AKP kongreleriyle ilgili konuşamadı, ücretsiz aşı faturasına 'ticari sır' dedi
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplanan Koronavirüs Bilim Kurulu sona erdi. Bilim kurulu görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Basın toplantısının soru cevap kısmında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği, ''Çin'den gelen 1 milyon doz ücretsiz aşının Keymen şirketi tarafından Devlet Malzeme Ofisi'ne her bir dozu 12 dolardan fatura edilip edilmediği'' sorusuna yanıt veren Koca, ''Ülkeler arası ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz. Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyebileceğini ve ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari sır olarak kalmasını sözleşmeye de konduğunu ve bu nedenle de fiyatı özellikle söylememiştim ama şunu ifade etmiştim: Biz aşıyı dünyadaki bütün ülkelerin aldığı fiyattan en ucuza alan ülkeyiz'' ifadelerini kullandı.
"Sosyal mesafesiz full dolu AKP kongrelerini nasıl yorumluyorsunuz?" sorusuna yanıt veren Koca, "Bulaş yakın temasla artıyor. Vatandaşımıza kapalı alanlardan uzak kalmalarını ifade etmiştik. Bunun üzerine bir şey söylemem fazla olur" ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı basın açıklamasından satır başları şöyle:
"İlk dozu olanların 2. dozları garantide"
"Elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalıştık. Artık küresel salgının sosyal hayata etkileri ve normalleşmeyi önceleyen bir döneme geçiyoruz, yerinde karar dönemi. Kendi aşımızı üretme konusunda çok önemli mesafele aldık. İlk dozu olanların 2. dozları garantide. İlk doz aşıyla koruma başlamıyor. 42 gün korunmak zorundayız.
"Bir tedarik ve planlama sorunumuz yok"
Yeterince yüksek hızda ve sistematik olarak aşı programını uygulamış olsak da nüfusa oranla daha katetmemiz gereken çok yol var. Aşılamada yaklaşık 1,5 milyonu ikinci doz olmak üzere 8 milyon seviyesine ulaştık. Aşılama planındaki ilk aşamanın sonuna yaklaştık. Bir tedarik ve planlama sorunumuz yok. Birinci doz aşısını olan tüm vatandaşlarımızın ikinci doz aşıları güvence altındadır.
"Mutasyonlu virüsü dikkate almak mecburiyetindeyiz"
Aşı tedariğinde her an aksaklık yaşanabilir ve program kesintilere uğrayabilir. Bunu yaşamamanın tek yolu aşımızı üretmektir. Vaka sayılarındaki artış, bazı illerimizin diğerlerinden daha geç normalleşme sürecine geçmesine neden olabilecek. Ülkemizde her geçen gün sayısı artan mutasyonlu virüsü dikkate almak mecburiyetindeyiz.
Yerinden karar dönemi
Yerinde karar dönemiyle birlikte kurallara uyum konusunda güvenlik kuvvetlerimiz denetimleri artıracak. Risk durumlarına göre iş kollarımızın faaliyet serbestliği konusunda Bilim Kurulumuzun çalışmasını, Cumhurbaşkanlığı Kabinemize arz edeceğim.
"Aşıyı dünyadaki bütün ülkelerin aldığı fiyattan en ucuza alan ülkeyiz"
Dün bahsettiğim, 'Yarın açıklayacağım' dediğim, ülkemize bedelsiz aşı geldiğiyle ilgili bir konuda açıklamaya yapacağımı söylemiştim. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir açıklaması olmuştu.
Özellikle bu dönemde dünyada aşı savaşının yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz ve ülkeler arası ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz. Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyebileceğini ve ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari sır olarak kalmasını sözleşmeye de konduğunu ve bu nedenle de fiyatı özellikle söylememiştim ama şunu ifade etmiştim: Biz aşıyı dünyadaki bütün ülkelerin aldığı fiyattan en ucuza alan ülkeyiz. Bu iddiamın halen arkasındayım. Bu, ülkeler arası karşılıklı sözleşmeyle de ticari sır olarak korunması gereken bir durumdu.
Bu aşı sadece Türkiye'ye satılmıyor
Rakamı söylediğimde bunun dünyadaki aşı fiyatlarından düşük olduğunu herkes biliyor olacaktı. Ama bu aşı sadece Türkiye'ye satılmıyor. Türkiye en ucuza alan ülke. Bunu aldığımız gibi biz bu dönemde bu aşıyı teminat olmadan almayacağımızı ifade etmiştim. Eğer faz-3 çalışması uygun çıkmamış olsaydı, devamında Türkiye kendi yapması gereken tetkiklerden olumlu sonuç almamış olsaydı bu aşıyı biz almamış olacaktık. Bununla ilgili teminatları dahi garantiye aldık.
Aşı iddiaları
İddia şu: Üretici firma 1 milyon doz aşı üretti ve bu 1 milyon doz aşıyı Türkiye'ye aslında bedel almadan bağışladı. Ama distribütörü olan firma ise bunu devlet malzeme ofisine, yani devlete fatura etti. Üretici firmanın bağışlamış olduğu veya bedelsiz verdiği aşıyı üretici firma fatura ederek devletten 12 milyon dolar para aldı. Aşı savaşının olduğu bir dünyada üretici bir firma bir ülkeye aşıyı bedava bağışlar mı? Bunun akılla izahı var mı?
"Distribütör firmasına bedelsiz olarak verdik ama..."
Biz firmaya dedik ki 'Biz sözleşmemiz gereği size vermemiz gereken bir bedel var. Bu bedeli biz ödüyoruz. Böyle bir iddia var, bu nedir?' Firma diyor ki özetle, bu aşıyla ilgili buradaki amaç siz bizden teminat istediğiniz için biz teminatı sağlayamamıştık. Bu nakit akış yönetimini sağlamak için Sinovac firmasını da temsil eden distribütör firmasına bedelsiz olarak verdik ama biz sizden ücretini olduğu gibi aldık. Bunu üretici firma söylüyor.
"Biz bütün görüşmeyi Sinovac ile yaptık"
Hani üretici firma bağışlamıştı Türkiye'ye? Ayrıca, bütün vergileri dahil olmak üzere, beyanı ve ödemesi de yapılmış. Vergiyle ilgili de hiçbir sorun yok. Bizim de verdiğimiz parayı ...
Bir diğer konu, aracı var mıydı yok muydu? Biz devlet olarak Sinovac firmasıyla bütün görüşmeleri yaptık. Bu firmanın 10 yıldan fazla süredir bir distribütörü var, tek distribütörü. Ayrıca bu distribütör, bu firmanın Türkiye'deki ayrıca yetkilisi. Genel olarak firmanın yetkilisi de firma. Hem tek distribütörü, hem tek yetkilisi firma adına. Dolayısıyla biz bütün görüşmeyi Sinovac ile yaptık. Altını çiziyorum: Hiçbir şekilde aracı firmaya bir kuruş verilmemiştir.
"Ekstra bir ücret ödemiyoruz"
Türkiye olarak biz distribütörle de pazarlık yapabilirdik. Biz aşıda firmanın kendisiyle direkt yaptık. Firma ifade etmişti: Görüşmeler bizimle yapıldı, Sağlık Bakanlığı pazarlık sürecini bizimle götürdü, bu dönemde bütün ticari ilişkiyi biz sağladık. Ama distribütör temsil, lojistik vb. işleri yapmak üzere devrede olan bir firma. Bunun için biz ekstra bir ücret ödemiyoruz.
Kademeli normalleşme vurgusu
Bugün Bilim Kurulumuzun gündeminde daha çok bölgelerin, sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği şekliyle, yani düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olarak ayrımının nasıl olması gerektiğini, hangi kriterlerin esas alınması gerektiği ve illerde nasıl bir kısıtlama veya açılma yapılması gerektiğini tartıştık.
"Tam kapanma gibi bir durum düşünmüyoruz"
Tam kapanma gibi bir durum düşünmüyoruz ama vaka sayılarının arttığını görüyoruz, mutasyonunda bazı illerde arttığını görüyoruz. Mutasyonun bazı bölgelerde etkisini göstermeye başladığını gözlemliyoruz, özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde. Türkiye'ye özgü mutant virüs görülmedi ama bulaşıcılığın daha da arttığını çok rahat söyleyebiliriz. Mevcut mutanlarla bulaşıcılık artıyor. Şu ana kadar Türkiye'de Kovid-19'un 1 Brezilya, 49 Güney Afrika mutasyonunun görüldü.
Aşılama planlaması
Mart ayı sonuna kadar 4.5 milyon Biontech aşısı gelecek. BioNTech ile ilgili ilk etapta gelebilecek aşı miktarı 800 bin olacak, toplam 4,5 milyon. 5 milyona tamamlanması için de çaba sarf edilecek. Rus aşısının Türkiye'de üretimi ile çalışmamız var. Mayıs sonuna kadar 105 milyon aşıya erişebileceğimizi biliyoruz. Bu 52,5 milyon insanı aşılamak demek.
Yerli aşı çalışmaları ne durumda?
Yerli aşıda FAZ-2 aşaması için toplam 200 kişinin aşılanması düşünülüyor. 84 kişiye aşı yapıldı. Nisan ayında Faz-2'nin biteceğini, nisan sonuna doğru da Faz-3 safhasına geçebileceğimizi düşünüyorum.
Öğretmenlerin aşılanması
Önümüzdeki haftalar giderek daha yoğunlaşmış olacak. Bu biraz aşının tedariği ile de ilgili bir durum. Mart ayında daha yoğun, özellikle ayın 15'inden sonra daha yoğun aşının geleceğini söyleyebilirim.
Kısıtlama konusu Kabine'ye sunulacak
Aşının koruyuculuğu ikinci aşıdan iki hafta sonra başlıyor. Aşılama oranına göre kısıtlamada esnetme olabilir. Bilim Kurulu önerilerini pazartesi günü Kabineye sunacak, sonrasında açıklama yapılacak.
65 yaş üstü
65 yaş üzerinde aşılama oranının yüksekliğine bağlı olarak illerde bu konuyla ilgili esnetme yapılabilir.
Kongre açıklaması: Kalabalık ve kapalı ortamlardan kaçınmak gerekir
Toplantılar ve maçlarla ilgili, kendi özel durumu ben açıklamıştım dün. Toplantılarla ilgili de genel olarak biz salgında bulaşın nasıl olduğunu biliyoruz ve ilk günden itibaren salgında bulaşın yakın temasla birlikte daha da arttığını hep anlattık. Bu bilgilendirmede bir değişiklik yok.
Maçlarda da benzer şekilde tedbirlerin yer yer olmadığını görüyoruz. Taraftar olmak, insanımızın sağlığını ötelemeyi gerektirmez. Salgında bulaş yakın temasla daha çok artıyor. Kalabalık ve kapalı ortamlardan kaçınmak gerekir.
Ücretsiz PCR testi iddiası
Israrla siyasi arenaya bu mücadelenin çekilmemesi noktasında kararlıyım. 83 milyon vatandaşımıza da eşit davranarak bu mücadeleyi sürdürmekten yanayım. Bahsettiğiniz durumla ilgili, dün İl Sağlık Müdürlüğümüz bir açıklamada bulundu. PCR testinin yapılabilirliği hekimlerimizin sorumluluğunda, bir semptom olduğunda talep edilerek yapılabiliyor. Özel bir durum söz konusu değil.
Özel kuruluşlarda yaptırabilirler ama o durumda da özel kuruluşlarda semptomu varsa ücret ödemeyip semptomu varsa ücret ödeyip yaptırabilirler. Bizim kamu kurumlarımızda hekim sorumluluğunda semptomu olan kişiye hekim talebiyle PCR testi yapılır.
Lise sınavları
Bununla ilgili üzerinde Milli Eğitim Bakanımızla görüşülüyor. İllerin hangi durumda olduğu zaten gelecek hafta görülmüş olacak. Riski olmayan illerde bir sorun olmayacak. Riski olan illerle ilgili önümüzdeki günler nasıl olması gerektiği, ne zaman yapılması gerektiği kabinede ve Milli Eğitim Bakanlığımızla durum değerlendirilmesi yapılıp, bu noktadaki yaklaşım netleşmiş olacak.