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüşmesine ilişkin bilgi aldığını aktaran Albayrak, “İki ülkenin geçmiş hukukuna yakışır düzeyde güçlü irade masada ortaya konulmuş. Toplantıda çözüm yönünde irade koymanın neticesini almış. İki ülke arasındaki potansiyel ve mevcut krizlerle alakalı nasıl bir yol haritası belirleneceği noktasında pozitif irade ortaya konularak bu görüşme gerçekleşmiş” dedi.

‘40 yıllık karıkoca bile...’

Albayrak, iki ülke ilişkilerinde araya bazı kanallar ve söylemler girdiği zaman farklı yorumların yapılabileceğine dikkati çekerek, “Devletler hep bu ciddiyette olduğu zaman, ipler hiçbir zaman kopmaz. Hepten kopmak ve hepten yakınlaşmak noktasında değil, bu iletişimin doğru şekilde yürütülmesi önemli. Aynı evin içindeki iki kardeş bile aynı konuda anlaşamayabiliyor, 40 yıllık karı koca, eşler bile her konuda anlaşamıyorlar, bazen tartışıyorlar, sonra barışıyorlar. Biz hep böyle bakıyoruz, stratejik müttefiklik hukuku da bu şekilde. Biz hep yapıcı olacağız ama her koşula da hazır olmak zorundayız. Bugün gayet yapıcı, olumlu bir süreç var. İki ülkenin menfaatine olacak şekilde, yapıcı bir iletişimin devam etmesi yönünde güçlü irade masaya konulmuş. Bu çerçevede bunu korumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.